• sözlerinin türkcesi;

    ben burada dogdum ve caddelerden geciyorum
    her evdeki ve her dukkandaki yüzleri taniyorum
    buradan gitmeliyim, her güvercin bile adimi biliyor
    bana sans dileyin (bas parmaginizi yukari gostersin), ben hizli bir arabasi olan sik bir kadin bekliyorum

    günes parliyor ve hersey ucup gidiyor
    ve arkamdaki dünya gitgide yavasca kuculuyor
    tabii ki önümdeki dünya benim icin yapilmis
    biliyorum ki o beni bekliyor ve ben onu aliyorum

    gün benim tarafimda, ruzgar benim arkamda
    kadinlar korosu sokagin kenarinda benim icin sarki soyluyor
    arkama yaslaniyorum ve derim mavilige bakiyorum,
    gözlerimi kapatiyorum ve dumduz yurumeye devam ediyorum.

    ve sokagin sonunda gol kenarinda bir ev var
    yol boyunca yerlerde turuncu agac yapraklari var
    20 tane cocugum var ve esim guzel
    herkes bana ugruyor, benim disari cikmama hic gerek yok

    yeni bir ulke ariyorum
    bilmedigim sokaklari olan, yabanci yuzler ve kimsenin benim adimi bilmedigi
    herseyi kazanmak, hileli kartlar ile
    herseyi kaybetmek, tanrinin sert krosesi sert

    ben hazineleri karin ve kumun altindan kazarak cikariyorum
    ve kadinlar benim tum aklimi caliyorlar
    ama bir zaman geliyor sans tarafindan takip ediliyorum
    ve o bana iki canta dolusu altinla geliyor

    eski kuslari ve akrabalarimi davet ediyorum
    ve hepsi sevincten aglamaya basliyorlar
    mangal yapiyoruz, anneler yemek pisiriyor ve biz sert ickiler ile kafayi cekiyoruz
    ve bir hafta boyunca her gece egleniyoruz.

    ve ay benim göl kenarindaki evimin uzerinde parliyor
    yol boyunca yerlerde turuncu agac yapraklari var
    20 tane cocugum var ve esim guzel
    herkes bana ugruyor, benim disari cikmama hic gerek yok

    ve sokagin sonunda gol kenarinda bir ev var
    yol boyunca yerlerde turuncu agac yapraklari var
    20 tane cocugum var ve esim guzel
    herkes bana ugruyor, benim disari cikmama hic gerek yok

    ben burada dogdum, ve burada ölecegim
    kulaklarim isitmiyor, beyaz bir sakalim var ve bahcede oturuyorum
    100 tane torunum cimlerin uzerinde kriket oynuyor
    ve ben bunu düsündükce aslinda böyle olabilecegini hic ummuyorum...
  • http://www.youtube.com/watch?v=gmqiuaj92tm

    acaip tatli, gün ışığı gibi sarki.
  • alman radyolarinda cok sik rastladigim akustik antidepresan. (haus am see, peter fox)

    ***

    göl kenarindaki ev

    burada dogdum, sokaklarda yürüyorum.
    taniyorum yüzleri, her evi, her dükkani.
    bir yerlere gitmeliyim, buradaki her güvercinin ismini biliyorum.

    sans dileyin, hizli arabali, sik bir kadini bekliyorum.
    günes göz aliyor, her sey ucarak geciyor.
    ve arkamdaki dünya yavasca kücülüyor,
    fakat önümdeki dünya benim icin yapilmis.
    biliyorum, bekliyor ve ben onu almaya gidecegim.

    gün benim günüm, rüzgar arkamdan esiyor.
    yol kenarinda bir kadin korosu, benim icin söylüyor.
    arkama yaslaniyorum ve derin mavilige bakiyorum.
    gözlerimi kapatip sadece dümdüz yürüyorum.

    ve sokagin sonunda göl kenarinda bir ev duruyor.
    portakal agaci yapraklari yolun üzerindeler.
    yirmi cocugum var, karim güzel.
    herkes yanima ugruyor, hic disariya cikmam gerekmiyor.

    yeni bir ülke ariyorum, bilinmeyen sokaklari olan.
    yabanci yüzler ve kimse benim adimi bilmiyor.
    her seyi kazanmak, cinkolu* kartlarla oynanan oyunda.
    her seyi kaybetmek, tanrinin sol krosesi serttir.

    hazineler kaziyorum, karda ve kumda,
    ve kadinlar her aklimi caliyorlar.
    fakat bir zaman sonra sans pesimden geliyor,
    ve geri dönüyorum, iki cebim de altin dolu.

    davet ediyorum eski kuslari ve akrabalari,
    ve basliyorlar sevincten aglamaya,
    mangal yapiyoruz, anneler yemek pisiriyor, schnaps iciyoruz.
    ve bir hafta boyunca kutluyoruz, her gece.

    ay isigi parlakca vuruyor göl kenarindaki evimin üzerine,
    portakal agaci yapraklari yolun üzerindeler.
    yirmi cocugum var, karim güzel.
    herkes yanima ugruyor, hic disariya cikmam gerekmiyor.

    burada dogdum, burada gömülecegim.
    sagir kulaklarim var, beyaz sakalim, ve bahcede oturuyorum.
    yüz torunum cimlerde kriket oynuyor,
    bunu düsündükce sabirsizlaniyorum.

    not: orjinaline sadik kalmaya calistim, bazi cümleler türkcede garip oldu.
hesabın var mı? giriş yap