• ah sevgili uktecimiz. bizde bir güzellik var ki görünmez yaşanır. sen bir de iç güzelliğimi, ahlakımı, nasıl güzel yemek pişirdiğimi, insanlara nasıl merhametli yaklaştığımı gör. ama hokkabaz burnumu, patlak gözlerimi, saçlarla örtemediğim kepçe kulaklarıma bakma. onlar görünen kısmı işin, görünmeyeni görmeye çalış.

    günümüzde gözükmeyen güzellik pek para etmemekte. geçenlerde bir gazete haberi demekte ki ingiliz kadınları bellerinin 2-3 cm daha ince olmasını, iq'larının 6-7 puan daha fazla olmasına tercih ederlermiş. daha bir estetik odaklıyız, daha bir görsel. gözükmeyen köy kılavuz ister; kılavuzu takip etmek de sabır.
  • gözükmeyen ne varsa uğraş ister,sabır ister...
    kolay olanı ise ne veriliyorsa almaktır...
    artık kitapların eskiye göre daha az okunması televizyonun ise hazırı göstermesi, hiç yorulmadan izlemek gibi... *
  • romantik ya da popüler kültürdeki "ay efendim, güzellik illa dış güzellik değildir, önemli olan iç güzelliktir" tezlerine rağmen gerçek olmayan güzelliktir. geçen akşam beyaz show'a telefonla bağlanan bir izleyici kısa ve öz konuşmasının bir yerlerinde "gerçek güzellik dışa vuran güzelliktir" gibisinden bir laf etmişti. o bu lafları söyledikten sonra hem beyaz, hem de sezen aksuanlam verememiş olmalılar ki garip bir bakış attılar. ki bir izleyici olarak ben de anlam verememiştim. doğru ya bize hep önemli olanın iç güzellik olduğu, görünen güzelliğin hem aldatıcı hem de geçici olduğu öğretildi. fakat insan bir anlık garipsemenin ardından bu sözleri söyleyen izleyiciye hak vermeye başlıyor.

    evet efendim, güzellik ne olursa olsun kendini açığa vurur. yani ben senin güzel olduğunu bir şekilde anlayamıyorsam ya da sen onu gösteremiyorsan -ki kastettiğim yalnız fiziksel olarak değil, karakter, duygu, düşünce, hal ve hareket olarak da algılanmalıdır- böyle bir güzellik yoktur, olduğunu iddia etsen bile ispatlayamazsın.
  • (bkz: shibumi)
  • kimsenin bilmediği bir müzik grubunu, bir b filmini keşfetmenin verdiği hazdır, festivallerden ödül alana kadar...
    sahilde birbirine karışan çıplak ayak izleridir, dalgalar götürene kadar...
    köylü kızı şahika'nın sağ bileğindeki zerafettir, berdel usulü bilezikler koluna takılana kadar...
    deniz gezmiş'in parkalı fotoğrafındaki bıçkın duruşudur, tişörtlere basılana kadar...
    bir yaşına yeni girmiş bebeğin popo üstü halıya düşmesidir, ta ki ağlamaya başlayana kadar...
    okumayı söküp kırmızı kurdelayı taktığında sınıfta duyulan alkış sesidir, üniversiteden mezun olduğunda üç kuruşa talim edinceye kadar...
    bir çocuğun kümesten yumurtaları çalarken gözlerinde güldürdüğü hınzırlıktır, devlet baba onu hastanede kuş gribinden öldürünceye kadar...

    gözükmeyen güzellik, gözükmediği sürece güzeldir. birileri sokuyorsa burnunuza o güzelliği, o yüzdendir ki çirkin elleri çoktan inançlarımızı kirletmiştir.

    edit: evet, itiraf ediyorum ukteci bendim.
  • görünmeyen güzellik olsa gerektir.
    (bkz: görükmeyen güzellik)
  • bir popular front şarkısı. sözlerini de verelim tam olsun:
    (bkz: primavera di praga) *
hesabın var mı? giriş yap