hırsız tutmak

• hırsız bellemek, hırsızlık iftirası (atmak), hırsız sanmak, çalanın o olduğundan şüphelenmek. çoğunlukla "birini hırsız tutmak" biçiminde kullanılır, şüphe veya haksızlığın birine yönelik olması kastedilir.
  
  sözün kuruluşu "hırsız yakalamak" gibi başlamış olmalı, ama oturduğu biçim ve anlam yanlışlıkla hırsız yakaladığını sanmak. çoğunlukla sonradan fos çıkan, zanlının aklandığı hırsızlık iftiraları için kullanılır. iftira dışında belirsizlikte, şüpheli durumlarda ara karar gibi kullanılıyor. kullanım yeri fethiye, muğla, aydın gibi aşağı ege, göller yöresi tarafı. belki daha geniş yayılımlıdır. örneğin elbistan'da da aynı kalıp varmış.
  
  cümle içinde kullanım örneği: "biz kapıyı kilitlemeyiz, çünkü bu komşunu hırsız tutmak anlamına gelir." başka, "unutmadım, o zaman senin anan beni suçsuz kabahatsız hırsız tutmuştu."
  
  (bkz: hırsız/@ibisile)