haus am see
-
sözlerinin türkcesi;
ben burada dogdum ve caddelerden geciyorum
her evdeki ve her dukkandaki yüzleri taniyorum
buradan gitmeliyim, her güvercin bile adimi biliyor
bana sans dileyin (bas parmaginizi yukari gostersin), ben hizli bir arabasi olan sik bir kadin bekliyorum
günes parliyor ve hersey ucup gidiyor
ve arkamdaki dünya gitgide yavasca kuculuyor
tabii ki önümdeki dünya benim icin yapilmis
biliyorum ki o beni bekliyor ve ben onu aliyorum
gün benim tarafimda, ruzgar benim arkamda
kadinlar korosu sokagin kenarinda benim icin sarki soyluyor
arkama yaslaniyorum ve derim mavilige bakiyorum,
gözlerimi kapatiyorum ve dumduz yurumeye devam ediyorum.
ve sokagin sonunda gol kenarinda bir ev var
yol boyunca yerlerde turuncu agac yapraklari var
20 tane cocugum var ve esim guzel
herkes bana ugruyor, benim disari cikmama hic gerek yok
yeni bir ulke ariyorum
bilmedigim sokaklari olan, yabanci yuzler ve kimsenin benim adimi bilmedigi
herseyi kazanmak, hileli kartlar ile
herseyi kaybetmek, tanrinin sert krosesi sert
ben hazineleri karin ve kumun altindan kazarak cikariyorum
ve kadinlar benim tum aklimi caliyorlar
ama bir zaman geliyor sans tarafindan takip ediliyorum
ve o bana iki canta dolusu altinla geliyor
eski kuslari ve akrabalarimi davet ediyorum
ve hepsi sevincten aglamaya basliyorlar
mangal yapiyoruz, anneler yemek pisiriyor ve biz sert ickiler ile kafayi cekiyoruz
ve bir hafta boyunca her gece egleniyoruz.
ve ay benim göl kenarindaki evimin uzerinde parliyor
yol boyunca yerlerde turuncu agac yapraklari var
20 tane cocugum var ve esim guzel
herkes bana ugruyor, benim disari cikmama hic gerek yok
ve sokagin sonunda gol kenarinda bir ev var
yol boyunca yerlerde turuncu agac yapraklari var
20 tane cocugum var ve esim guzel
herkes bana ugruyor, benim disari cikmama hic gerek yok
ben burada dogdum, ve burada ölecegim
kulaklarim isitmiyor, beyaz bir sakalim var ve bahcede oturuyorum
100 tane torunum cimlerin uzerinde kriket oynuyor
ve ben bunu düsündükce aslinda böyle olabilecegini hic ummuyorum... -
-
alman radyolarinda cok sik rastladigim akustik antidepresan. (haus am see, peter fox)
***
göl kenarindaki ev
burada dogdum, sokaklarda yürüyorum.
taniyorum yüzleri, her evi, her dükkani.
bir yerlere gitmeliyim, buradaki her güvercinin ismini biliyorum.
sans dileyin, hizli arabali, sik bir kadini bekliyorum.
günes göz aliyor, her sey ucarak geciyor.
ve arkamdaki dünya yavasca kücülüyor,
fakat önümdeki dünya benim icin yapilmis.
biliyorum, bekliyor ve ben onu almaya gidecegim.
gün benim günüm, rüzgar arkamdan esiyor.
yol kenarinda bir kadin korosu, benim icin söylüyor.
arkama yaslaniyorum ve derin mavilige bakiyorum.
gözlerimi kapatip sadece dümdüz yürüyorum.
ve sokagin sonunda göl kenarinda bir ev duruyor.
portakal agaci yapraklari yolun üzerindeler.
yirmi cocugum var, karim güzel.
herkes yanima ugruyor, hic disariya cikmam gerekmiyor.
yeni bir ülke ariyorum, bilinmeyen sokaklari olan.
yabanci yüzler ve kimse benim adimi bilmiyor.
her seyi kazanmak, cinkolu* kartlarla oynanan oyunda.
her seyi kaybetmek, tanrinin sol krosesi serttir.
hazineler kaziyorum, karda ve kumda,
ve kadinlar her aklimi caliyorlar.
fakat bir zaman sonra sans pesimden geliyor,
ve geri dönüyorum, iki cebim de altin dolu.
davet ediyorum eski kuslari ve akrabalari,
ve basliyorlar sevincten aglamaya,
mangal yapiyoruz, anneler yemek pisiriyor, schnaps iciyoruz.
ve bir hafta boyunca kutluyoruz, her gece.
ay isigi parlakca vuruyor göl kenarindaki evimin üzerine,
portakal agaci yapraklari yolun üzerindeler.
yirmi cocugum var, karim güzel.
herkes yanima ugruyor, hic disariya cikmam gerekmiyor.
burada dogdum, burada gömülecegim.
sagir kulaklarim var, beyaz sakalim, ve bahcede oturuyorum.
yüz torunum cimlerde kriket oynuyor,
bunu düsündükce sabirsizlaniyorum.
not: orjinaline sadik kalmaya calistim, bazi cümleler türkcede garip oldu.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap