*

  • ilgili kitabin arka kapagindaki kartondan oyularak cikarilan bebekler yine kartondan ucgen ayaklar uzerine dikilir, daha sonra ic sayfalarda yer alan elbiseler annenize kestirilir, cunku bunlari keserken isin puf noktasi elbiseleri bebeklerin ustune tutturacak olan klipslerin yanlislikla kesilmemesi veya maskeli balo elbisesi, gelinlik gibi modellerin yuz kisimlarinin duzgun oyulabilmesi gereklidir.
    en unlu kagit bebek karakterleri sebnem ve cicek kizdir.
  • bir a4 veya a3 origami yapar gibi katlanır katlanır sonra makasla guzelce bi cocuk biciminde kesilir. sonra bi acilir. elele tutusmus 5-10 tane cikar. bunlara da kagit bebekler denir. ben derim en azından. sizi bilemem.
  • mankenlik yapan hanım kızlarımıza magazin programlarında verilen isim."şimdi de kağıt bebeklerin dünyasııı" şeklinde oluyo bu.
  • (bkz: şebnem)
  • dortlu setleri vardi bunlarin. ayse, gul, ali ve can yanilmiyorsam.*. kocaman kafali, tahta gibi vucutluydular, bircok kiyafeti ortak giyebilirlerdi. ama gene de her kiyafetin bandinda isimleri yaziliydi. bir de annelerin cizip kestikleri vardi. zevkinize ve annenizin kabiliyetine gore istediginiz bebegi yaptirabilirdiniz. eskidiginde ayni kaliptan yenilemek de kolay olurdu. bunlara kendiniz kiyafet yapip*, yaraticiliginizi gelistirebilirdiniz. simdilerde cizgi karakterleri cikmis*, dosya halinde hazir satiliyor.
  • magazin programlarında, manken sözünü ikidebir yinelememek için değişiklik olsun diye arada geçen sözcük öbeği.
  • turkiye'de sebnem adiyla serileri basilmis 80'lerde cocuk olanlarin* cok iyi bildikleri kitap ve bu kitaptan kendinize urettiginiz hem el becerisini gelistirici, hem yaraticligi korukleyen oyuncak. daha sonraki bir devirde kimi gazetelerce promosyon olarak degisik irk ve ulkelerden bebekler dagitilmisti. hepsinin cok guzel yoresel kiyafetleri vardi. her milletten bir erkek, bir kiz. eve birlesmis milletlerden heyet gelmis gibi ciddi oyun senaryolarim vardi bu bebeklerle oynadigim. ayrica kendi kendime bu bebeklere uygun kiyafet cizip giydirmeye calisirdim. cok basarili degildi benim dizaynlarim kitaptan cikan parlak kiyafetlerin yaninda. bir de klipsleri dogru yerde kesmek incelik isteyen bir isti. ama olsundu.
    isin aklimdan cikmayan bir yani da din dil irk yas ayrimi yapmadan ortalama ayni boyda olurdu bu bebekler (kitabin arka kapak boyu). boyle iki yaslarinda tombis bir kiz cocugu formatindaki bebekle, annesi babasi yasindaki bebek ayni boyda olurdu. nasil icime islediyse bu mantiksizlik, hep o sisko kiz cocugu geliyor gozumun onune kagit bebek diyince.
  • kuzenle ilk keşfettiğimizde oya ve ayşegül figürü için kavga ettiğimiz ki giyecek yelpazesi ikisinin de birbirinde alakasızdı, daha sonra baktık ki olmuyor, sevgili gurbetçi akrabaların getirdiği keçeli kalemlerle kendi kağıt bebeklerimizi ve onların giysilerini kendimiz ürettiğimiz çocukluk dönemi oyuncakları.
  • (bkz: paper dolls)
  • çocukluğumun büyük bir kısmını işgal eden ucuz oyuncaklar... hâlâ saklarım bir yerlerde.

    gazetelerin verdikleri koca kafalı olurdu. bu yüzden güzel kız çizebilen 3 kızkardeş olarak kendi bebeklerimizi kendimiz yapıyorduk. elbiselerini de kendimiz yapıyorduk. ama ne modeller!...

    deli gibi oynardık. ablamlar biraz büyüyünce oynamak için yalvardığım günleri hatırlıyorum. bayram çikolatası kutusunda saklar, hepsinin arkasına adlarını yazar (bir de yabancı isim verirdik, bazı bölümlerde onları kullanırdık) ve birbirleriyle akraba ederdik. benim için çok önemliydiler ama 10 yıldır yüzlerine bakmıyorum...

    klişe bi muhabbet olacak ama; şimdiki çocuklar bilgisayarda barbi giydiriyor. kağıt bebek oynayamamış çocuklara acıyorum.

    edit: annem bütün ıvır zıvırları çöpe atarken kağıt bebeklerim de gitmiş. son bir kez göreydim iyiydi...
hesabın var mı? giriş yap