1 entry daha
  • maddesizcilik. george berkeley'in kurduğu düşünce okulu.

    bu öğretiye göre, madde diye bir şey yoktur ve tüm evren, yalnızca bir tek varlığın -tanrının- algılamasından ibarettir. bu, descartes idealizmi ve spinoza monizminden sonra, yeniçağ avrupa felsefesinde kurulmuş üçüncü büyük düşünce ekolü, ama en orijinal formdur. çünkü, bilindiği üzere descartes idealizmi platon'dan, spinoza monizmi ise islam tasavvufundaki vahdet-i vücud öğretisinden esinlenmiştir. oysa berkeley, o güne kadar görülmemiş duyulmamış çok ilginç bir düşünce sistemi kurmuştur, immateryalizm ile.

    aslında, karşınızdaki insana "seni algıladığım için varsın" demeniz idealizm; "sen var olduğun için ben seni algılıyorum" demeniz materyalizmdir temel olarak. çünkü birinde özne, diğerinde nesnedir varlığa öz olan. oysa berkeley'de, algılanan şeyler, zihinde yaratılan tasarımlardan ibarettir. bu, idealizme yakın görünendir. fakat aynı berkeley, esse est percipi der; yani var olmak algılanmaktır. bu da, materyalizme yakın durur. dolayısıyla, berkeley'in ne demek istediği, tıpkı edmund husserl'in fenomenolojisi gibi, kolay anlaşılamayan bir düşünme tarzına tekabül eder.

    mesela hiç kimsenin olmadığı bir yerde, ağaçtan düşen bir ceviz ses çıkarır. bunu kimse algılamıyorsa, bu olay yok sayılmalı mıdır? berkeley, hayır der. çünkü, orada tanrının bilgisi ve algısı vardır. ki zaten esas olan bilgi ve algı da budur.

    george berkeley'in kurduğu immateryalizm, döneminde çok fazla değer görmüş olmasa da, her şeyi çürütmeye pek meraklı 20. yüzyıl modern felsefecileri tarafından kesinlikle yanlışlanamamış bir öğreti olarak, felsefe tarihindeki saygın yerini korumaya devam etmektedir.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap