geride bırakmak ^*

• geride bırakmak, daha ziyade bırakabilmek elimizde olsaydı, bırakmak zorunda olduklarımızı da istediğimiz zamanlarda, bıraktığımız zamandan alır, geri getirebilirdik.
  
  sonuç olarak kimse bir şeyi geride bırakamıyor . istenerek yapılabilecek bir şey değil. zamana bağlı, zamana kalmış.
• bir çok durumda kişisel bir başarı olarak algılansa da
  geride kalan bir insansa, insani duyguları zedeleyendir.
• bunu sadece bi' soyutlanma olarak görenler vardır elbette; sonuçta insanların fikirleri geride bıraktıkları üzerine şekillenir. lakin geride bıraktığınız olgu; sizi siz yapmaya başlayan bir varlıksa, o zaman durum düşünmek lazım işte. çünkü bunu geride bıraktığınızda sahip olduğunuz değer yargıları; inançlar, hisler artık her neyse onlar da geride kalır. sonuçta geride bırakmışsınızdır, yoktur yani yanınızda. ne elini tutarsınız ne de nefesinizi hissederseniz boynunuzdaki 3 tane ben'de. hal böyle olunca size ayrılığı tanımlamaya kalkan her insana kinlenmeye başlarsınız. söyledikleri her şey batmaya başlar, bıkarsınız! onların bunu yeni aldığınız tişörtü evde bırakıp tatile gitmekmiş gibi görmesi ifrit eder sizi. arada ifade etmeye zorlandığınız hikayeleri kendinize anlatmaya başlarsınız. duyanların dibinin düştüğü, yok ya bu kadar da olmaz dediği. sonra yaptığınız her yolculuk için iki bilet bakmaya başlarsınız. tek derdiniz artık geride bırakmamaktır. elinizi camda sanki yüzünde gezdirirmiş gibi hissetme çabalarınız da cabası..
  
  kısaca geride bırakmak öyle kolay değildir mirim. size anlatılanlara bakıp da bunu ifade etmeye çalışmayın.
  
  eğer varsa bunu adam akıllı ifade etmiş bi din, söyleyin de ona inanalım!
• ne yalan soyleyeyim, bunu bir hayat felsefesi olarak benimseyenlere ve uygulayabilenlere imreniyorum. gercekten nasil yapabiliyorlar bilmiyorum ama birakip gidebiliyor insanlar. herhalde sonradan kazanilabilen bir yetenek degildir bu. kendi adima konusmam gerekirse bu imkansiz benim icin. 15 sene once gittigi konserin biletini bile saklayacak derecede nostaljik bir insanim ben. bazi insanlar hayatlarini geride birakmayi kendilerine bir yasam stili olarak secmisler ya; heh iste bazilarimiz da "biriktirmeyi" secmis. bilet, ani, fotograf, insan; biz bunlari biriktirmisiz.
  
  bunlarin icinde en buyuk sorun yaratan tabii ki biriktirdigimiz insanlar. digerlerinin aksine bu "birikmisler" canli varliklar. sen biriktirmek istesen de onlar artik birikmemek isteyebiliyorlar, hayatindan cikmak isteyebiliyorlar. iste bu durumda, "biriktirici" insanlar cok yaralaniyorlar. koleksiyonlarindaki cok nadide, cok degerli olan bir parcayi kaybetmek hayatlarini altust ediyor. halbuse "geride birakicilar" hayatlarina bir reset atip edip devam edebiliyorlar. isbu sebeple ozenirim "geride birakicilar"a. en azindan "biriktiriciler" kadar hirpalanmiyorlar.
• geride bırakmak mümkün mü sorusunu beraberinde taşıyan eylem. fiilen başarılabilir belki de manen mümkün olamıyor bence.
  
  kalbimizde bir delikle doğmuyoruz hiç birimiz. oradan buradan yaralar ediniyor büyütüyoruz gediği. kimimiz acıdıkça zalimleşmeyi, kimimiz içine kapanmayı seçiyor. geride bıraktığım insanlar var, geride bıraktığım için çok özlediğim. yoluma devam etmemi zorlaştıran.
  
  umursamıyor gibi davranmaya çalışırken “anlaşılmak” meselesinin önemini hatırladığında yokluyor kalbin seni. en çok o zaman koyuyor.
• --- spoiler ---
  
  geride anılar var, geride acılar var.
  --- spoiler ---
• bırakıyoruz, günden güne. iyi veya kötü. hatırlanıyor bi şekilde. her şeyi bıraktık. bu da gider.
• insan beyni sandığımızdan daha akıllı.
  ne yapmamız gerektiğine bizi o kadar güzel ikna ediyor ki.
  zaman, yeni insanlar, rutin hayat dışına çıkma hepsi insana çoj iyi geliyor.
  istediğiniz herhangi bir duyguyu bu şekilde geriye bırakabiliyorsunuz gerçekten içinizden bırakmak geçiyorsa
• bazen kırılırsın, öyle uçlarından degil tam ortandan kırılır ve ilerlersin. pek fazla birşey alamazsın bavuluna, o'nun yaptıklarını-yıktıklarını, yarattıklarını- mahvettiklerini hepsini geride bırakır sadece içindekiyle gidersin. içinde, damarında dolaşan o'nu asla geride bırakamazsın, o atsan atılmaz, satsan satılmazdır, kimse o'nu senden çalamaz, çalsa bile senin gibi hissedemez ama yürür, geride bırakırsın.
• herşey geride kaldı. önüm, geleceğim bomboş.