13 entry daha
  • tipi, göbeği ve sporculuğu ile ilgili yorumları okuyunca bana sergen yalçın'ı hatırlatan eskilerin nba yıldızı. del bosque'nin ağzından sergen'le ilgili şöyle bir anekdot aktarmak isterim (evet, glen rice başlığında): "beşiktaş'a teknik direktör olduktan sonra ilk antrenmana çıktığımda kenarda top sektiren kısa boylu şişman bir adam gördüm. sordum 'bu kim?' diye, 'takımın kaptanı' dediler. sonradan öğrendim ki gerçekten de takımın kaptanıymış"..

    neyse efendim, madem konumuz glen rice, bi de bu tombili abimizle ilgili bir anekdot anlatıp kapatalım entry'yi:

    glen rice, sonradan evleneceği* kadına ilk görüşte âşık olup, yanlış hatırlamıyorsam mahçup da bir delikanlı olduğundan mütevellit ancak bir arkadaşının yardımıyla tanışıp konuşabilmiş (sarah palin mevzuunu pas geçiyorum, kız teklif etmiştir). neyse işte, bir şekilde kadını bir sonraki maçına davet etmiş, oyundan sonra da akşam yemeğine çıkacaklarmış hatta..

    işte o maçta, -- ki rakipleri o yılın sonradan finalisti olacak orlando magic* -- , 7/8 i üçlük olmak üzere 20/27 şut isabetiyle 56 sayı kaydetmiş ki bu sayı hem rice'ın kariyer rekorudur hem de o sezonun* bir maçta bir oyuncu tarafından atılan en yüksek sayısıdır.
    o günkü performansıyla ilgili olarak, yukarıda bahsi geçen hanım ablamızı kastederek "onu etkilemek için bir şeyler yapmak zorundaydım" şeklinde de bir demeci vardır, çok sonradan bir röportajında verdiği.. düşünmeden edemiyorum, kız bu performanstan pek etkilenmemiş olsaydı başka neler yapardı diye...

    biliyorum, aslında istese atom mühendisi bile olabilirdi
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap