*

  • hak sahibi. kusuru olmayan
  • ''toplumun bir ucunda “kim güçlüyse o haklıdır” düşüncesini güdenler vardır.
    bir ucunda da “kim haklıysa o güçlüdür” düşüncesini savunanlar vardır.
    benim bildiğim bir de, bunların ortasında sıkışmış kalmışlar vardır.''

    özdemir asaf
    yuvarlağın köşeleri
  • nasrettin hodjam'dan bir tanıma gerek var mı?
    "..." *
    (bkz: yuvarlak masada bas kose sorunsali)
  • kişiye verilen hakkı aldıktan sonraki unvanı. bulmak epey zordur böylesini. öylesi gibidir çünkü.
  • bir takım notlar çıkardım kendime bu insan haline ilişkin. çoğu zaman karmaşıklaşıyor işler, çoğu zaman ben yapıyorumdur öyle.. karmaşıklığını derinlik sanıp sevebiliyorum bile.. oysa bildiğin anlamsız bir kalabalık bu.. ondan not da ders de gerekli bence:

    -hepsi iyi değil.
    -(kimse) iyi olmak zorunda değil..
    -(kimse) haklı diye kötüsü kabul edilebilir değil. bak, onu sevsek de değil. sevmek kötüsünü görmemek değil zaten, kötüsüyle de.. ama onu şimdi boşverelim..
    -ben süper kahraman değilim. ben benim. olabildiğim kadarım.. bu kadarım.
    -"iyilerin yanında kötülerin karşısında" ya da "ezilenin yanında ezenin karşısında" kulağa güzelli geliyor: afili.. gerçek sistemlerde salt iyi, salt kötü yok..
    -hak var, haklı var, haklıya duyduğum sempati-empati var. bunlar benim için gerçek.
    -vicdan var. herkese, kendime rağmen bile var.. nasıl olabiliyor bunca kirlenmişlikte bilmiyorum ama kaybolmasın istediğim bir o, iyi ki var. hakkı, haklıyı orada değerlendiriyorum ben; çoğu zaman anlatınca anlaşılan cinsten..
    -keşkelerin geçmiş zamanlısı işe yaramaz. gelecek zamanlılar dua niyetine oluyor.

    o zaman tanımı, süper kahramanlığa soyunmadığım zamanlarda da yanında olmanın gerektiğini hissettiğim insan hali.. keşke bu kadar haklı olmasa, bu kadar haksızlığa uğramasa.. ve asıl keşke: umarım, dilerim, isterim ki haksızlığa uğramışlığı onu kötülük dileyebilecek, kötülükten beslenecek bir hale getiremese..

    neticesi sevdiğim -haklı diye daha da bir inceden, en içimden- insanları bu halde görmek çok üzüyor..
  • "varlık haklıdır"

    görünen o ki; yaşamış, yaşayan ve yaşayacak olan herkes haklıdır ve haklı olmuş ve haklı olacaktır. haklı olmadığını kabul ettiği an bile aması olur, olmuştur, olacaktır ve o aması kendisi olur, olmuştur, olacaktır. hiç olmadı eşeklik etmiş olur, olmuştur, olacaktır ama haklılıktan geri adım atmaz, atmamıştır, atmayacaktır. hiç olmadı pişmanlığında haklı olur, olmuştur, olacaktır. öyle veya böyle haklı olur, olmuştur, olacaktır. delirse de haklı olur, olmuştur, olacaktır. öldürse de haklı olacaktır olur, olmuştur, çünkü koşullar altında olacaktır olur, olmuştur. koşulla ve koşula bağlı varlık öyle olmasa böyle haklıdır.

    koşulla ve koşula bağlı kendilik sahibi olmak varlığa haklılığı tepside sunar ve haklılık iddiası yaşamak fiilinin tezahürüdür sanki. yaşayan bir tane bile bulmak zor olur sanki haklılık iddiasından vazgeçsin. intihar edenler yüksek ihtimalle, haklı olup da o kadar haksızlığa uğramayı ve haklarını almamayı yediremeyenler olmalıdır. insan bırak diğerinin canını kendi canını alırken bile haklıdır.

    bu sebeplerden dolayı da temaşada ve tefekkürde haklılık geçerli bir kategori sayılmamalıdır. herkesin haklı olduğu yerde haklılık aramak ve onu mimlemek, doğdum ve yaşıyorum ben demeye benzer. diğerleri de çıkar, ne var bunda biz de doğduk ve yaşıyoruz deyiverir. ki bunu demekte de haklıdır.

    büyük feylezof nietzsche'nin dediği gibi; "ördek vak diyor, leylek lak diyor, cümle alem hak diyor."
  • balık gibi haklı olma hali vardır bir de.
    şöyle der şarkı:
    "haklıyım balık gibi, tutulmuş daha yeni. denizinden uzaklaşmış, kovadayım, kovadayım."

    o balık ne kadar haklıysa, o kadar haklıyım.

    "tüm zamanların en yılgın zaferleri, benim için güçlü, bir o kadar taze!"
  • nasıl yaparsan yap, doğru ya da yanlış, iyi ya da kötü birileri hep anlamak istediği gibi anlayacak. istediğin gibi yaşamak lazım aslında, işine geldiği gibi, canının istediği gibi, bir başkası ne der diye düşünmeden, olduğu gibi, bunun farkına varmak zor, ama sonrası huzur
  • haklı olduğun konu senin nasıl biri olduğunu bile bile devam etmemdi. haksız olduğun konu kendini o kadar iyi pazarladın, öyle bir ikna ettin ki manipüle olduğumu bile bile geldim peşinden. bu senin başarındı, benim değil.

    haklı olduğun konu doktora gitmesi gereken bendim. haksız olduğun konu doktora gitmişken insanlığını kaybetmendi.

    haklı olduğun konu bittiği kısmı. haksız olduğun konu bitmesine içerlemedim ben, insanlıktan nasibini almamış şekilde davranman bitirdi beni.

    haklı olduğun konu beni bu acılar bittiğinde çok güzel günler bekliyor, sende hayatının aşkını bir hastane odasında acılar içinde kıvranırken kaybedip değişip dönüşmüştün. haksız olduğun konu ben o kadın değildim. seninle senin için her şeyde biraz da ben vardım. yani beni buna inandırmıştın :)

    haklı olduğun konu seni ben çok sevdim ve senin en inkar edemeyeceğin gerçeklik bence bu haksız olduğun konu seni çok sevmiş olmama rağmen ben geri dön diye delirmedim. ben senin bu acımasız, vicdansız yönünle baş başa kaldığım için sitem ettim.

    son olarak, bence artık dağılalım, serumla yazmak zor oluyor canım. geçmişinden hatırlarsın sende, kıps:)
  • hhh: her zaman herkes haklıdır.

    bu kadın, sevgili veya kocasından haklı ve emekli olarak ayrılırken, kadınsever durumda oluyor. şirretçe ve haksızken ayrılmış olsa, arkasında haklı erkek bırakacak, bu erkek alacaklı ve kadın düşmanı sayılabileceğinden kendisi cinstaşlarına zorluklar miras bırakacaktı. ezasını çektiğimizin sefasını başka biri derhal sürecek durumdaysa o yanlış ayrılıktır. doğru ayrılıksa, terk edilen kadın/erkek kadir kıymet öğrenene kadar eski yanlışlarını sürdürür, hemen sefası sürülemez.

    asıl korku yokluktan korku değil varlık korkusudur. ve haklı bir korkudur bu.

    herkes bir anlığına meşhur olacağı gibi herkes de bir anlığına bari haklı olacak. 'herkes evinde otursun,' diyen kadim babaanne ile dışarıdan poşetle gelen makarnayı çamaşır suyuyla silen takıntılı anneler gibi. (bkz: herkes bir gün 15 dakikalığına meşhur olacak/@ibisile)

    kirli galoşu çöpe bırakıverenlerden mi içine içine bastıranlardan mısın? diş macununu götünden sıkmak ile ortasından sıkmak farkı da öyle. bu konularda uygulama teke indirilemez, ama haklı her zaman bellidir. götten sıkan ile içine bastıran etikman öndedir, güçlüdür, haklıdır. (bkz: titizlik/@ibisile)

    aslında saldırgan insan kardeşler bizden onları sevmememizin hesabını soruyorlar. 'bensiz nereye gidiyorsun?' diye sorguluyorlar. sevmemek hesap sorulabilir bir şey değil, ama sevilmemenin* saldırganlaştırması anlaşılır. bu tüm diğer ve genel ilişkiler için de geçerli. paranoyak, şizofren, takıntılı, histerik, mantık evliliği, paraya veya güce tapan kardeşler, neyse, muhataplar hep çaresiz de olsa alacaklılar. bak dilenciler de sırada olmalı. rte de sırada. sanal karakterler, cinler, şeytanlar, tanrılar, kurumlar hepsinin haklı-haksız diyecekleri, söyleyip isteyecekleri (alamayacakları) var. (bkz: ilişkiler/@ibisile)

    depresyon ve panik ilaçları, içerideki deli-ama-haklı kıllı ruha karşı, eş dostun veya teknik bilen birinin hatırlı aracısı olması. bu hatır şikesi genellikle bireyin, içerdeki vahşiyi [içben, içgüdü, bilinçdışı] anlamasıyla değil, çenesini kapatmasnı sağlamayla sonuçlanıyor. özet: hasta için ilaç ve ruh hekimi, içerdeki kara sahibin susmasını, durmasını sağlayan suç ortakları. o susturma asla garantili olmaz, cahil sahip sesini duyuracaktır. kendinden uzak kalmak hak değil, suç.

    "yakup diğerlerinden yersiz ama haklı bir kuşku duyuyordu. onun kuşkusuna göre, yusuf'u parçalayan erkek domuz on kafalı bir hayvandır; bünyamin'in 'evde' kalmış olması bu hayvanın onbir kafalı olmadığının bir işaretiydi." thomas mann - joseph und seine brüder

    "benim mektuplarımın seni üzdüğünü söylemekte haksız mıyım? ama haklı olmak** neye yarar? eğer senden mektup alırsam haklıyım ve her şeyim var, eğer almıyorsam ne hakkım var ne hiçbir şeyim, hayatım bile yok demektir." franz kafka - briefe an milena

    "erkek daima haksız çıkmalı, çünkü odun gibi sert koluyla, bir de haklı çıksaydı, biz kadınların hali nice olurdu." panait istrati - hayduklar

    "yüzde yüz haklı olmak bu kadar haklı olmanın utancını da beraber duymak şartıyla haklıdır." kemal tahir - yol ayrımı

    (ilk giri tarihi: 22.2.2017)

    (bkz: haklıyım), haklıdır
    (bkz: haklı çıkmak)
    (bkz: bihakkın), hakkı
    (bkz: neandertal/@ibisile)
    (bkz: diş macununu ortasından sıkmak/@ibisile)
    (bkz: haksız/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap