• üst edit: özetle, adam internetten araştırma yapamayacak kadar vasıfsız veya tembel ama her iki alışveriş türünün risklerini bertaraf edebileceğini düşünecek kadar şark kurnazı, bu tiplerin verdikleri rahatsızlığa dikkat çekiyorum o kadar, yoksa herkes gibi işime geldiği durumlarda netten alışveriş yapıyorum.

    hep esnaf mı suçlu? bir de şöyle bakalım;

    müşteri eczaneye gidiyor, kozmetik reyonunda ürünü inceliyor, testerları kullanıyor, çalışandan her türlü bilgiyi alıyor, sonra gidip internetten alıyor.

    personelin maaşını, dükkanın kirasını ödeyerek sana ürünü inceleme fırsatı sunan esnaftan üç kuruş pahalı alabilirsin, buna kerizlik değil emeğe saygı denir.

    edit1: bunun bir de dükkana gelip “internette şu fiyata var” diyen tehditkar müşteri profili vardır ki, internetteki tüm dolandırıcıların kendisini bulmasını dilerim.

    edit2: ne çok kazık yemişsiniz arkadaş, hiç mi dürüst esnafa denk gelmediniz? internetten alışveriş yapmanın da maliyeti yok mu? tamam 10 tl ucuza aldın ama bir geceni harcadın?
    zaten esnafın bir çayını içsen iki laflasan o fiyata alacaksın, hayatı kendinize bu kadar zorlaştırmayın.

    edit3: bu da “sen de e-ticaret yap” diyen suserlara gelsin, netten aldığın ürünler uzaydan gelmiyor, onu da biz veriyoruz, hem netten hem mağazadan satıyoruz elbette
  • esnafın ürünü %100 kârla satması karşısında mecburen yapılan olay.

    bir avize bakayım dedim. girdim dükkana 75 lira dediler. iyi tamam dedim çıktım. internetten baktım, aynisi 44 lira..

    bak, sen esnaf olarak belki kira veriyorsun, aynı fiyattan sat demiyorum ama kardeşim 44 liralık ürünü de 75 yerine 50 liraya sat. internetteki adam da kâr ediyor. demek ki daha düşük bir fiyattan alıyorsun.
  • bir eczacı olarak söylüyorum ki genel olarak karımız %20'dir. ayrıca bu yapılan da tüm meslekler için son derece ayıptır. internetten alacaksan tabii ki al ama git o zaman araştırmanı da internetten yap. çalışanların boşu boşuna emeğini çalma.

    edit: size bir anımı anlatayım. çalıştığım eczanede dermokozmetik uzmanı bir hanımefendi çalışıyordu. işini son derece severek yapıyordu. bir gün bi kadın geldi. bi kremle ilgili bilgi almak için gelmişti aslında ancak uzmanımızın tavsiyesiyle cilt analizi yaptırdı (ücretsiz). ürünü çok beğendi. kendi istediği ürünün aslında yüzüne iyi gelmeyeceğini öğrendi. beğendiği ürünü alacak mısınız dediğimizde "yok ben bunun fotoğrafını çekeyim, almanya'ya gideceğim orda daha ucuz oradan alırım" dedi yüzsüz yüzsüz. kremin fiyatını da biz belirlemiyoruz bu arada. firması ne diyorsa o. o işini zevkle yapan uzman tabii ki bu duruma çok bozuldu, ürünün de fotoğrafını çektirmedi.

    edit2: avrupa'daki eczacıların %2-3 kazandığını nerden biliyosun sayın gerizekalı? o karla bırak eczaneyi hiçbir iş yapılmaz. ne kira ödersin ne eleman çalıştırırsın ne elektrik faturasını ödersin. yine bilgisi olmayıp fikri olan salaklar konuşuyor.

    edit3: eczanede satılan dermokozmetik ürünlerin fiyatlarını firmalar belirler. çoğu da sadece eczanelere satar. görünürde her yerde satışları var. tabii ki bu ürünler internette daha ucuz. ancak orijinal mi? hiç sanmıyorum.
    (bkz: la roche posay) buyrun gidin mail atarak sorun. ben iddia etmiyorum. size olanı söylüyorum. tabii ki her marka için geçerli değil ama en popüler markalar bu şekilde çalışıyor. hayır ben pahalı satmıyorum canım orijinal satıyorum :( firma ne fiyat verirse onu söylüyorum (yazsam da anlayamayacak gerçi).

    biri elektrikli diş fırçası örneği vermiş. valla çok doğru söylüyor. o tarz ürünler bizde daha pahallı çünkü biz eczaneye o üründen 2-3 tane alabiliyoruz. marketler veya internet üzerinden satış yapanlar yüzlerce alıyor. haliyle bizden çok daha ucuza alıp satıyorlar. biz de eczanede çeşitlilik olsun diye koyuyoruz zaten. ayda yılda 1 pahallı olmasına rağmen aramakla uğraşmak istemeyenler alıyor. arz-talep meselesi.

    edit4: eczacılar üniversitede dermokozmetik eğitimi alırlar. 0'dan krem yapmayı öğrenirler. şahsen ben okulda ruj da yaptım, tüy dökücü de, nemlendirici de. saymakla bitmez. yani öyle yüzeysel bir eğitim değil, işi mutfağından öğrenirler. üniversitede aldıkları eğitimin yanında bir de sadece eczanelere satan dermokozmetik markaları eczacılara sürekli eğitim verir. bu kadar bilginin üstüne gelip biri benim veya eczanede çalışan uzmanımızın emeğini çalıp sonra yüzümüze karşı "internetten alıcam, almanya'dan alıcam" derse kalbini kırarım. tekrar söylüyorum alacaksa alsın, sadece vaktimizi boşa harcamasın.

    edit5: 15 liraya aldığı maskelerin gerçekten maske olduğuna inanan sevimli arkadaşlarımız varmış. her gün eczaneye bir sürü adam geliyor. merdivenaltı üretim, bize gelişi 10 tl olacakmış. ancak maske kalitesiz. herhangi bir sertifikası yok. ama işte aslında bunları takmayıp satmak lazım. sonuçta halkımız için her zaman en önemli şey para.

    edit6: hayır asla yazmaktan sıkılmadım *. ciddi ciddi internetten vitamin alan var. şaka gibi. benden size bir tavsiye. vitamini her şeye rağmen internetten almaya karar verdiniz. önce o vitaminin firmasının internet sitesine girin. büyük ihtimal sadece eczanelerde detayını göreceksiniz. bunu gördükten sonra zaten yok orda daha ucuz, eczanede daha pahallı argümanlarınızın hepsi çöp olacak. ama baktınız ki öyle bir şey yazılmamış, o zaman saygı duyarım. buyrun kullanın.

    edit7: lütfen bizi küçük esnafla kıyaslamayın. küçük esnaf ürünlerini isterse internetten satabilir. ancak eczacıların internetten satış yapmaları, reklam yapmaları yasak. yani vitaminleri internette saçma sapan firmalar satabiliyorken eczacılar satamıyor. burda bir haksız rekabet olduğunu da lütfen inkar etmeyin. elimizde olsa biz de çağa ayak uydurmak isteriz. ama bize her şey yasak.
  • 16 yıllık kenar mahalle esnafı olarak hiç kızmadığım durum. halkta para yok en ucuz ve hesaplı ürünü alacak tabi. bize gelen ürünler kira, fatura, kâr payı derken daha yüksek fiyata satılıyor. e-satışta sadece kâr olduğu için daha ucuz. mesleğimin ilk yıllarında bulgur çuvalına koyduğum taşlar geliyor aklıma. allah affetsin, ben hakettim bu durumu.
  • hayır efendim, internette 50 liraya bulabileceğim ürünü pek yardımsever(!) esnaftan 100 liraya almaktır asıl kerizlik. bunu da esnafın yüzüne söylerim, çekinmem.

    diyorum ki; bak kardeşim, bu ürün internette 50 lira. gel bunu 60-65’e ver, hadi olmadı 70’e ver. ben kargosuyla geldi-gittisiyle uğraşmayayım, alıp çıkayım. hem de internetteki değil sen kazanmış ol. emin olun çoğu kabul ediyor. etmeyen de kendi kaybeder.
  • vatandaşı kazıklamaya çalışırsanız başınıza gelecek olaydır.
  • ucuzluğunun yanında esnafın çoğunda aldığın ürünü iade etmek istediğinde türlü tafrayla, çamurla karşılaşılaşıyorsun.

    internette yaz kodu, ver gönder..
  • küçük sanayi esnafına karşı istisnasız uyguladığım politikadır bu. 2 liraya internetten alabileceğim bir ürünü (araç yedek parçası, lastik, motor yağı, filtreler vs.) aynı anda 5 liraya onlardan almak yerine 2-3 gün daha, bedava kargo ile gelmesini, bekleyip kazık yememiş oluyorum. durum bu...
  • teknik olarak engellenemeyecek bir durumdur. etik olup olmadığı da çok tartışma götürür.
  • etik olmadığı açık. o personel, dükkan sahibi emek, sermaye veriyor ve risk alıyor. klasik alışverişin online alışverişle mücadele etmesi mümkün değil. sanırım ilerde dibi görüp dükkan kiraları ciddi oranda düşünce tekrar klasik alışveriş toparlanabilecektir. ufacık dükkana 20 bin kira veren adam sıfır kirayla mücadele edemez.
hesabın var mı? giriş yap