• çok derin etikalar barındıran özdemir asaf külliyatı..
  • bu zamana kadar neden okumamışım dediğim kitap. kitabın isminden etkilenip arka kapağına baktım ve;

    "özdemir asaf’ın kırılmadık bir şey kalmadı’da bir araya getirilen aforizma niteliğindeki “etikalar”ı, anı-deneme türünde yazıları ve öyküleri en az şiirleri kadar etkileyici, sıra dışı ve şaşırtıcı.
    “kim bilir kaç yıllık büyücek bir defter. içinde aforizma, şiir, öykü taslakları, tasarımları, bir sürü düş ve düşünce kırıntısı. ben hep öyle yaptım. şiirlerimin, öykülerimin, aforizmalarımın, günlük notlarımın ayrı defterleri olmadı. kiminin altına tarih koymuşum, saat bile koyduklarım var.”

    rastgele bir sayfasına baktım, gözüme çarpan aforizması şu oldu;

    "doğdu, sevinçten ağladılar. öldü, acıdan ağladılar. o, bu arada yaşadı, hiç düşünmediler."

    bastım 32 lirayı, aldım.* pahalı kitap okumak da, okuyunca pişman olmuyor insan. kitaplıkta, bakıyorum şimdi, iyi yapmışlar, toplamışlar getirmişler bana 32 liraya özdemir asaf'ı. sağolsunlar. değdi.
  • usul usul okunması gereken kitap.
  • sevmek: iki kişinin eşgil anlarda eşgil hızla durmalarıyla durdukları sürece vardır.

    aşk: duramamalarıyla duramadıkları sürece…

    ~özdemir asaf, kırılmadık bir şey kalmadı
  • "umut bana seni mi getirecek? sen mi bana umudu getireceksin? kim çıkardı seninle benim arama koydu, bu umut denen şeyi."
  • kitaptan:

    * gençlik'in yaşlılık çağları vardır. orada birçok genç ölür.
    yaşlılık'ın da gençlik çağları vardır.. orada da birçok genç ölür.

    * şu hayvan o kadar vahşi ki.. onun üstesinden ancak insan gelebilir.
  • özdemir asaf'ın 3 kitabın birleşimidir.

    neden yazdın bunu be şiirin en matematikçi yaratıcısı?

    yuvarlağın köşeleri: adına ethika adını verdiği, şiir olamayacak kadar olgunlaşmamış yazılarını topladığı kitap. hatta içlerinden birinde itiraf da ediyor. keşke daha güzel yazsaymışım diye. şiirlerinin matematik güzelliğinden eser taşımayan çok sayıda şiirimsi. maalesef kötü kitap.

    'ça: ferhan şensoy'un ustası haldun taner'den öğrendiği teknik sebebiyle yazılmış sanırım: yazma kabiliyetini kaybetmemek için, her gün en az yirmi sayfa yazmak. kendi hayatından kesitleri anlattığı denemelerin kitaplaşmış hali.
  • ah asaf bey, kalmadı un ufak oldu her şey...
  • özdemir asaf'ın 3 kitabı bir arada.

    adam yayınları'ndan çıkmış bir baskısı bende mevcuttu yuvarlağın köşeleri'nin. okuyalı nerden baksan on beş yıl olmuştur. bu yüzden yeniden okudum. paradokslarla oya gibi işlenmiş tümcelerin bazıları mest etti yine yeniden. kimi aforizmik tümceler ise bugünün kopyala-yapıştır zihniyeti için elzem gibi görünüyor. mesela:

    "insanlar, gelmeleriyle yalnızlıklarını dağıtanları severler. gitmeleriyle kendilerini yalnız bırakanlara âşık olurlar."

    belki de öyledir.

    'ça ve dün yağmur yağacak ile bir bütün haline gelen kitapta yığınla aforizma, bir hikâye olabilecek derinlikte kıssalar mevcut. son kitap uzun yazılardan ve bir kısmı derinleştirilmemiş yazı parçacıklarından oluşuyor. burada özellikle sıra gözetmeden dikkati çeken başlıklara göz atılabilir. mesela ilk evvel yahya kemal üstüne yazılan bir yazıyı okudum. ölü seviciliğin eleştirildiği bu 1970'e tarihlenen yazı halen güncelliğini koruyor.

    şöyle diyor bir yerde asaf:

    "sanatçı (...) her şeyi unutabilir sanatta bir doruğa varırken, ama o bir şeyi hatırlamadan edemez."

    ben de onun vasıtasıyla poetik olanı, felsefi incelikleri, bir bütün olarak saklı köşeleri hatırlamak istedim böylece. çünkü hakikaten kırılmadık bir şey kalmadı. en başta da sahici edebiyatın kendisi!
  • baş ucumda durur ara ara rastgele açarım.

    “yalnızlıktan korkmak ya da korkmamak değildir önemli olan. onu duymak ya da duymamak önemlidir.
    yalnızlık dışarıdan gelmez; insanın içindedir.”
hesabın var mı? giriş yap