• (bkz: hawking)
  • kucuk bir kare atlas boyutlarinda,biraz yoran bir anlatimi olsada(gereksiz denilemesede biraz agir kacan grafikler ve formuller) hos bir bilgi yumagi.
  • ezel ve ebed'in "olculemez element" i insanogluna ait zaman birimindeki evrenin dogum gunu tarihi.
  • tübitak populer bilim kitapları serisinden çıkmış, çevirisini murat alev'in yaptığı bir kaynak.
  • murat alev'in yine başarıyla tercüme ettiği bir popüler bilim kitabı. ilk olarak lise'deyken okumaya çalıştım. herhalde 20 30 defa okumaya çalışmışımdır ancak o dönem çok ağır geliyordu, yarıda kalıyordu. şimdiyse çerez gibi okuyorum. büyümek güzel şey. süt için...
  • tübitakın muhteşem kitaplarından biri.
    diğerleri için:
    http://www.kitap.tubitak.gov.tr/
  • tübitak yayınlardan çıkan ve evrenin doğuşu ile işleyişini anlatmaya çalışan kitap. tübitak'ın alışıldık popüler kitaplarına göre anlaşılması zor bir çalışmadır. bir bütün olarak anlaşılması zor olsa da altı çizilmeye değer çok yer vardır:

    ---
    bize en yakın yıldız proxima centauri 4.2 ışık yılı uzaklıktadır. bu nedenle biz onun yaklaşık 4 yıl önceki halini görürüz. samanyolu ile karşılaştırılabilecek büyüklükteki en yakın galaksi olan andromeda ise iki milyon ışık yılı uzaktadır. biz, karanlık bir gecede çıplak gözle görülebilen bu galaksinin yeryüzünde homo sapiens'in ortaya çıkmadığı dönemlerdeki halini görüyoruz.

    nükleer füzyon yoluyla elementlerin birbirine dönüşmesi, yıldızlara gücünü veren enerji kaynağıdır. evrende en bol bulunan element olan hidrojen, güneş'in merkezindeki yoğun sıcaklık ve basınç altında yavaş yavaş helyuma dönüşmektedir. bir helyum atomunun kütlesi, dört hidrojen atomunun kütlesinden 0.7 daha küçüktür. bu kütle farkı, saf enerji biçiminde gama ışınlarını, notrino pozitron ve bu parçacıkların kinetik enerjileri olarak ortaya çıkar. güneş'in merkezinde serbest kalan bu radyoaktif enerji yüzeye yaklaşırken yumuşar ve güneş atmosferini terk ederken hemen hemen zararsız sarı ışığa dönüşür. bununla birlikte yıldızların nükleer yakıtları eninde sonunda tükenir.

    merkez bölgelerindeki sıcaklık 1 milyon kelvin'in üzerine çıktığında nükleer reaksiyonlar başlar ve bir yıldız oluşmuş olur. bu aşamada merkeze doğru çekim yapan kütle çekim kuvveti, merkezdeki basınçtan doğan ve dışarıya doğru etki yapan kuvvetten etkilendiğinden, yıldız hidrostatik dengededir. sıcaklık ve basınç öylesine yüksektir ki, hidrojen atomları iyonlaşarak serbest proton ve elektronlara dönüşmüştür. nükleer füzyon yoluyla enerji üretebilmek için protonlar arasındaki karşılıklı itme kuvvetinin yenilmesi gerekir.

    1920'lerden önce evrenin durağan olduğuna ve merkezinin de bizim samanyolu galaksimiz olduğuna inanılıyordu. bu görüş sarmal bulutsuların sistematik uzaklaşma hareketleri ölçüldüğünde bir sarsıntı geçirdi. sonunda da 1929'da edwin hubble şu anda evrenin genişlemesi olarak yorumlanan kırmızıya kayma-uzaklık yasasını tümüyle tepetaklak oldu. bu tek sonuçtan da modern kozmoloji doğdu.
    evrenin genişlemesi doppler etkisinin bir sonucu olarak keşfedildi. bu hızla otomobil süren sürücünün trafik radarına yakalanmasına neden olan etkiyle aynıdır. bir ışık ya da herhangi bir elektromanyetik ışınım kaynağı bir gözlemciye göre hareket halindeyse ardışık dalga tepeleri arasındaki uzaklık (ışığın dalga boyu) ışık kaynağı gözlemciye göre sabit durmaktayken ölçülen dalga boyundan farklı olur. yaklaşma hareketi sırasında dalga boyu küçülür ve biz ışık maviye kaymıştır deriz, uzaklaşma hareketi sırasında ise dalga boyu büyür ve bu kez kırmızıya kaymadan söz ederiz. geçen bir otomobilin hızı, radar sinyalinin frekansındaki kayma kullanılarak ölçülmüştür.

    yerküremiz güneş çevresinde saniyede 30 km, güneş galaksi çevresinde saniyede 220 km, galaksi yerel küme çevresinde saniyede 50 km, yerel küme de virgo sümerkümesi çevresinde kabaca saniyede 200 kilometrelik hızlarla dönmektedir.

    kara delikler büyük kütleli yıldızların son durumudur.
    bir yıldız kümesi ya da galaksi çekirdeğinin kararsız hale gelerek çökmesi durumunda kütleleri güneş kütlesinin binlerce, milyonlarca, milyarlarca katı olan çok büyük kütleli kara deliklerin çok büyük kütleli kara deliklerin ortaya çıkabileceğine inanılıyor. yıldızlar yeterince büyük yoğunluklarda bir araya geldiklerinde kimi zaman birbirleriyle çarpışırlar ve teorik spekülasyonlara göre enkazlar dev bir kara delikte birikir. samanyolu için durum biraz kuşkulu olmasına karşın, andromeda'nın merkezinde 30 milyon güneş kütleli, m87'nin merkezinde ise 100 milyon-1 milyar güneş kütleli kara delikler bulunduğu yolunda kuvvetli kanıtlar elde edilmiştir.

    ilk birkaç bin yılda evrendeki madde büyük oranda iyonlaşmış hidrojen atomları, protonlar, elektronlar ve yüzde on oranında helyum karışımından oluşmaktaydı.
    evrenin ilk dönemlerdeki hidrojen gazının çoğu yoğunlaşarak yıldızlara dönüşmüş ve galaksilerin oluşumu sırasında kullanılmıştır.

    bir parsek 3.1 ışık yılına eşittir. bir galaksinin boyutları on binlerce parsekle ölçülür. galaksilerin birbirlerine olan tipik uzaklıkları ise yaklaşık 5 milyon parsek civarındadır. ama istatistikler samanyolu'nun en yakın komşusu olan ve hemen hemen aynı büyüklükte olan andromeda ile arasındaki uzaklığın yalnızca iki milyon ışık yılı olduğuna cevap veremiyor. aslında galaksimiz, yerel küme adı verilen galaksi kümesinin bir üyesidir. bazı galaksilerin en yakın komşuları ise daha da, belki on kat daha yakındır.

    ---
hesabın var mı? giriş yap