• karık: bahçe sulamak için açılmış ark.
  • aynı zamanda üzüm bağlarını birbirinden ayırmak için yapılmış yarıklar.
  • küçük bir köyden yeni bir yaşama açılan yol

    karık belgesel gösterimi
    2 mart cumartesi
    saat: 19.00
    yer: ankara imo teoman öztürk toplantı salonu

    "karık belgeseli, uşak'ın büyükkayalı köyü'nde 70'li yıllarda yeşeren bir umudu anlatıyor. uşak'ın küçük bir köyünde insanların kendi güçleriyle neler yapabileceklerini gösteren belgesel, bugünün içinden düne bakarak o umudun halen nasıl taze olduğunu gösteriyor. taksav sine-yol kolektifi tarafından hazırlanan karık belgeselinin ilk gösterimi izmir'de gerçekleştirilmişti. ankara'daki gösterim ise 2 mart cumartesi günü, 19.00'da inşaat mühendisleri odası teoman öztürk toplantı salonu'nda gerçekleştirilecek. gösterime, sine-yol kolektifi ile uşak ve büyükkayalı köyünden de katılımlar olacak.

    güzelden ve iyiden yana olan ne varsa 12 eylül faşist darbesi ile yok edilmek istendi. karık, 70'li yıllarda toplumsal uyanış dalgasının parçası olarak uşak'ın büyük kayalı köyünde yeşeren yeni hayatta halkın kendi özgücü ve dayanışmasıyla neler yapabileceğini anlatıyor.

    zor zamanlarda umutlu olmak gerçekten uzaklaşan bir romantizme kapılmak değildir. insanlık tarihi zalimliklerin olduğu kadar merhamet, fedakarlık, cesaret ve iyiliğin tarihidir. bu karmaşık tarihte neyi vurgulamayı seçtiğimiz hayatımızı belirleyecek. sadece en kötüye odaklanmak bir şeyler yapma kapasitesini yok eder. eğer insanların harikulade bir şekilde davrandığı zaman ve mekanları hatırlarsak bu bize eyleme geçme enerjisi ve hızla dönen dünyayı başka bir doğrultuya yönlendirme gücü verecektir."

    http://www.muhalefet.org/…a-acilan-yol-14-5248.aspx
  • tdk'ya eklenmesi gereken bir kelimedir. kağıt oynayanlar bilir.

    (bkz: el karık)
  • kısılmış(ses).
  • "tehanu ikisinden de bir adım geriledi. bir çocuk gibi başını eğdi. "onlara seslenemem, onları tanımıyorum." dedi hafif, karık sesiyle. -öteki rüzgâr -ursula k. le guin
  • 1) kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması.

    2) karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış göz.
  • karakmış (ses). (bkz: karakmak)
    karılmış.
    kısık, kısılmış.

    "canınız daha kapanç yer istiyor ise couronne var, gambrinus var, central var... lambalı duvarların, tavanların arasında mermer masalar... (...) kahve kahve dolaşırız, demiştim, isterseniz palais de cristal'in, concordia'nın yanlarında cam kapılı, içi daima gürültülü, kapısı açıldıkça sokağa dumanla karışık bir karık kadın sesiyle bir çatlak keman ahengi fışkıran kahvelerden birine gidelim." halid ziya uşaklıgil - mai ve siyah

    (bkz: ses karakması)
hesabın var mı? giriş yap