• insan hakları suçudur.

    kahvaltı etmek için kafeden içeri girdim. camekanlı alanda oturup kahvaltı edecektim ki fosur fosur sigara içildiğini gördüm. "burada sigara mı içiriyorsunuz?" dedim. hazırlıksız yakalandı ve "sizi arkadaki bölüme alalım" dedi. bir gittim mutfağın hemen yanı ve leş gibi yağ kokuyor.

    "pardon ben sigara kullanmadığım için mi buraya koyuluyorum?" dedim. anlattı da anlattı saçma sapan savunmalarını.

    "peki, önce yemeğimi bir güzel yiyeceğim sonra da şikayet edeceğim" dedim. tam da öyle yapıyorum şu anda. bitirir bitirmez şikayet hattını arayacağım.

    sigara içilmesine asla karşı değilim. mesela dev bacaları olan kocaman fanuslar caddelere konulabilir ve sigara içenler kendilerini istedikleri kadar zehirleyip kokutabilirler. onlar sigara içiyor ve çoğunluk diye ben ikinci sınıf vatandaş muamelesi görecek değilim. dünyaya sigarasız gelen benim. eğer sigara da bir organ olarak gelse idi anlaşılır bir durumdu.

    devlet denetimlerini artırsın ve bu işletmeleri ağır cezalara tabi tutsun umurumda değil. ya da mutfakta içirsinler.

    edit: memleket "hep beni mi görüyorsun x de, y de yapıyor" diyen kafalardan dolayı bok içinde. sigara içilen taksiye binmem. şoför içerse uyarır söndürmez ise iner şikayet ederim. yapmadığım şey değil.

    edit: aleni şekilde insan sağlığına zararlı olan, hele de filtresiz olması nedeniyle içmeyene zararı çok daha fazla olan bir şeyi kendi keyfiniz için saçma sapan argümanlarla savunup x'in y'nin daha zararlı oluşunu referans gösteriyorsunuz. senin iğrenç sigara dumanın olmasa, hayattaki zararlı şeylerden bir tanesi eksik olurdu hiç olmazsa. kendin de biliyorsun başkasına zarar verdiğini ama bununla yüzleşmek işine gelmiyor. sonra da adaletsizlikten yakınıyorsun. ikiyüzlüsün.

    edit: sigarasını çekerken hayata isyan eden instagram fotoları için yaşayan solcu yancısı yandan yemiş çakma can yücel'ler rahatsız.
  • ertesi gün gebermeme neden olan şeydir. zira yakın bir zamanda beş dakika sigaralı ortamda durduğum bir gece acile kaldırıldım.
    not: gücümüz kafelere de yetmiyor "siktir git başka dükkana madem" diyormuşlar ya.
    tanım: doğru tespittir.
  • "bir gittim mutfağın hemen yanı ve leş gibi yağ kokuyor"

    afiyet olsun kardes.

    not : 8 ay once biraktim sigarayi ama asla les gibi yag kokan bir yerde yemek yiyemem.
  • nargilesi iyiyse sorun yok.

    tek dal sigara içmedim.
  • edit: insan hakları suçuymuş. ülkedeki en temel insan hakları sorunu bu çünkü.

    güzel yerlerin sigara içenlere ayrılması değil.

    üstü ve yan camları açılır kapanır olan bölümlerin, kapalı alanda sigara içilmesi yasak olduğundan dolayı ve insanlar sigara içiyor diye kovamayacaklarından dolayı işletmelerin yaptığı uygulama.

    sigara içmeyenin içenlere tavrından fenalık geldi artık.

    hiç mi etrafınızda sigara içen yok?

    ben senin yüzüne yüzüne üflemiyorum dumanı. sen de benim özgürlüğüme karışamazsın. durum bu kadar basit aslında içen içmeyeni rahatsız etmemek için uygun görülen yerde oturacak, ya da dışarı çıkıp içecek. içmeyen de içilmeyen alanı tercih edecek. kafenin iç kısmında güzel bölümlerde yer kalmadıysa bu kimsenin suçu değil. rezervasyon yaptırsaydın.
  • biz bunlar daha önce yazdık.

    (bkz: #63510336)
  • eskiden otobüsler dahil her tarafta rahat rahat sigara pipo v.s. içilirdi. evet rahatsızlık verirdi ama kimse kimseye hakaret etmezdi. bu konu bile kutuplaşma ayrışma ve kavga sebebi olmuş anlaşılan. bravo gediğimiz noktaya.
    kafeler ve ya içkili mekanlar bu durumdan en çok etkilenen yerler oldu zaten. içirse bi dert içirmese bi dert. cezalar çok ağır. müşteri kaybetmemek için onlar da böyle bir yol tutturmuş anlaşılan.
  • yerinde ama eksik tespit.
    bir arkadaşımın ciğerlerinde problem var, bir iki kere ameliyat oldu. onunla dışarı çıktığımızda sigara içilmeyen ve hava alabilen yerlerde oturmaya çalışıyoruz. maalesef bizim ülkemizde bu imkansıza yakın bir durum. çünkü bütün kafelerin açık tarafları, sigara içenlere ayrılmış. aslında tamamen de açık değil etrafı camlarla çevrili, üstü açılıp kapanabilir. etraftaki 10 mekana baktık her yer aynı durumda. marketten içecek, yiyecek alıp sahile gidip oturduk.

    taksiciye, minibüsçüye laf et diyenler olmuş. benim bindiğim taksilerde ya da minibüslerde çok uzun zamandır sigara içene rastlamadım. zaten bu şekilde tepki vermek de saçmalıktan öte bir şey değil.

    karşındakini direkt saldırmak yerine güzelce konuşulsa çözüm bulunabilir. anlamıyorum insanlardaki bu kini, nefreti. sigara konusunda birbirini bıçaklayacak konuma geliyorlar.
  • sigaracılar olmasa o kafeler batar lan. bunu da hesaba katmak gerek.
  • aynı senin yağ kokan yerde kahvaltı mı edeceğim diye sorman gibi sigara içenler de neden itin götünde yapayım çay-sigara sefamı diyebilir. beyninizin almadığı kısım bu, onun seni zehirleme özgürlüğü olmadığı gibi senin de onu ebesinin dininde zıkkımlanmaya zorlama hakkın yok. çok mu rahatsız oluyorsun araya mesafe koy, yanındaki camı açtır, tavanı açtır, çık açık havaya masa attır ya da sigit evinde zıkkımlan kahvaltını. hali hazırda sigara içilen ve içilebilecek durumda olan bölümde ben neden oturamıyorum diye tatava yapma. 0.0002 mikron zifir sana dokunsa ölmezsin amk zaten, o mekana yol kenarından yürürken yediğin egzos dumanı yan sandalyende içilen sigaradan daha büyük zarar verir.

    ben sigara içmiyorum en iyisini ben yapıyorum benim dediğim olacak... oldu paşam. sigidi hadi.
hesabın var mı? giriş yap