92 entry daha
  • grimm kardeşler'in bu cezbedici ama tuhaf masalını o kadar çok dinlemiştik ki çocukken bende bir saplantıya dönüştüğünü şimdi daha iyi anlıyorum. belki jungcu bir erginlenme masalı, belki de özneleşme-bireyselleşme hikâyesi. belki duygulardan arınarak akıl ve zekânın işe koşulduğu karanlık bir mizansen ve belki de kolektif bilinçdışımızın belli başlı arketiplerini bünyesinde barındıran simgesel bir atmosfere haiz. belki de bunların hepsi.

    şimdi biraz detaya ineceğim:

    gretel, hain cadıyı fırına itip de kapağını üstüne kapattıktan sonra iki kardeş mücevherlerle gerisin geri ormanın yolunu tutarlar. masallarda pek detay ve betimleme olmadığı için grimm kardeşler birkaç cümleyle ustalıklarını konuşturmak zorunda kalırlar yine:

    "bir süre yürüdükten sonra orman yavaş yavaş yabancı olmaktan çıkmış, bilip tanıdıkları bir ormana dönüşmüş."

    fakat ilk yolculuklarında aşina oldukları orman yabancı bir renge bürünmüştü. ikinci yolculukta büsbütün tanınmaz haldedir. ilk yolculuklarındaki gibi bu sefer eve dönüş yolunu bulamayan hansel ve gretel, dante'nin karanlık bir ormanda yolunu kaybetmesi (ilahi komedya'nın giriş dizelerinde dile gelir bu ruh hali) gibi kaybolurlar. nereye gideceklerdir? açlıklarını nasıl gidereceklerdir? şimdilik bir muammadır.

    masalın devamını ve sonunu herkes bildiği için özetlemeye gerek yok tabii. yine başa dönüyor ve ilave ediyorum:

    öncelikle üvey annenin düşman bir varlık sergilemesiyle birlikte tanıdık olan yabancı bir forma bürünür. ardından orman tuhaflaşarak karşılarında yeni bir korku figürü olarak belirir. üçüncü figür ise başta nazik ve anlayışlı bir portre çizen hain cadının birdenbire renk değiştirerek yamyamsı karakterini çocuklara dikte edişidir.

    özetlersek eğer:

    masal boyunca aşina olunan ama bir süre sonra yabancı bir varlığa dönüşen üç unsur vardır: üvey anne, orman ve cadı.

    freud da "tekinsiz" isimli ünlü makalesinde bilimle açıklanamayan ama kökeni kastrasyon anksiyetesine bağlanabilecek bir tür yeni kavram ortaya atmıştır: unheimlich (tekinsiz). örneğin oyuncak bebeklerin canlanması veya konuşması, deja vu ruh halleri, kaybolan bir kişinin dönüp dolaşıp aynı yere gelmesi gibi durumlar tekinsizdir. örneklerin sonu gelmez, bu nedenle hansel ve gretel bağlamında konuyu bir kez daha somutlaştıralım:

    hansel ve gretel de öncelikle tanıdık-bilindik evden uzaklaşmak zorunda kalırlar. ev artık korku unsurudur, başka deyişle tekinsizdir. başta çocukları iyi-kötü besleyen anaç üvey anne ülkede başgösteren kıtlık vb. nedenlerden dolayı çocukları ezici bir yük nesnesi gibi görerek onlardan kurtulmak ister. öz babaları da onun direktifine uymak zorunda kalır. havva tarafından ayartılarak yasak elmayı iştahla mideye indiren adem baba'nın uzak bir yankısı. aile fertleri artık tanınamaz haldedir ve onlar da korku unsuruna dönüşürler, dolayısıyla tekinsizdirler. ve nihayet çikolatadan kulübesiyle albeniler yaratan yaşlı cadının konukseverliği de kısa sürer ve çocuklar onun tarafından mideye indirilme anksiyetesiyle baş başa kalırlar. sevecen anne modeli ikinci kez yıkıma uğramıştır. bir başka tekinsizlik unsuru daha.

    buradan sonrası yeniden ormana adım atış ve oradan da eve dönüş yolunu bulabilmektir. artık erginleşen, kimlik kazanan, cesaretlerini sınayıp kendilerine olan güvenlerini kazanan iki küçük kardeş bir ördeğin terkisinde evlerine dönmeyi başarırlar. tanıdık-bilindik evin aşinasızlaşması ve atlatılan bin türlü badirenin ardından yeniden tanıdık bir hüviyete kavuşması. ev artık tekinsiz karakterini yitirmiştir. bütün masallar böyledir. belki andersen'in karanlık masallarının bazıları hariç. özetle masalın sonunda her şey yerli yerine oturmuştur yeniden. kısa süreli rayından çıkan düzen yeniden inşa edilmiştir.

    onlar ermiş muradına
    biz çıkalım kerevetine.

    ama masaldır işte bütün masallar gibi. geriye şu çarpıcı tezat kalır: bir yanda çikolatadan, pastadan, üzümlü keklerden bir masal kulübesi; diğer yanda da kıtlıktan, verimsizlik ve açlıktan kırılıp dökülen ormanın diğer yakasındaki sakinler. zenginliğin büyük ihtişamı ve açlığın karanlık sefaleti. hansel ve gretel yoksulluğu geride bırakırlar ama civarda yüzlercesi yaşıyordur muhtemelen. yaşamaya devam edecektir.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap