2 entry daha
  • m.ö. 1100'ler ile m.ö. 750 arasına tekabül ettiği düşünülen, bronz çağ'dan sonra ve de arkaik dönem ve demir çağı'ndan önce gelen döneme verilen isim.

    ecnebi kaynaklarda bronze age collapse adıyla geçen ve önce miken uygarlığı'nın, hemen ardından da hititler ve birçok anadolu ve orta doğu uygarlığının çökmesine yol açan bir dizi muğlak hadise sonrasında alfabelerin yok olduğu, medeniyetin beşiği olarak tanımlanagelen doğu akdeniz ve mezopotamya bölgelerinde yaşayan insan nüfusunun yaklaşık yüzde 40 civarında azaldığı, yerleşik devlet ve şehir devletleri gibi yapıların tamamen işlevsiz kalarak yıkıldığı ve sanat, bilim ve kültür anlamında kelimenin tam anlamıyla kara delik olarak adlandırılabilecek bir dönemin başladığı genel geçer bir kanı olarak bilim çevrelerinde yerleşmiş olsa da 20'nci yüzyılın sonu ve 21'inci yüzyılla birlikte yapılan kazılar ve araştırmalarla aslında karanlık dönem'in o kadar da karanlık olmadığı ortaya çıkmaya başlamıştır.

    bir defa uluslar arası ticaret bağlantılarının çöküşü sonucu bronz, bakır ve kalay gibi maddelerin hem üretimi hem de ticaretinin bitmesiyle insanlar bilhassa dağlarda madenciliğe yönelerek demiri keşfetti ve demir, kısa süre içerisinde bronzun her anlamda yerini almaya başladı. hatta, demire dayalı ekonomi ve ticaret ile birlikte bilhassa yunan ana karası, kısa süre içerisinde kendisini toparlamaya başladı ve m.ö. 10'uncu yüzyılın başları itibariyle lefkandi, atina ve argos gibi kentler yavaş yavaş bu yeni medeniyetin beşiği olmaya doğru ilerlemeye başladılar.

    demirin günlük hayata iyiden iyiye girmesiyle başta ekonomi olmak kaydıyla teknoloji, tarım ve tabii ki savaş gibi sektörler yepyeni bir döneme girmiş oldu. miken uygarlığı'nın en önemli merkezlerinden birisi olan girit, bilhassa karanlık dönem'in en hızlı gelişen ticari merkezlerinden biri olan fenike-grek kırması kıbrıs ile ticari ilişkilerini geliştirerek m.ö. 9'uncu yüzyıl itibariyle yeniden hatırı sayılı bir ticari ve kültürel merkez halini almayı başarırken bilhassa karanlık dönem'in son yüzyılının gelişen ekonomiler, yunan ve fenikeliler başta olmak kaydıyla muazzam bir kolonileşme süreci ve kültürel ve sanatsal bir canlanmayla anılmaması için de hiçbir sebep bulunmamaktadir. zirâ; kartaca, miletos, gadir* ve rhegion* gibi yeni kurulan ve ilerleyen dönemlerin akdeniz ticareti için en hayati limanlarından olacak olan kolonilerin dışında miken ya da dor uygarlığı kökenli pek çok eski kentin*** de yeniden artan nüfuslarla canlanması bu döneme rastlar.

    daha doğuya gittiğimizde de zoroastrianizm'in* günümüzdeki orta** ve batı iran** coğrafyasındaki yükselişi de yaklaşık olarak bu döneme tekabül etmektedir.

    bilinen ilk olimpiyat oyunlarının da m.ö. 776 tarihli olarak karanlık dönem'in sonunda gerçekleştirildiğini hatırlatmakta yarar var.

    kısacası, bu döneme ciddi biçimde haksızlık edildiğine inanmaktayım. evet; yazılı kayıtların eksikliği ve kültürel olarak toparlanmanın bu dönemin sonlarında yaşanması insanları böyle düşünmeye itebilir, ancak bu dönemde sağ kalma iç güdüsünü muazzam bir şekilde lehine kullanmayı başaran insanoğlunun çok iyi bir sınav verdiğini de kabul etmek gerekiyor. bu dönemde yaşanan ticari restorasyon, demir ve mermer başta olmak kaydıyla pek çok materyalin günlük hayatta rol almaya başlamış olması ve bilhassa kentler ve toplumlar arası etkileşimin çok kısa bir aradan sonra yeniden başlaması ve belki de eskisine göre daha da gelişmesiyle birlikte karanlık dönem olarak anılmakta olan bu dönemin kendisini takip eden ve kültürel gelişmelerin tahakkümündeki arkaik, siyasi gelişmelerin tahakkümündeki klasik ve askeri-dinsel-toplumsal gelişmelerin tahakkümündeki helenistik dönemlere öncülük ettiğini de asla unutmamak gerekiyor.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap