*

  • (bkz: kubist)
  • matematiksel ifadedir.
    bu olayı en iyi anlamak için benzin doldururken pompa ekranına bakmak gerekir. litre ardışık olarak artarken tl göstergesi dramatik olarak artmaya başlar. zira litre aritmetik artarken, tl geometrik olarak artmaktadır.
  • tabandaki sayının üssünü artırarak yapılan sayma işlemdir. başladığınız sayıya göre artış hızı belli oluyor

    2 ile başlarsa:
    2^1, 2^2, 2^3. ...
    yani 2, 4, 8, 16, 32, 64, 128, ... şeklinde

    10 ile başlarsa
    10^1, 10^2, 10^3, 10^4, ...
    yani 10, 100, 1000, 10000, ... şeklinde

    başlangıç sayısı o yüzden oldukça önemli. hastalıkların epidemiyolojisinde kullanılan bu syama biçimi şu aralar tv'de oldukça revaçta.
  • son zamanlarda wuhan virüsü‘nün yayılma hızının ne kadar korkunç boyutlara ulaşabileceğini anlatmak için geometrik artış kavramından sık sık bahsediliyor.
    virüs taşıyan bir kişi ortalama iki ila üç kişiye bulaştırıyor (hatta artık bir kişiden çok daha fazla kişiye bulaştırdığından bahsediliyor). dolayısıyla yayıldıkça yayılıyor, bu yüzden karantinadan başka çözümü yok.
    aritmetik artışta, artış miktarı sabittir. geometrik artışta ise artış miktarı hali hazırdaki miktara göre belirlenir. çünkü virüs bir kişideyse, bu adam x sitesi içinde iki kişiye yayıyor diyelim. sonra, bu iki kişi de aynı şekilde yayacak. yani artış bu sefer iki değil, dört olacak. ardından, bu dört kişinin her biri ikişer kişiye yayacak. yani bu kademedeki artış sekiz olacak. bu yüzden geometrik artışı kontrol altına almak çok daha zordur. bunu kontrol etmenin yolu, karantina, maske, el temizliği gibi yöntemlerle bulaşma katsayısını düşürmek. bu katsayı 1'e düşerse artık aritmetik artış olur. böylece aşı bulunana kadar çok fazla insana bulaşmaz.

    çeşitli versiyonları olan ve bu kavramı benim gibi matematik bilmeyenler için biraz daha anlaşılır kılan meşhur bir satranç hikayesi vardır.
    hikaye ile uyumlu olması için bir kişi iki kişiye bulaştırıyor varsayalım, tabi ki sayıları üç ya da fazlası için uyarlarsak durum çok daha vahim olur.

    hikayeyi şuradan kopyalıyorum:

    “bir zamanlar satrançta oldukça usta olan bir padişah varmış. saray erkanı ve devletin ileri gelenlerini her maçta yenen bu maharetli padişah, sarayın yakın çevresindeki ustalarla yaptığı oyunları da kazanmış. nitekim sarayda ve yakın çevresinde kendisine rakip kalmayınca ülkesinin dört bir tarafına tellallar gönderip kendisiyle karşılaşacak satranç ustaları aratmaya başlamış. birgün aksakallı yaşlı bir ihtiyarın yolu düşmüş saraya.

    padişahla satranç oynamak istediğini belirten ihtiyar huzura alınmış ve müsabaka başlamış. çok zor geçen ve epey uzun süren bir oyundan sonra aksakallı ihtiyar padişahı mat etmiş. rakibinin ustalığına hayran kalan padişah onu ödüllendirmek istemiş ve "dile benden ne dilersen!" demiş. ancak ihtiyar "sultanımın sağlığını ve zenginliğini dilerim." diyerek hiçbir şey almak istemediğini belirtmiş. padişahın ısrarı üzerine bilge ihtiyar "illâ ki bir şey verecekseniz o zaman buğday verin. şu satranç tahtasının ilk karesinin hakkı bir buğday olsun, ikinci kare onun iki katı, ondan sonraki kareler de bir öncekinin iki katı kadar buğday isterim." demiş.
    ilk başta çok masum ve mütevazi görünen bu istek karşısında padişah yaşlı adamın alçak gönüllü ve tok gözlü oluşunu takdir ederek arzusunun hemen yerine getirilmesini emretmiş. görevliler birinci kareye 1, ikinci kareye 2, üçüncü kareye 4, dördüncü kareye 8, beşinci kareye 16 buğday koymuşlar. onuncu kareye geldiklerinde buğdayların sayısı 512'ye, on beşinci kareye geldiklerinde ise 16384'e ulaşmış, sayması da zorlaşmış. yirmi birinci karede 1048576'ya ulaşan buğdayları görevliler artık saymaktan vazgeçip okkayla tartar olmuşlar. ancak daha son karelere gelmeden sarayın buğday stoklarının tükeneceği anlaşılmış. çünkü altmış dördüncü karede 18,5 kentilyon gibi bir rakama ulaşacağı tahmin edilen bu buğdayların ağırlığının ise milyonlarca, belki de milyarlarca ton tutacağı düşünülmüş.
    padişah bu yaşlı bilgenin üstün zekasına bir kez daha hayran olup "ey yaşlı bilge! beni ikinci defa mat ettin." diyerek zekasına ve bilgeliğine iltifat etmiş. aksakallı ihtiyar ise kendisine ve köylülerine yetecek kadar buğdayı alıp huzurdan ayrılmış, köyünün yolunu tutmuş.”
hesabın var mı? giriş yap