• çarpıtıldığı aşikar olan bir örnektir.

    polisi hazedersin veya etmezsin (pek hoşlandığımı söyleyemem) ama tutup da yolda plastik top ardından koşturan çocuğu yakalayıp da hunharca öldüreceğini düşünmek veya bunu empoze etmek ise ayrı bir adilik gerektirir. düşününce hepimiz subjektifiz aslında; tahammülü kalmamış sabit fikirli insanlarız.

    kendimden örnek veriyorum. 16 yaşındayken neler yapıyordum ?!? ilk cinsel deneyimimi yaşamıştım. arada arkadaşlarla buluşup gece bira içiyorduk. ki öyle çok çakal biri de değilimdir. hep derim. 18 yaşın altı ve üstü olarak böyle kesin bir çizgi ile ayırmak mantıksız. kademelendirilmiş olmalı. gerçeği ayırt edebilme ve fiziki yeterlilik farkları var. 4 yaşındaki bir velet karınızı ancak yanağından öperken; 17 yaşındaki çocuk tecavüz bile edebilir.

    tehlikeyi ayırt edebilecek yaştasındır 16 yaşında. tutup da "aaa çata pat" deyip mal mal bakmazsın. ben o yaşta maça gidiyor küfür ediyor ve polise taş atıyordum. ardından coplarla kalabalığı dağıttıklarını görünce sıvışıyordum. risk tehlike ve herşey bilincim dahilindeydi. kimseye de gidip coplandım demem. diyemem. anlaşılan o ki bir çatışma olmuş; düşünüyorum çatışma esnasında da mal mal dikilmezdim. bir keresinde 2-3 kişinin silahlı çatışmasına şahit oldum o yaşlarda ve ortamı terk ettim derhal.

    demem o ki; çocuk değilsem ben de bu ülkede kendimi korumakla mükellefim. yaş vs. farketmez herkes yolda giderken ölebiliyor. öyle sikik bir ortadoğu ülkesiyiz biz de. haa çocuksam da ailem olacak o andavallar çatışmalı bir mahallede beni sokak köpeği gibi salıp bırakmamalı. "ortam gergin nerede bu çocuk"
  • şu zamanda çocuğa yüklenmektense, bu çocuğun çocukluğunu yakanlara yönelmek gerekir.
  • eskiden gunduz normal insan gibi halkin arasinda olurlar calisir, ekmek parasi kazanir (tabi paravan) gece de keleşi, molotofu alir eyleme giderlerdi. simdi ise isyerinde molotofu ve kelesi hazir sekilde bekleyip gunduz, gece farketmeden anlastiklari sekilde insan oldurmeye gidiyorlar. 16 yasi 18 yasi yok hepsi bi sekilde yoldan cikarilmis insanlar.
  • farklı mağduriyet hikayeleri ile üstü başı boka bulaşmış paçalarından kan akan pekakayı ve pekakaya ve tüm ülkeme ikili oynayan hedepeyi aklayamazsın kürtçüüm. senin gibiler olmasa yani pekaka olmasa,ne o bölgede doğan büyüyen masum çocuklar ne de devlet hizmeti yapan masum askerler polisler ölecek.
    ıstismara gelince sizin üstünüze yok. yatıp kalkıp akepeye dua edin çünkü kökünüz kuruyacakken onlar sayesinde yine palazlandınız.
  • sınıf arkadaşları, mahalle arkadaşları ve kardeşleriyle, kuzenlerinin dağa çıkma ihtimali artmış çocuktur.

    empati yapalım. senin sınıf arkadaşını, mahalle arkadaşını, kardeşini, kuzenini çocuk yaşta haksız biçimde öldürseler, sen dağa çıkmaya bir adım daha yaklaşmış olmaz mısın?
  • başlığı okuyunca aklıma 16 yaşındaki "çocuk" tarafından havaya uçurulan 4 özel harekatçı geldi. acaba o da "cesur yürek" pkk'nın öldürülmesine çok kızdığı masum kürtlerden midir. hiç şüphesiz. yarın bir gün o "çocuğun" başına da bi şey gelirse, ki gelmesi kuvvetle muhtemel, bu başlığı açan ve muhtemelen batı'da yaşayan pkk'lı onun için de böyle bir başlık açar mı. kesinlikle. peki vatandaş bütün bunlardan etkileniyor mu, bu samimiyetsiz ajitasyona artık prim veriyor mu. hayır.

    buradan propagandasını yaptığın pkk ve senin gibi "kurd"lar, arkasına saklana saklana çocuk masumiyetini yok ettiniz. pkk'nın öfkelenebileceği bir masum yok.

    hayattayken de öldükten sonra da örgüt ve unsurları tarafından istismar edilen baht-ı kara.
  • bişeyler yazacaktım aslında ama vazgeçtim. 16 yaşında kazık kadar adama çocuk diyen zihniyete ne anlatabilirim ki.
  • ulan sik kafalı beyinsizler. şehirde olay çıkarıp sonra da şeş kaza birileri ölünce gelip burda ağlamanızın mantığı nedir? polis mi suçlu oluyor şimdi burda, gidip polise silah kullandırtırsanız orda çocuk da ölür kadın da ölür herşey olabilir amk. neden bir kez olsun da şu ydgh midir ne zıkkımsa o puştlarda aramıyorsunuz suçu? ayrıca kör kurşun, ne belli polisin öldürdüğü bu çocuğu?
  • bir ton yazdım, sonra adamın yazdığı şeyleri görünce sildim. asıl soru şuymuş:

    bu "kurd" rumuzlu şahıs nasıl uçurulmuyor? sırf bu başlıkta yazdıkları tüyler ürpertici.
    "pkk her gün onlarca asker öldürüyor, asker buna karşı sadece çocuk öldürebiliyor" ifadesi, yarın bu adamın bizzat benim kafama sıkabileceğinin çok net göstergesidir benim için.

    ---

    ben bu çocuklara ölen polisler, askerler kadar üzülüyorum,
    ve gerçekten burada yazan tek bir hemşehrisinin de üzüldüğüne inanmıyorum.
    excelde çetele tutan adamlar bunlar. yemin ederim excele sütun açmışlar, a sütunu polis, b sütunu asker, c sütunu korucu, d sütunu sivil, çocuk, gerilla.... böyle gidiyor. grafik çizenleri felan var vallahi (aratın bianet'te, twitter da)

    ak-troller gibi pkk-trolleri de, oldukça pislikleştiler, kendi akil kitlelerini kaybediyorlar, kaybedecekler.
  • ''rastgele açılan ateş sonucu öldürülen çocuklar''?

    bu 16 yaşındaki ''çocuk''(!)un silahlı mı silahsız mı olduğunu bilmiyoruz,bu çocuğun(!) pkklı mı yoksa normal bir vatandaş mı olduğunu bilmiyoruz ama şu an bildiğimiz bir şey varki bu çocuk öldü ve bunun birincil suçlusu pkkdır,eğer polis yanlışlıkla vurmuş olsa dahi.

    çünkü sivil bir yerleşimin içinde savaşmak,vur kaç savaşına girişmek her zaman ama her zaman beraberinde sivil kayıplarıda getirir.bu yüzden uluslararası savaş hukukunda ''açık şehir'' diye bir kavram var.yani şehirler askeri hedef olmasın diye askerlerden arındırmak ve bu yüzden şehirlerde çatışma olmasını engellemek.yani devletler sivil halk zarar görmesin diye savaşı sivil yerleşimlerden uzak tutmaya çalışıyor.tarihte bu duruma örnek olacak bir sürü hadise var.örneğin almanlar fransada ilerlerken fransızlar paris'i zarar görmesin diye açık şehir ilan ettiler.bu yüzden paris ikinci dünya savaşında çok az zarara uğramıştır her neyse.

    ancak aynı ikinci dünya savaşında buna tezat başka bir örnek daha var;stalingrad

    stalin savaş sırasında kendi adını taşıyan bu şehirden sivillerin tahliye edilmesini yasaklıyor.tarihin gördüğü en kanlı şehir savaşının yaşandığı bu şehirden sivillerin gitmesine engel oluyor.sebep?

    eğer askerler şehirde insanların yaşadığını görürlerse daha büyük bir azimle şehri savunurlarmış zira şehrin insanlarla dolu olması askerleri sivilleri korumaya itermiş.peki öyle mi oluyor?

    hayır bilakis tam tersi oluyor.aç kalan bu ''halk'' alman ordusuna yiyecek karşılığı terzilik,tamircilik yapıyor ama ''stalinist'' yoldaş komiserleri bunu haber alınca bir kararname çıkartıp bu sivillerin görüldükleri yerde vurulmalarını emrediyorlar.

    neden?

    çünkü onlar düşmanla işbirliğine girmişlerdir.kafaya bak.halkın şehri terketmesine mani olup aç bırakan sensin,halk aç kalıp eline geçen ilk fırsatta yiyecek bulmak için bir şeyler yaparken bunu vatana ihanet addediyorsun.sen insanlarla dalga mı geçiyorsun?

    hayır bilakis insan hayatı komünist ideolojide önem arzeden bir şey değil,stalin devri sovyetler birliğinde zaten hiç bir öneme sahip değil.

    bu ifade ettiklerime inanmayanlar olabilir o yüzden antony beevorun ünlü stalingrad kitabından direkt alıntı yapıyorum:

    ''alman askerleri stalingrad öksüzlerinden yararlanma yoluna da gittiler.mataraları doldurma gibi günlük işler,rus keskin nişancıları her hareketi izlemek için pusuda beklerken tehlikeliydi.bu yüzden bir kuru ekmek parçası vaadiyle,rus oğlanlarının ve kızlarının mataraları alıp volga kenarında doldurmaya gitmeleri sağlandı.sovyet tarafı işin aslını anlayınca,kızılordu askerleri böyle görevlere koşturulan çocukları vurmaya başladı.leningrad kuşatmasının ilk aşamalarında sivillerin alman askerlerince bir kalkan olarak kullanılması üzerine,böyle bir acımasızlık için emsal oluşmuştu.stalin hemen kızılordu birliklerine,baskı altında bile olsa alman emirlerine uyan bütün sivilleri öldürme talimatını vermişti.bu talimat stalingradda da uygulandı.örneğin 37.muhafız tüfek tümeni bir raporunda şunu bildirdi:''düşman ölen alman askerlerini ve subaylarını sürükleyip getirmek üzere sivilleri ileri sürdü.askerlerimiz faşist cesetleri taşımaya çalışanların kim olduklarına bakmaksızın ateş açtı.''(stalingrad sayfa 189/ yky)

    işte stalinistçi pragmatistlik budur,stalinistçi çakallık budur.stalinde finlandiya,estonya,litvanya,letonya ve doğu polanyayı işgal etmek için ''faşist'' hitlerle anlaşma yapmıştı.stalin ve sovyetler birliği ilşe aynı ideolojik kökene sahip olan ve aynı metotları benimsemiş ve kobaniyi(ayn el-arab) stalingrad ilan etmiş olan pkkda foşik(!) akp ve tece ile anlaşma yaptı.herhangi bir ahlaka uygunluk gözetilmedi.ancak anlaşma bozulupta yüzüstü düşünce pkk kimsenin gözünün yaşına bakmaksızın şehir içlerinde savaş çıkarmaya başladı.çocukları sahaya sürdü.şehirde savaş olması demek yüksek sivil kayıplar demek olmasına rağmen ama halk bunu idrak edemedi,aslında kürt halı bunu idrak edemedi.bu sivil kayıpları pkk propaganda da lehine kullanıcaktı.kaza kurşunu olsun olmasın,elinde molotof kokteyli taşıyor olsun olmasın hatta kim tarafından vurulduğu belli olsun olmasın masum insanların ölmesi pkk ''politbürosu''nun umrunda değil.pkk yönetimi ve propaganda aygıtı için bunlar yapılması gerekli ''fedakarlıklar''(!).savaş ahlakı diye bir şey yok.hani bazı pkk sempatizanları ''tsk delikanlı olsa uçakla dağları bombalamaz yakın mesafe savaşa girerdi'' diyorlarya,aslında onlar sadece pkk politbürosuyla zihinlerinin nasıl iç içe geçtiğini ve nasıl gerçeklikle bağlarını kopardıklarını gösteriyorlar.çünkü bu sözleri pkk savaşı sivil bölgelerin içlerine taşıyıp,''uzak mesafe kablolu mayın saldırıları'' yaparken söyleyebiliyorlar.aklı başındaki insan bu ifadeleri kullanır mı?bu ifadeler mantıklı mı?

    bu insanlar sadece beyin yıkayan bir propaganda aygıtının kontrolüne girmiş zavallılar.pkknın kirli oyununun ağına takılmış ,düşünme yetisi körelmiş kimseler.burada da gelip ağlayıp sızlıyorlar ve bizim onlara nasıl empati kuramadığımızdan ve duygusuz birer foşik(!) olduğumuzdan dert yanıyorlar.oysa kimin savaşı ahlaksızca yürüttüğü ortada.aslında kimin savaşının ahlaksızça ve kahpece olduğu ortada,zavallılar.

    edit düzeltme
hesabın var mı? giriş yap