• burnundan soluyarak* öfkeli ve sert konuşmak. kızmak, sinirlenmek, hiddetlenmek. çatacak yer/bahane arayarak bütün hırsıyla konuşmak. bir yerde fısıldamak** bunun karşıtı. hatta fışılayanın dişleri gedik veya aralıkmış da hışım aynı zamanda dişler arasından da fışkırıyormuş havası vardır. fışınmak bir boğa hiddeti ile fışılamak diye betimlenebilir. veya basitçe eşittir, farkları yoktur. kullanımdan gelen duyguyla şöyle söylenebilir ki, fışınmak öfkeyle tek bir bitirici hamle gibi hareket ve söz, fışılamak ise süreğen, süreklilik, dalgalılık gösteren benzeri hareket, ses. örneğin bir baba öküzün gazal yerken öteki bir öküze veya danaya geri bas derce kafa sallaması ve uyarı sesi çıkarması fışınmak, aynı öküzün çatacak ve güreşecek rakip araması, böğürmesi, oradan oraya seyirtmesi fışılamak için uygun sahneler.

    (bkz: fışıramak)
    (bkz: faşılamak)
hesabın var mı? giriş yap