• (( işbu entry i league of legends başlığına halihazırda girmiştim sevgili sözlükcanlar. fakat entry nin içinde de geçen başlığı doldurmak istedim. ayrıca akıp giden league of legends entry leri arasında bu kadar emek verdiğim bi rehberin* kaybolmasını da istemedim. sevgiler. ))

    """ takip edenler bilirler, ara ısra paylaşımlar yapıyorum oyunla ilgili her şey hakkında.

    sevgili sihirdoçlar. bugünkü yazımda da oyun mekaniğinden bahsetmek istedim size. sözlükte çok fazla insan var yardım isteyen, mesaj bekleyen, her birisine özelden yazmak yorucu geldi ne yalan söyleyim.

    başlangıç olarak: may neymiş invool. neymiş? invool. eklersiniz bi de sözlükten olduğunuzu söylersiniz eğleniriz beraber.

    devam edeyim o halde. eni bici bonki'nin league of legends rehberi ne başlıyorum.

    1. bu oyun nedir amacımız nedir napcaz biz?
    oyunun mantığı, karşı tarafın kendi şehrinde olan ana binasını (oyundaki adı nexus) ele geçirmek. üç tane koridor üzerinden ilerleyerek yapıyorsun bunu. her koridor üzerinde karşı tarafın şehrini koruyan düşman kuleler var, tabi seni koruyan dost kulelerin de var. önce o kuleleri alman lazım ilerlemek için.

    kulelerin atak önceliği
    kuleler gördüğü herkese kafasına göre ateş etmiyor, mantığı şöyle:

    eğer belli bir mesafeden daha fazla yaklaşırsan, ateş eder. eğer alan içerisinde senin askerlerinden varsa (oyundaki adı minion ve her 30 sn de bir spawn olurlar) senin yerine onlara vurur, sen de bu sırada o kuleyi kesebilirsin.

    ama sen gider de karşı takımdaki şampiyonlardan birisine saldırırsan, kule o minionlara vurmayı bırakır sana döner. yani öyle herkesi kulesinin altında öldüremezsin. (tower dive denen bi hede var, ilk level larda yapmayın gözüm, gözünü çıkartırlar adamın kolay şey değil)

    he bi de çalı olayı var. sen çalılara girersen birisine saldırana kadar görünmez olursun. çalının içindekiler dışarıyı görebilir ama dışındakiler içini göremez.

    oyun mantığı için bu kadarı yeterli sanırım. o zaman;

    2.takım dağılımları - low leveller ile yüksek seviyelerin farkı
    takım dağılımı şöyle ki, normalde her karakterin kendine özel bi sınıfı ve gideceği belli bi koridor var. fakat, bu kesin kurallarla belirtilmemiş olsa da istisnaları olsa da aslında %90 bellidir kimin ne oynayacağı. düşük level oyuncular bunu çok bilmediği için genelde koridorlara dağılım şöyle olur:

    üst koridor (top lane)- 2 kişi (kafasına göre seçer)
    orta koridor (mid lane)-1 kişi (ben mid gitçem hayır ben gitçem bana ne lan kavgası olur)
    alt koridor (bot lane) - 2 kişi (bunlar da kafasına göre takılır)

    ama oyunu doğru düzgün oynayan insanlar için belli bir takım dizilimi var:

    üst koridor - tek kişi :

    bu adam off tank denilen sınıftan. çok fazla canı ve armoru ve büyü direnci var. atak hızı nispeten düşük, takım kavgalarında (oyunda kullanılan adı team fight ya da kısaca tf) görevi de karşı taraftan gelecek damage in önünde durup ölmemek, kendi adamlarını da öldürmemek. en basit anlatımla bu. oyunu biraz bilenler için kısaca "burst damage i tanklayıp ad carry yi korumak" da denebilir.

    orta koridor - tek kişi :

    bu adam mage hacılar. yeni metalar geliyor sezon 3'le yavaş yavaş, orta koridorda değişik tipte herolar deneyen oyuncular oluyor. ama genel geçer şeylerden bahsediyorum burda ben. yeni filizlenecek metaları da eklerim editle tabii ki. ama şimdilik devam ediyorum anlatmaya.

    bu koridora giden karakter, ap karakter yani "abilty power" kullanan, büyüsel hasar veren karakter. çok canı yoktur, atak hızı düşüktür, elle vuruşu yani fiziksel hasarı düşüktür, ama yetenekleri büyüsel hasar verir ve birdenbire çok yüksek damage ler vurabilir (oyundaki adı burst damage). tf deki görevi belli, insan avlamak. birdenbire girer damage ini tabiri caizse "kusar" ve çıkar. kill alırsa ne ala. yetenek süreleri dolunca aksiyonun olduğu yere tekrar girer tekrar çıkar. olaya karışıp tüm büyüleri kullanıp orada beklersen öperler hocam, gir çık yapmak önemli bu karakterlerde.

    alt koridor- iki kişi :

    buraya gelen iki kişinin görevi şu. birisi carry denen adam. çok yüksek fiziksel hasarlar verebilir, atak hızı çok yüksektir vuruş gücü çok yüksektir canı azdır armoru büyü direnci azdır . kırılgan, ama kağıt keser gibi de hero kesiyor anlayacağınız.

    bunun yanında gelen diğer eleman ise support. destek yani. koridorda hiç minion öldürmez garibim, hepsini carry e bırakır. tf de ise görevi arkadaşlarını hayatta tutmak. tabii öncelikli olarak kendi carry sini korumak.

    şimdi buraya kadar toplayınca 4 adam etti di mi? 5. eleman nerde?

    işte o eleman da jungler. türkçesi ormancı. oyunun en başından beri ormanda kasar level atlar, sürekli aktiftir, sürekli sağda solda gezer hiç boş saniyesi olmaz. yaratık kesmediği zamanlarda herhangi bir koridora gider karşı takımdan adama pusu kurar. o koridordaki kendi herosu ile işbirliği yaparak öldürür geri çekilir. her tür herodan jungler olabilir, mage jungler lar da var tanklar da, zevk meselesi.

    başım ağrıyor, en fazla bu kadar yazabildim. şimdilik tabii ki. eksiklerimi söyleyen - başka konuları da eklememi isteyen sözlükcanlar-sihirdoçlar varsa mesaj yeşilimi yakın. yoksa da bi gülücük verin artık emeğe saygı :)

    adalet meydanlarında görüşmek üzere!! """

    bibidibabidibüt: sevgili canlar, adımı değiştirdim, yeni isim "son elma ağacı". ekleyin bi de deyin ekşidenim, oynayalım. kıpss ;))
  • biraz daha advanced bilgiler eklemek için naçizane yardım etmek istediğim güzide rehber.

    oyunda temel öldürülen rakip şampiyonlar ve/veya rakip minionlardan para kazanarak ekipmanı geliştirip, takım savaşlarında başarı kazanarak rakip nexus'u yok etmektir. tekrar ediyorum rakip nexus'u yok etmek, yani çok kill almak değil. tam tersine takımdan bir kişi bütün killeri alırsa sadece o gelişecek ve ileride takımın geri kalanı güçsüz kalacağından takım savaşında takımı tamamen taşıyamacaktır (büyük ihtimalle bozgun).

    benzer şekilde takım olarak çok fazla rakibin şampiyonunu öldürmüş olabilirsiniz, ancak cıvıyıp bir şekilde 40-45 dakikaya kadar oyunu yaydıysanız, rakip 0 / 10 / 0 skorda olsa bile yeterince para kazanmış ve size denk ekipmanlara ulaşmış olacaktır.

    her şampiyon öldükten sonra bir süre etkisiz kalır ve base'de ortaya çıkar. etkisiz kalma süresi maçın uzaması ile artar, bu yüzden özellikle 30. dakikalardan sonra manasız bir şekilde ölmeniz yaklaşık bir dakika kadar oyun dışı kalmanıza takımınızı eksik bırakarak oyunu kaybetmenize sebep olabilir. bu yüzden maçın ileriki seviyelerinde (late game diye adlandırılır) yanlız dolaşılmaması, dolaşılacaksa da rakiplerin çoğunun mini-haritada görünür olmasına dikkat edilmelidir.

    takım arkadaşınızın hattına rakibi basmaya (gank'e) gelirken geldiğinizi belli etmek için "g" tuşu ile bir veya birkaç kere takım arkadaşınıza bilgilendirme atarsanız çok iyi sonuç alırsınız. zira hattaki oyuncular genelde minionlara son vuruşu yapmakla veya kendilerini rakibe göre pozisyonlamakla meşgul olup sizin geldiğnizi göremeyebilirler, ve geldiğinizde hazır olmadıklarından sizin ayıptır söylemesi mal gibi ölmenize sebep olabilirler, bu yüzden gelmeden önce uyarı atmanız, takım arkadaşlarınızın buna göre pozisyon alıp rakibe 2 yönden saldırmanıza ve başarılı sonuç almanıza yardımcı olacaktır.
  • yeni başlayanlara yardımı dokunması açısından bir miktar tuz serpmekte fayda görüp bir diğer konuya girişiyorum.
    eşyalar (items)
    şampiyonumuzu(hero) belirleyip, haritada ilgili yerimizi aldık. rakiplerimizi, minyonları ya da ormandaki yaratıkları kesmeye başladık. level de atladık misler gibi. e tabi yanında para kazanmaya da başladık. şimdi sıra geldi para harcamaya.

    oyunda karakterinize alacağınız her bir eşya oyunun tüm gidişini etkileyebilir. o yüzden ne alacağınıza iyi karar vermeniz lazım. normalde oyuna başladığınız yerdeki dükkana tıkladığınızda size bazı eşyalar tavsiye edilir. yeni başlayan biriyseniz bu eşyaları seçmenizde çok bir sakınca yok. fakat her öldüğünüzde dükkana girip eşyalara göz atmanızı öneririm.

    eşya tercihi yaparken, iki durumu göz önünde bulundurmalısınız. ilki karakterinize uygun olması (büyücüye kalkıp savaşçı item ı almayın, en azından çok çok özel durum yoksa) ikincisi düşmanın eşyalarının etkisini azaltması.

    var sayalım rakip takımda büyücü çok ve genellikle büyü hasarı arttıran eşyalar almış (bunu rakibin hero ya tıklayarak ya da tab tuşuna basarak görebilirsiniz) bu durumda sizin de büyü hasarını düşüren, eşyalar almanız hayatta kalma durumunuzu arttırır, ayrıca onlar size daha az vurmaya başlıycağı için sizde onları daha kolay öldürebilirsiniz.
    tersi de geçerli büyücüsünüz ve rakip büyü direnci arttıran eşyalar almış, sizde rakibin büyü direncini düşüren eşyalar alıp yine durumu dengeye sokabilirsiniz.

    aynı şekilde iyi olan özelliğinizi daha da arttırmayı tercih edebilirsiniz, mesela kritik hasar vurma ihtimali yüksek olan birini bu çeşit eşyalarla destekleyip kritik hasar verme ihtimalini arttırabilir, yanına da vuruş hızınızı arttırıp sürekli kritik vuruş yapma ihtimaline oynayabilirsiniz. tercih sizin demek isterdim ama her zaman rakibin ne giyip kuşandığını göz önünde bulundurmanız zorunluluğunu unutmayın.

    ayrıca yetenek ağaçları ve rune lerinizle uyumlu eşyalar almak da önemlidir (yetenek ağacı ve rune işini başka yazarlara bırakıyorum : ) ). aynı şekilde kimi auralı(hareli) itemlar sadece size değil, yakınınızda bulunan diğer oyunculara da fayda sağlar (özellikle support/destek oynayan oyuncular tercih eder bunu) eğer takım kavgaları (team fight) bol olacaksa bu itemlarla büyük fayda da sağlayabilirsiniz.

    peki ama bu item tanıma ve tercih etme durumunu nasıl hızlandıracam?
    bol bol maç seyretmekten geçer. own3d , twitch gibi sitelerde bolca profesyonel oyuncuların oyunlarını seyredebileceğiniz gibi, league of legends ın da kendi içinde oyun seyredebilme durumunuz mevcut. iyi oyuncuları takip edip, hem nasıl oynadıklarını hem de ne gibi eşya tercih ettilerini görebileceğiniz gibi, her kahraman için ayrı ayrı tasarlanmış eşya, rune ve skill ağacı seçimlerinin sunulduğu mobafire gibi siteleri gezip detaylı bilgi bulabilirsiniz.
  • (bkz: last hit)
  • (bkz: rezerve) :))

    şaka bi yana, bi rehber oluşturmak için çıktığım bu yol ne güzel bi hale geldi.herkes bi şeylerin ucundan tutuyor hocam. yazılanlar ise kesinlikle doğru. hepinize çok çok teşekkür ediyorum.

    ayrıca bi bölümde (muhtemelen bu entry yi editleyerek)

    lane freezing , lane farming , harass - last hit dengesi , gank - farm dengesi olaylarına girişeceğim. haberiniz olsun :)

    he bir de bu mastery - rün olayı var. yeni gelen masteries e alışayım onun da rehberini yapacağım .
  • team fightlar konusunda yardımcı olmak istediğim rehberdir.

    tr server açılıp hesabım tr servera taşındığında orda oynadığım oyunlarda gördüğüm en büyük sorun buydu. team fightta ne yapmam gerekiyor konusunda ne yazıkki yeterince bilgi sahibi değiliz ve ne yazık ki önerilere açık bir oyuncu topluluğumuz da yok. az çok herkes biliyor bir ap carry bir ad carry bir jungler olacak bot lane 2 kişi top lane solo yapılcak vs. ama early game ve mid game bitip late game başladığında hepimiz mala bağlıyoruz.

    her rolü oynayabildiğine inanan bir oyuncu olarak her rol için team fightlarda dikkat etmesi gerekenleri detaylı olarak anlatmaya çalışacağım.

    üst koridor/orman: üst koridor/orman da level kasan heroların özellikleri genel olarak aynı ve team fightlarda yaptıkları da az çok aynı oluyor. top lane/jungle kapsamındaki heroları 2 sınıfta inceleyeceğim.

    1. tank:rammus, shen, amumu, maokai, malphite gibi herolar tank sınıfında değerlendirilir. bir tankın görevi öncelikli olarak kendi takımının konumunu gözlemlemek, takımınız uygun olduğu zamanda fightı başlatmak, fight esnasında rakip takımın size odaklanmasını sağlamak ve ccleriniz(özellikle tauntlarınız) ile rakip ad carryi öldüremeseniz dahi takımınızı katletmesini önlemektir. bir tank mutlaka ve mutlaka defansif ağırlıklı eşyalar geliştirmelidir. ultisiyle rakibin içine daldıktan 2 sn sonra ölen malphite hiçbir işe yaramaz.

    2. bruiser: riven, shyvana, udyr, gankplank, irelia, lee sin, jax gibi herolar bruiser olarak geçer. bruiserların birinci öncelikli görevi rakip adyi ve apyi safdışı bırakmaktır. bruiserların skill setlerinde gap closer, stun, slow, knockback ve defansif cooldown özelliklerine sahip skiller bulunur ve bruiserin team fightta bunu efektif olarak kullanması beklenir. bruiser herolar direkt olarak düşman hatlarının içine dalıp en tehlikelilerini safdışı bırakmak zorunda oldukları için mutlaka eşyaları defansif ağırlıklı geliştirilmelidir. bir bruiser sırf saldırı da geliştirebilir ancak bir teamfightta rakibin hatlarına girip çıkarak rahatsız etmek isteyen dengesini bozan tipte(snowballer) oynanması gereken bu herolara atak hızı atak gücü arttıran fakat aynı zamanda heroya defansif statlar da sağlayan eşyalar tercih edilmelidir. örnek eşyalar: trinity force, frozen mallet, maw of malmortius, guardian angel vs.
    bruiser herolar eğer takımınızda daha iyi bir initiator yoksa fight başlatabilirler ancak öyle bir setupla oynamanızı tavsiye etmem

    orta koridor(mid): orta koridor direkt ap carry lanei olarak geçmesine rağmen aslında mid heroları oldukça çeşitlidir ve team fightlarda ayrı roller alabilirler. ayrıca vladimir ve akali top lane oynayabilen herolar olmalarına karşın oynanış stilleri mid herolarına daha yakın olduğu için onları da bu başlık altında inceleyeceğim.
    mid lane herolarını 3 gruba ayırabiliriz.

    1. nuker: veigar, leblanc, annie gibi herolar nuker sınıfına giren herolardır. bu herolar kombolarıyla tek bir hedefi (tankı değil tabi ki) hızlıca saf dışı bırakabilirler. defansları çok zayıftır ve doğru düzgün kaçış mekanizmaları yoktur. eğer nuker oynuyorsanız team fightta rakip takımdan öncelikli bir hedef belirleyip onu yoketmelisiniz. nuker herolar çok büyük bir tehlike oluşturdukları için eğer nuker oynuyorsanız rakibin sizin üzerinize oynayacağını bilin ve öne çıkma gafletinde bulunmayın. bırakın tankınız yada agresif supportunuz initiate etsin siz kombonuzu yapın geri çekilin. nuker heroların en büyük dezavantajı kombolarını yaptıktan sonra skill cooldownu beklemek zorunda olmalarıdır. bu yüzden kombonuzu yaptıktan sonra öldürseniz de öldüremesenizde ortalıkta gezinmeyin ve kesinlikle rakibin peşinden 2 turret mesafesince koşturmayın.

    2. assassinler: akali, fizz, kassadin, talon, ahri gibi herolar assassin sınıfına girerler. assassin heroların stealth skilleri yada yüksek hızda hareket etmelerine olanak veren ve yüksek burst damage çıkartabilen skillsetleri vardır ve assassin heroların nuker herolardan farkı team fighta team fight başladıktan sonra girmeleri gerekmesidir. assassin hedefi hayattayken görülmemelidir. assassin takımına yeterince yakın fakat rakibinin arkasından yada yanlarından team fighta katılabilecek pozisyonda olmalı ve hedefini öldürdükten sonra duruma göre ya bir sonraki hedefine hızla hareket etmeli ya da belirlemiş olduğu kaçış rotasından savaş alanını terketmelidir.

    3. caster: ryze, brand, swain, anivia, karthus gibi herolar bu tipe örnek gösterilebilir ve ap carryler genellikle bu tipte olur. cd düşüren ve ability power veren eşyalarını geliştirdikten sonra bu herolar team fightlarda slow/stun skilleriyle rakibin saldırı gücünü kırarken, yüksek hasar veren yetenekleriyle rakibin oyuncularını safdışı bırakmaya çalışırlar. genellikle alana etkili saldırıları vardır ve nuker heroların aksine bu tip heroların cooldownları nispeten daha kısa olduğu için team fightlarda öncelikli olan hedeflere (apc/adc) ulaşamıyorlarsa öncelikli olmayan hedeflere (bruiser/tank/support) de saldırabilirler.

    alt koridor(bot): alt koridor metası 3. sezonla da çok fazla değişmedi hala ad carry / support lane olarak kullanılıyor. bu lanede yine 3 tip hero inceleyeceğim.

    1. ad carry: ashe, caitlyn, corki, draven, graves, miss fortune, varus, sivir, ezreal oyundaki ad carrylerdir. ad carry rolü anlaması en kolay, uygulaması en zor olandır. ad carrynin team fighttaki görevi rakibin öncelikli hedeflerini safdışı bırakmak ancak bu işi yaparken kesinlikle ve kesinlikle ölmemektir. rakibin öncelikli hedeflerini safdışı bırakamayacak durumdaysanız (onlarda sizin gibi sizi öldürmeye çalışırken kesinlikle ölmemek peşinde olduklarından onları kolayca haklayamazsınız.) örneğin tankları koruyorsa yada çok geride duruyorsa maksimum mesafeyi koruyarak vurabildiğiniz hedeflere vurun. ad carryler ağırlıklı olarak attack damage ve armor penetration geliştirdiklerinden zırhlı hedefleride kolaylıkla indirebilirler. bundan şu anlaşılmasın siz adamların zırhlılarını indirebilecek güçte olabilirsiniz ancak rakip ad carry çok başıboş kalırsa o da sizin zırhlılarınızı hatta belki daha önemli hedeflerini indirecektir. ad carry olarak muazzam damage vurursunuz fakat team fightın sonucu sizin oynayışınıza göre şekillenir.

    2. pasif support: janna, soraka, lulu gibi herolar pasif supportlardır. pasif supportların görevi ad carry ve ap carrylerini hasardan korumak, gerektiğinde onlara kalkan heal atmak ve sizin takımınızın arasına dalan ve öncelikli hedeflerini bir an önce yoketmek isteyen düşman oyuncularının bu işi yapmalarını engellemektir. pasif supportların skillsetlerinde heal, shield, knockback, slow, stun, silence özelliğine sahip speller bulunur ve bunları takımınızın ihtiyacı olduğu anda atmazsanız (çok erken yada çok geç) team fight kaybedilmesine sebep olabilirsiniz. örneğin janna ultisini atarken rakibini nereye ittirdiğine dikkat etmeli, lulu ultisini atarken mümkünse birden fazla hedefin knockback olacağı zamanı ayarlamalıdır.
    pasif supportlar ad carrylerini hayatta tutmak eğiliminde olduklarından ve initiate yapmadıklarından aura itemleri taşımaya oldukça uygundur.

    3. agresif support: leona, taric, alistar, blitz gibi herolar agresif supportlardır. agresif supportlar hem lane fazında hem team fight öncesinde uygun fırsat bulurlarsa initiate ederler ve bu uğurda ölseler dahi eğer initiate düzgünse team fightı kazandırırlar. agresif supportlar tank özellikleri veren skillsetlerine sahiptir ve team fight başladıktan sonra kendi ad carrysini korumak için geri çekilip cclerini zamanlayabileceği gibi rakibi rahatsız edip yüksek hasar veren oyuncuları cc etmeye de çalışabilirler. rakibin takım kompozisyonu ve team fightın büyüklüğüne göre hangisini yapabiliyorsanız ve hangisinin daha faydalı olacağını düşünüyorsanız onu yapın.

    başta belirttiğim gibi bu yazdıklarım sadece team fightlarla ilgilidir. eksik gördüğünüz şeyler olursa yada sorularınız olursa sorabilirsiniz. uzun bir entry olduğu için anlatım bozuklukları ya da yazım yanlışlarının hepsini görememiş olabilirim ve ayrıca eleştiriye ve öneriye açığım.
    herkese iyi eğlenceler
  • last hit/son vuruş meselesi ve beraberinde gelen ks ci muhabbeti:

    ister rakip oyuncu olsun, ister minyonlar olsun, ister ormandaki yaratıklar olsun, onları öldürüp para kazanmanın yolu ne kadar çok vurduğundan değil, en son öldürücü vuruşu yapmandan geçiyor. bunun içinde bol bol öldürceğin kişinin kafasının üstünde bulunan kırmızı renkli sağlık çubuğuna bol bol bakacan. aynı zamanda yönettiğin elemanın atak hızı ve büyülerinin yaklaşık ne kadar vurduğunu bilecen, zamanlamayı yapıp son vuruşu çakacan.

    bulunduğun koridorda iki tarafın minyonları kapışmaya başladığında, geride kalan menzilli minyonları kesmeye başlamak çoğu zaman para kazanmayı garantiler. garantiler ama etrafta rakip oyuncu yoksa, zira o da bunu yapmana izin vermek istemiycek aynı şekilde o da senin minyonları kesmek için fırsat kolluyor olacak. yani her zaman arkadaki minyonlara dalmak pek mantıklı olmayabilir (alan etkili ve menzilli büyüleri karıştırmayın şimdi temel atak için anlatıyorum). ilk önce alışmanız gereken şey, yönettiğiniz adamın atak hızına alışmak, çünkü her kahramanın atak hızları farklı. ikinci bilmeniz gereken şey, şampiyonunuzun bir vuruşta minyona ne kadar hasar verdiği. eğer bu iki duruma hakim olursanız işiniz kolay.

    koridorda minyon kesmede (farm da derler buna) genellikle hemen minyonlara kafa göz dalınmaz. hele karşıda da rakip varsa daha da temkinli olunur. amaç minyonların birbirlerini dövmeleri sırasında yaşam puanı(hp) azalanı kestirip, son vuruşu yapmak. o yüzden oyuna yeni başlıyorsanız, ilk oyunları menzilli şampiyonlarla yapmak biraz olsun stresinizi azaltabilir, yani oyuna çok yeniyseniz menzilli bir şampiyon seçmeniz bu last hit denen hadiseye alışmanızı kolaylaştırır. hele ki atak hızı az, vuruş gücü de az bir kahraman alırsanız, çok ter akıtırsınız ama bir kez alışınca tüm şampiyonlarla rahat rahat last hit işini yaparsınız.

    ormancılarda (jungler) durum biraz farklıdır. onlar genelde ormanın içindeki yaratıklarla kapıştıkları için ve onlara kendilerinden başka bir şey vuramıycağı için kafa göz dalarlar. onlarda zorluk şöyle baş gösterir. kimi zaman mavi ve kırmızı tabir edilen (blue buff, red buff) güçlendiricilerin takım arkadaşların tarafından alınması için son vuruşu yapmaman gerekebilir. yani jungler çoğu zaman son vuruşu yapan değil, sonuna kadar getiren adam olmak durumunda da kalır. zaten ormancının pusu atmak(gang), etrafı çubuklarla görülebilir yapmak(warding), rakip gözetleme çubuklarını yok etmek (counter-warding), takım arkadaşlarına buff için zaman yaratmak gibi bir sürü işi olduğundan ormancı çok yeni başlayanlar için zaten pek tavsiye edeceğim bir rol değil. o yüzden oyunda geliştikçe hem son vuruş hakimiyeti hem de junglerin neyi nasıl yaptığını gözliycek vaktiniz olacağından işin bu kısmını şimdilik görmezden gelebilirsiniz.

    şimdi gelelim esas oyuncuların arasını açan, kardeşi kardeşe küstüren konuya. ks. killing steal (öldürmeyi çalmak diye savruk bir tercüme yapim). bunu örnekle anlatmak çok daha kolay. takım arkadaşınız rakip oyuncuyu dövmeye başladı, tam öldürcekken siz gelip bitirici vuruşu yapıyor ve paraya konuyorsunuz (gerçi burda çok vuran da asist yapmış sayılcağı için para alacak ama daha az). işte o zaman boku yediniz. duruma göre saçma olsa da ks cin sen diye bağrıp çağrırlar, çoğu kişi bunu oyun yöneticilerine şikayet olarak bile kullanır. işin kötü yanı oyuna yeni başladığınızda hesabınız lvl 30 olana kadar bu tiplerle bolca karşılaşacaksınız. oyuncuların buna kızmasındaki sebep, eşya alması için gerekli olan parayı almakta zaman kaybedecektir, bir de oyun bitince istatistiklerinde görülecek öldürme sayısı da düşmüş olacak, daha az böbürlenecektir. halbu ki bu oyunun takım oyunu olduğunu bilenler, sen ks yapsan bile o paranın sana da yarıycağını ve dolaylı yoldan kendisine de yarıycağını bildiği için ses çıkarmazlar. tabi çok özel durumlarda gerçekten haklı olabilirler. mesela support (destek) bir karakter oynuyorsanız buna profesyonel oyuncular da pek hoş gözle bakmazlar. gerçi birde takım oyuncunuz ölmesin diye siz öldürürsünüz o güzeldir ama çoğu oyuncu bunu anlamaz bile. o yüzden bir süre bol bol sövüleceğinizi bilin.

    bunların haricinde büyük turnuvaların maçlarını bol bol seyredin. oyuncuların last hit i nasıl yaptıklarını iyice gözlemleyin. zaten ilk seyretmenizde bile ufkunuz açılacaktır. sonra da uygulamaya dökmeye çalışın. ks konusunda da özellikle support oynamıyorsanız fazla kafanıza takmayın, takım oyunundan anlayan insanlara denk geldiğinizde zaten sizde nerde ks yapmanız nerde yapmamanız gerektiğini çözmüş olacaksınız.
    iyi eğlenceler
  • evet öncellikle bu entry me şunu diyerek başlamak istiyorum bunu sakın aklınızdan çıkarmayın ; en çok kill alan takım yenecek diye bir kural kesinlikle yok. hatta tek kişideyse aldıkları killerin çoğu, hiçbir işe yaramaz killerin çokluğu. feedlenmiş(yani killi ve minion öldürme sayısı fazla) o kişiye tek dalmayın, bi yerde kıstırın 5 kişi dalın.
    -ward(konuldukları yerleri gözetleme imkanı veren itemler) ı sakın ha sakın unutmayın.75 gold ya ne olacak alın işte, her şeyi support tan beklemeyin.
    -kullandığınız şampiyonların özelliklerini iyi bilin, karşınızdaki şampiyonun da. bu genelde tecrübeyle olur ama mobafire,lolrehber gibi siteleri de okuyabilirsiniz.
    -turret hug yapın canınız azsa(kuleyle takılmak kısaca). ama eğer 10 level üstüyseniz bu bile sizi kurtarmaz, kaçın. turret dive ise kuleyi takmayıp allah ne verdiyse dalmaktır.
    -ss vermeyi sakın ama sakın unutmayın( lane in boş olduğunu söylemek).
    -ks olayına çok takılmayın, siz de asist alıyorsunuz. unutmayın, kill sayısı önemli değil.
    -oyunu mümkün olduğunca uzatın yeniliyorsanız. surrender olmayın, oynadığınız süre kadar xp ve ip alırsınız.
    -yeniyorsanız ama tam tersi. çünkü yendiğiniz takım süre geçtikçe gold kazanır, item build ini tamamlar.
  • gang e niye gelmiyon allahsız
    hacı ss verdim duymadın mı (ss nerde beyler, bunun başka versiyonudur)
    baronu wardlasınıza olm
    vs. vs.
    kısaca harita meseleleri

    önce gang meselesini özet geçim daha sonra birileri ayrıntısıyla anlatır.
    birileri sizi gang e çağrıyorsa, ya da gang e geliyorum derse, burda amaç, rakibe çaktırmadan gang istenen yere gidip, birden olay yerine varıp, takım arkadaşlarınızla güle oynaya rakip kesme aktivitesine denir. (bunun yolu gerçekten çok, ama temeli aşağıda yazdığım harita kontrolünde yatar, yoksa gang başlı başına bir konu)

    bu arada mümkün olduğunca türkçe ve ingilizce terminolojiyi bir arada kullanmaya çalışacam, atladığım ya da yanlış yazdığım yer olursa uyarırsanız düzeltirim, güzel de olur hani.

    şimci, bu oyunda bir hile yapma şansım olsaydı tüm haritayı sadece benim takımıma görünür kılan bir hileyi tercih ederdim. rakibin nerde ne yaptığını bilmek her zaman ona karşı önlem almanın en güzel yoludur. e hile yapmadığımıza göre, haritayı görünür kılmak için bize verilen iki nimeti kullanmamız lazım.

    ilki minimap (küçük harita). bu küçük harita her ne kadar bizi şaşı olmaya zorlasa da hayat kurtarır. takım arkadaşlarımızın nerde olduğunu gösterdiği gibi (sanki bilmiyodunuz) onların gördüğü rakipleri de görünür kıllar (valla lan, yalan söylemiyorum). tabi bu bize her zaman yetmez, zira sinsi rakip zaman zaman ortalıktan kaybolup başka işler yapmaya gider. ne yaptığını anlamanın yolu da haritayı wardlamaktan geçer (görüş totemi yerleştirmeden geçer).

    eskiden bu işi sadece support (destek) ve jungler (ormancı) heroların (kahramanların) yaptığına dair büyük bir yanılgı vardı. baktılar ki riot games (türkçesini yazmıycam) bu ward atmanın tüm takımın görevi olduğunu bir türlü anlatamıyor, işi 4. sezonla birlikte herkesin wardlamasını mecbur hale getirdi, iyi oldu.

    bu wardlar (görüş totemi)(aynı türkçeyi bidaha yazmasam olur mu? olsun be) yerleştirdiğiniz yerde belli bir alanı sürekli görünür kılar. tabi wardın belli bir süresi vardır ya da rakip tarafından farkedildiğinde yok edilmesi mümkündür. ayrıca bir seferde sayılı miktarda ward dikebileceğiniz için (en fazla 3 ward) hem takımca haritayı görünür kılmalısınız hem de stratejik yerlere ward dikmelisiniz.

    eğer bu işi güzel yaparsanız (kimi can alıcı yerleri birazdan yazacam) haritanın önemli bir kısmını görünür kılar ve rakibin ne yapmaya çalıştığını erkenden öğrenebilir böylece buna göre karşı hamle düzenleyebilirsiniz.

    tabi bunun yolu yine küçük haritayı sürekli kontrol etmekten geçer. küçük haritayı kontrol etmek alışkanlık meselesidir ve bir an önce buna alışmanız lazım. eğer düzenli aralıklarla küçük haritaya göz atmaya alışırsanız oyun sizin için çok daha kolay hale gelmeye başlar. nasıl yapacağınız size kalmış demiyorum onun yerine kendimce tavsiyeler veriyorum buyrun:
    -rakibiniz kendi koridorunuzda yoksa hemen küçük haritaya bakın (ss vermeyi unutmayın ama anlatacam tabi)
    -5 saniye gibi süreler içinde bir göz atıp tekrar önünüze bakın ve bunu hep yapın
    -aksiyondan uzak kaldığınız an göz atın
    -takım arkadaşlarınız bir şeyler yazdığında ya da sinyaller verdiğinde hemen bakın
    -bol bol bakın
    esasen aklıma adam akıllı bir yöntem gelmiyor ama bu alışkanlığı edinin lütfen.

    gelelim oyunun evre evre wardlanması işine
    early game (oyunun başları):
    -alt koridor(bot lane):
    sağınızdaki çalılıkların rakibe doğru olanı kesinlikle wardlanır. eğer blizz gibi uzaktan sizi kendine çekebilen, ya da daha oyunun başlarında sizin canınızı çok acıtabilecek bir rakip varsa size yakın olan çalılık da wardlanır. aynı şekilde solunuzda kalan, koridora çıkış sırasındaki çalılık da wardlanır ama bu çalılığı wardlıycağınıza, olası bir jungler (ormancı) gang i (baskını) yememeniz için, ejderhaya(dragon) daha yakın bir yere ward atmanız hem erkenden durumdan haberdar olmanız adına, hemde haritanın daha ilersini görmeniz adına daha mantıklıdır.

    ayrıca oyunun ss verme evresi de burasıdır. oyunun bu evresinde haritanın büyük bir kısmı wardlanamıycağı için, eğer koridorunuzdaki rakip sizin görüşünüzden çıktıysa takım arkadaşlarınıza "ss" yazarsınız, bu "miss" (kayıp) anlamına gelir ve takım arkadaşlarınız olası bir baskın (gang) adına daha temkinli davranmaya başlar, rakibiniz olurda sizin koridora geri gelirse "re" diyerek heycana gerek olmadığını belirtirsiniz (tabi bu işi sinyal vermek yoluyla da yapabilirsiniz benimkisi alışkanlık)

    orta koridor(mid lane):
    burda tek başınasınız, her an gang yemeye müsaitsiniz mecbur tam ortada kalan sağ ve sol çalılıkları rakibin ormanına yakın olacak şekilde wardlarsınız. burayı wardsız bırakmayın, wardınız biter geri de dönemiyorsanız takım arkadaşlarınızdan isteyin onlar gelsin wardlasın (kibar dille yapmanızı tavsiye ederim )

    üst koridor(top lane):
    aşağı yukarı alt koridorla aynıdır, fakat burda direk sizin koridora çıkan sudaki çalılığı wardlamanız daha mantıklıdır.

    -mid game (oyunun orta safhaları): ejderhanın yakınları kesinlikle wardlanır, hatta rakip ward dikmiş mi diyede kontrol edilir (bunu yapan wardlar ya da bedavaya alacağınız ayrı eşyalar var). ormancınızın bizzat kendisi ya da müsait olan kimse, rakip ormandaki kırmızı ve mavi bufflar wardlanır, böylece oraya olan bitenden habersiz giden rakip ormancıya güzel gangler düzenlenebilir ya da o gelmeden ordaki mavi/kırmızı buff lar alınır. olası erken baron(baron) saldırısı düzenlenebilir diye (aslında bu da ayrı konu) baron da wardlanabilir (aslında hep wardlamakta fayda var tabi).

    bu şekilde yavaş yavaş rakibin ormanı wardlanmaya başlanır.

    bu evrede artık herolar (kahramanlar) daha fazla kendi koridorlarından çıkıp sağa sola koşacakları için, ss vermektense (aynı şekilde ss beklemektense) sürekli küçük haritaya göz atıp durum hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

    -late game (oyunun sonlarına doğru)
    artık rakibin ormanın içinden kolayca yanınıza gelebileceği bir çok ana nokta wardlanmaya başlanır, oyunun başındaki ward alanları artık pek wardlanmaya gerek duyulmaz (tabi yine de rakibin kaleye(nexus) o kadar yaklaşamadıysanız, mecbur wardlamaya devam). böylece takımca bir yere giderken yolunuzun boş olup olmadığını bilmek oyunun bu evresinde hayati önem taşır, oyunu bambaşka yerlere taşıyabilirsiniz. tabi yine sürekli minimap kontrolünden geçiyor bu iş de.

    rakibinize göre daha güçsüz konumda olsanız bile, doğru bir wardlama (tabiki takım halinde) yoluyla, rakibinize hiç görünmeden oyunu çevirmeniz çoğu zaman olasıdır (hele benim gibi ward işini hiç sallamayan türkiye sunucusundaysanız, nasıl oyun çevirirsiniz anlatamam). aynı şeyi rakibinizin de size karşı yapması ihtimaline karşı (her ne kadar türkiye sunucusunda çok olmasa da çıkıyor yine ward kullanmayı sevenler), size görünmez her şeyi gösteren (tabi bellirli bir çaptaki) wardlar, iksirler ya da bedavaya gelen itemlar alıp sağınızı solunuzu sürekli bunlarla taramak gayet şık bir harekettir. rakibinizi kör ettikçe zafere daha rahat gidersiniz.

    küçük haritayı ve wardları sevelim, onları hep kullanalım, bol bol maç kazanalım.
hesabın var mı? giriş yap