• cennetten süzülmüş de yansımış gibi duran harikulâde manzaraların üzerine otuz iki kısım tekmili birden yazılmış "türk draması". zira karakterlerin inişli çıkışlı ve bol gelgitli ruh hâlleri, geçmişin deste deste kirli defterleri ve tam kapandı derken açılan ve de saçılan davalar, katil kim sorusunun "ya şundadır ya bunda" misali bir o karakterin bir bu karakterin üzerine atılması, kısacası kimi yerde tam toparlayacak, sağlam bir yere doğru yönelecekken konunun hop, tekrar başa ve klişelere dönmesi vs. o çağrışımı yaptırıyor.

    iskandinavya ve kuzey, görmeyi çok çok istediğim fakat o isteğin ancak hayalde kalacağını bildiğim, hayalimde gezdirdiğim bir coğrafya. o yüzden, oralarda çekilmiş olan her diziyi, her filmi izlemek istiyorum, kurguları kötü de olsa kapatamıyorum, manzaralar hatrına bir şans vereyim diye diye bitiriyorum. grenseland'a bile o yüzden katlanmıştım. fakat böylesine muhteşem yerlerin üzerine neden türk dizisi çorbalığında senaryolar yazarlar ve o cânım atmosferi heba ederler bilmem ki!

    --- spoiler ---

    aslında bir sezonda kararınca işleyip bitirebilirlermiş konuyu, fakat gereksiz yere sündürüp uzatmışlar, hâliyle, bazı oyuncuları ikinci sezonda ağırlayamadıklarından mıdır nedir, yolunda giden karakterleri mantıklı hiçbir izah yapmadan devreden çıkarmışlar. nihayetinde ise zorlama bir intihar, katilin baştan beri tahmin edilebilen kişi çıkması ve bir o tarafa bir bu tarafa savrularak tükenen sabrın da "patlamasıyla" üçüncü sezona malzeme çıkarmaya çalışmışlar. final de "herkes yalan söylediğini söylediğinde sen de inanmaya başlarsın." sözünü gerçeğe döküp yargıları haklı çıkartan şekilde patlıyor ama iyi ki küçük emrah'ın nordik kuzeni için üçüncü sezonu yaz(a)mamışlar.

    --- spoiler ---

    kuzey dizilerinden böyle bazıları, umduğumu tam buldurmayıp hayal kırıklığı yaşatıyorlar ama en azından hoş bir soundtrack ile gönlümü bir parça almayı başarıyorlar. (yahut da hiç değilse teselli/telafi hediyesi vermiş oluyorlar demeliyim.) tıpkı "ornen en krimi-odysse"nin "forgiveness"i gibi, bu dizi de o güzel manzaraların yanı sıra "keep that letter safe" ile hayal kırıklığını hafifletti, hafızamda hoş bir iz bırakmış oldu.

    (bu ukte, geçtiğimiz yıl, jigsawer mahlaslı yazar tarafından verilmiş. dizilerin orijinal adları dururken illa da ingilizce versiyonlarıyla başlık açıp yazanların anlamsız ısrarlarına rağmen bu dizinin asıl adını sözlüğe not düştüğü için kendisine gıyabında teşekkür ederim.)
hesabın var mı? giriş yap