• turk ronesansinda bir devrim niteliginde olan birinci siirin aksine ikinci siir, hasan pasa'yi paramparca ederek a'sal hasan'i her tarakta bezi olan hasan'a ikame ettirmistir.

    aman de bre hasan pasa o ne yurek
    o ne gurz o ne topuz o ne bilek
    arapgir'den, darande'den, gurun'den
    bellidir bu yigit cikma hepisinden

    aman de bre hasan pasa o ne mikser
    o ne kazan, o ne kepce, o ne blender
    mengen'den, paris'ten, dublin'den
    bellidir bu mutfak cikma hepisinden

    aman de bre hasan pasa o ne ziraat
    o ne mahsul, o ne rekolte, o ne bereket
    konya'dan, cukurova'dan, pekin'den
    bellidir bu mahsul kaldirma hepisinden

    aman de bre hasan pasa o ne hareket
    o ne tekme, o ne tokat, o ne mukavemet
    shaolin'den, tibet'ten, teksas'tan
    bellidir bu mert dert cekmis hepisinden
  • ucuncu siir tatar mufit adiyla taninan japon asilli bir yenicerinin imzasini tasiyor.

    suya dusen kar,
    paramparca bir dugun
    derbeder hasan.
  • beşinci esrik kanto ise hasan paşa'nın kinini kontrol altına alması ve kendiyle hesaplaşması üzerinedir:

    ıkın, tıkın, kıvır kılıcının kınını
    kıllı kısır kıçını ısırsın
    ılgıt ılgıt, ılık ılık, mırıl mırıl
    ışıl ışıl ışısın hışımlı hısımlık...

    lıkır lıkır kımız ısıtsın hıncımızı
    tıkılmış tıkışmış kızışmış kıpkızıl kıvılcım
    kırgınlığımız, bıkkınlığımız, hımbıllığımız
    ılımlıdır çıtıkırıldım ırkçılığımız.....

    kıbrıs kızımız, mısır şıklığımız
    hırçın sırplığımız, ıssız kırgızlığımız
    gıcıklık mı? cıvıklık mı? çırpınış mı?
    kırk yıldır ışıksız kızgınlığımız....
  • 6. kantat kilik kiyafet devrimi ile alakali olup takke ve avizelerin kapatilmasi kanunu'na yampirik bir selam durusudur. sona doğru giyilen melankoli hırkası ile yürek söker. haydaaa çalsın sazlar;

    cicili bicili biçimli bikinini giy
    yitip gittiydi bilgiç birikimin
    bir bitkin bir bitirimdin
    filipinli dini bir çizgi film gibi

    hizipçilik, ikircilik, ifritlik
    biçkisiz dikişsiz girdi biçimsizliğin
    ingiliz sicimi, kilimsi, ipliksi irkiltici
    ilki mi? ikincisi mi?

    briç gibiydi ilk ilişkim
    biriktirdiydim biriciğimi
    imdi cin fikirli çiftçinin fitiliyim
    yitip gitmiş silik bir dik silindirim
  • 7. şarkı bir tango uzun havasıdır. hayatı ceng ile geçmiş bir paşanın, içinde yavaş yavaş solup giden ışığa yaktığı bir ağıttır. ayrıca hüzünlü şeylerin içindeki güzelliğe de atıfta bulunarak, shibumi olmasa da en azından bir shubuo arayışındadır:

    üzüntünün gürültülü üssü
    hüzün,

    güçlü ürünü ürkümüzün
    küskünlüğümüzün
    büyüyüşümüzün

    hüzün,
    süssüzlüğün gülünç küfrü
    zümrüt ülkü

    hüzün,
    üç büyülü gülün
    süzülür büklüm büklüm

    çürüyüşüm
    küskünlüğüm
    üçüncüyü; ünüttüm.
  • bir dil bir insan, iki dil ustun insan, kuş dili yarı hayvan dusturuyla yazilan sekizinci kanto ise su haldedir:

    çıgıtıgık agıçıgıkık agılıgınıgıgla ogunugu yıgılıgda hegirigi sagavaşagtang:
    ogunugu yıgılıgda ogunugbeşig migiligyogunug gegenç yagaragattıkıgı hereg yagaşagtanaga,
    bagaşagtaga bügütügünüg dügünyaganıgın sagaydıgığı bagaş kugamangandang!
    degigmirig agalaraglaga ögürgüdügük aganagayugurdugu dögort bagaştagan.
  • dokuzuncu kanto, soğanlar ha pembeleşti ha pembeleşmedi derken, kararmış gibidir. poeya yan gözle bakarken.

    i

    rumuzu uzun
    usu uğultusuz
    pul pul un
    bu uğursuz ur

    kum, su, us
    yutkundu hudutsuz
    kustu dupduru
    duruldu kurgusuz

    kurt, kuzu, kuş
    kurudu kuzgun
    kuytusu kupkuru
    uykusu musluksuz

    ii

    ruj, tuz, buz
    kuruttu puşt
    buğusu bulutsu
    pulluğu kulpsuz

    dut, but, tuş
    unuttu huysuz
    bulut mu turşu
    şuh musunuz

    usul usul dul
    bulup bulup kusuru,
    buyurdu yuh çulsuz:

    kuruldu hurcumuz
    burcumuz kus'kus
    uyuşuk us
    surlu
    sus’pus
  • cok sonralari gun yuzune cikarilmis onbirinci kantat'a zaman icinde oy popom oy turkusu adi verilmistir ;

    oy popom oy

    o nonoş moskof, o godoş kozmonot
    monoton fokstrot, boy pos trombon
    yok ol tonton orostopol
    toz ol şorolo moğol

    mosmor popom oy
    mosmor popom oy oy
    oy popom oy
    oy popom oy

    moloz morg, koton don
    losyon or kromozom
    kordon boy
    o lodos o koy

    mosmor popom oy
    mosmor popom oy oy
    oy popom oy
    oy popom oy
  • louvre muzesinin islami el sanatlari adli yeni bolumunun envanter calismalari sirasinda muze arsivlerinde bulunan yeni bolumleri butun edebiyat camiasini heyecanlandirmistir. asagida verecegimiz ornek ilk kez yayinlanmaktadir. ermeni meselsinin postmodern gelis gidislerinin cok bariz bir anlatimini icerdiginden 8. ve 9. kantolar arasina yerlesmesi gerektigi tahmin edilmektedir.

    dur orda kaykil sen ermeni
    gormedin mi nasil yendik st. germain i
    sarktan, garbdan ve hicazdan
    getirdik dantelli ipek yemeni

    vilayeti sitte neyine gerek
    sana lazim olan guzel bi kotek
    aklini kafana topla yoksa gelirim
    oralari hepinize zindan ederim

    hincak, tasnak saldirdilar
    harun kolcagi soldurdular
    anne aglama mujdeler olsun
    hasan pasayi en sonunda kovdurdular
  • iğneli dili yüzünden, dudakları arasında her daim bir iğne taşıma cezasına çarptırılan şaksiper’in cezalı olduğu dönemde yazdığı kanto ise şöyle;

    aşkla yanan al yanaklarla
    ayaklansalar gaddar dazlağa!
    kalksa kazan, yaşasa anakara
    dalgalansa kahkahalar, acar naralarla
    çağ açsa aslanlar da şaşsa analar

    hahayt! haşa!
    ancak hayal, taş çatlasa angarya
    salakça yalanlar ancak, yasal ataklar…
    ağaran saçlara has ah! haya, ar
    takat kalsa da çakalca caka satan aylaklara
    sahandan kaçan zarganalardan alaka şakalasa
    talana yaranarak can katan sazanlara
    kar yağan taraçalarca dayak atsa

    yayaya şaşaşa
    arada garaja ayakla!
hesabın var mı? giriş yap