• aziz nesin'in "70 yaşım merhaba" adlı kitabında yer alan sarsıcı bir öykü.

    öyküde iki karakter var. biri simyacı öteki ise fotoğrafçı bir "'genç kız'. ikisinin aşkı anlatılıyor...
    altınla porselenle falan uğraşmıyor bu öyküdeki simyacı, kanındaki demiri elde etmenin bir yolunu bulup, bu demirden bir yüzük yaparak, sevgilisine/sevdiğine çok anlamlı bir doğum günü hediyesi vermeyi tasarlıyor... elbette çok kolay bir iş değil bu. bir insanın kanındaki demir miktarı çok fazla değil. ancak simyacı uygun aralıklarla kendi kanını alıp soğuk bir ortamda bekletiyor. sonra ayrıştırma işlemini yapıyor. çok az miktarda demir tozu elde ediyor her seferinde...aradan yıllar geçiyor. 'genç kız' uzakta okuduğu için yılda neredeyse bir kaç kez görüşebiliyorlar ancak... tabi simyacı her yıl zayıflıyor, benzi soluyor, iyice sağlıksız bir insana dönüşüyor, ama kanı azaldığı için ölüme yaklaşıyor olmasını hiç umursamayıp, amacını gerçekleştirmek için işine devam ediyor... en sonunda simyacı yüzük yapmasına yetecek kadar demiri ayrıştırmayı başarıyor. inanıyor ki; sevgilisi bu yüzüğü görünce onu nasıl deliler gibi sevdiğini, onun canı, her şeyi olduğunu anlayacak...

    son buluşmalarında simyacı yıllarını harcayarak, kanından yaptığı yüzüğü hediye ediyor sevgilisine...'genç kız' yüzüğe bakıyor ama hiç önemsemiyor... "sıradan... basit... demir bir yüzük işte" diyerek fırlatıp atıyor!.
  • saian tarafından yorumlanmasıyla birlikte beynimde hırçın rüzgarlar estiren aziz nesin öyküsü. bu nasıl bir öyküdür bu nasıl bir yorumlamadır, öldürdünüz beni. sözleri de şöyledir efendim;

    yaşlı bir adam yaşardı hayata ürkek birde genç kadın vardı sevdi adama hayran bir şekilde başlamışdı aşkları sende yanlış bende doğru orası başka tartışılmaz.yaşlı adamın mesleğide simyacıydı genç kadında yeni yetme bir yazardı gözlerinde herzaman bi heycan hislerinde bir tuhaflık çok uzak 2 kent 2 masal senede çokda nadir olsa birleşirdi elleri ayrı oldukları zaman genç kadında bir çelişki başka bir kadındı sanki başka bir zaman başka aşkı vardı sanki başka başka kıvrılan neyse arada yollar olsa dahi hep yazardı genç kadın ve ihtiyar adam devamlı
    herzaman bi mektup içine tıkalı kaldı tellerinde dolmayan gözü yaşlı aşkları

    uzun yıllar böyle sürdü gitti hiç bişey deişmemişdi kadının azalan mektubundan başka yaşlı adama malum oldu sanki karşılıksız aşka kurban olmak belki bir tabut dan farksız son bi çare belki farklı bir düşünce belki son bir armağan belki son bi gayret verdi kararı ihtiyar bir çıkar düşündü sonra aktı ilk damla kan sonra göz yaşı .
    aldığı karara göre önce kendi grubundaki demiri bir şekilde ayrıştırıb onu bir yüzük yapacaktı yapabilrdi çünkü simyacıydı isminide koydu kan yüzüğü!.
    kanda damla damla biriken nacizane bir demirdi hasret içine aktı simsiyah bir zehirdi yıllar oldu kurudu bitkin düşdü caymadı gözlerinde söndü hiç parıltı kalmadı her geçen bi yıl ondan aldı götürdü onca yıl sonunda yüzük bitti birde kendisi kanındandı canındandı ibret olası sonra kente gitti kadını bulmak için

    sonra nemi oldu yaşlı adam kadını buldu yüzüğü uzattı kadın şöyle bi baktı küçümserce aniden elinin tersiyle reddetti yüzük yere düşdü adam perişan bitkin olan sanki bedeni deilde yüreğiydi bu öyküde böyle bitti mekanın cennet olsun aziz nesin.
  • saian'ın opus magnum provaları'ndaki cevheri, ustalığı. bana göre aziz nesin'den daha iyi toparlamıştır lafı.

    mutlaka biri bu öykünün filmini çekmeli. kısa kısa. temiz temiz. kontrast, siyah beyaz. muhteşem. hımmm.
  • aziz nesin'in belki de en beğendiğim hikayesidir. bu kadar harika anlatılabilirdi ancak bu imkansızlık. bu karşılıksız aşk. ve bu kadar geçirilebilirdi okuyucuya o en sondaki düş kırıklığı, sevginin, aşkın yaptıramayacağı şeyin olmadığı anca bu kadar !

    saian' da gerçekten mükemmel anlatmış şarkısında lakin, sonunu değiştirmek durumunda kalmış. zira kadın elinin tersiyle itmiyor yüzüğü. bakıyor, ne olduğunu soruyor, sıradan görüp, pencerenin dibine bırakıveriyor..

    aziz nesin okuyucusu sayılmam. her eserini iştahla okumuş değilimdir. ideolojimiz taban tabana zıttır. gel gelelim kan yüzüğü hikayesiyle benim can evimden vurduğu su götürmez bir gerçek.
  • 3 liraya alıpta 7.5 lira kargo parası ödediğim aziz nesin'in "70 yaşım merhaba" kitabındaki fazla etkileyici öyküdür. cebimden çıkan 11.5 liraya değmiştir.

    saian'dan dinledikten sonra almaya karar vermiştim kitabı

    zamanın ötesinden: 7.5 ile 3 toplanınca 11.5 mu ediyor? :(

    çok sonra: sözel okumak isteyip bölüm açılmayınca liseyi bırakmam çok isabetli olmuş gerçekten...
  • saian'ın en güzel şarkılarından birisidir.

    https://www.youtube.com/watch?v=czzx1xmkrow
  • saian imzalı umutsuz aşkın şarkısı. bu şarkıyla öyle içleniyorum ki dinlemeye çekiniyorum artık.
  • (bkz: masterpiece)

    hem aziz nesin'e hem saian'a ayrı ayrı hayranlığımı artıran harikulade öykü.
  • yanlis bilmiyorsam aziz nesin bu yaziyi erkekce dergisi icin yazmistir. yazmasa bile orada yayinlanmistir.
hesabın var mı? giriş yap