40 entry daha
  • "me likey!"

    bu durumu bir kac gelisigüzel örnek ile sebeplendirelim°:

    *rodarte'nin gevsek örgülü taytini istanbul'da, harvey nichols disinda herhangi bir yerde bulabileceginizi sanmiyorum. (hos, artik onlar "so 2008" oldular; biz fashion victim'ler makaslarimizi coktan hazirladik: 2009'un ilk aylarindaki en önemli diy projesi, rodarte'nin diamond cut taytlarini imite etmek olacaktir.)
    *daslu'nun ürünlerini satiyorlar; bu durumun harikaligini daha fazla irdelemeye gerek duymuyorum.
    *her sezon en güzel custo parcalarini seciyorlar*.
    *iceride arto ile karsilasip, size göz kirptigi icin sevinebiliyorsunuz (cok güzel bir moncler montu deniyordu, umarim mavisini almistir).
    *vivienne westwood kiyafetlerini "gercek hayatta" görmek cok güzel bir his.
    *elinizdeki cantanin h&m'den oldugu her halinden belli olsa bile, bottega veneta "kösesine" yaklastiginizda, sorumlu olan calisanin "size yeni cantalarimizi gösterebilir miyim?" diye sormasi. yani: calisanlarin - genel olarak - kimseye karsi ayrimci yaklasmamalari / davranmamalari.
    *gercek indirim yapmalari. 90%. evet.
    *restorani oldukca düzgün. fiyatlari ucuk degil. ayrica tuvaletleri cok havali.

    bir de harvey nichols müsterilerine laf edenlere iki cift sözüm var: siz paralarinizi bilgisayar oyunlarina / kitaplara / spor salonu aidatina / buzdolabinizin taksitine / yeni bir ipod'a / biraya harciyor olabilirsiniz. buna kimsenin laf etme hakki yok. herkes parasini istedigi gibi harcar. ama siz de baskalarina saygi duyun. sanki herkes melek, maasinin yarisini kimsesiz cocuklara bagisliyor. belki ben maasimin tümünü bir cantaya yatirmak istiyorum, sana ne? ama o harvey nichols'ta degil, beni rue saint honoré'de bekliyor. paris, je t'aime.

    °yorumlar istanbul subesi icin gecerlidir. ayrica aklima bir seyler geldikce / gözüme takildikca bu listeyi genisletecegim.
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap