• arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin halk arasında bilinen adıdır. kat karşılığı inşaat sözleşmesi, istisna sözleşmesi ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin birlikte uygulandığı karma nitelikli bir sözleşme türüdür.

    bu sözleşmeyle arsa sahibi arsasını yükleniciye satmayı, yüklenici de (müteahhit) bu arsayı almayı vaat ve taahhüt eder (gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi), ancak yüklenici arsa bedeli yerine, bu arsaya bina yaparak, bu binadan arsa sahibine düşen kısmını devretmeyi vaat ve taahhüt eder. (istisna sözleşmesi)

    medeni kanun ve borçlar kanunu hükümleri uyarınca bu sözleşme resmi şekle tabi olup, hüküm ifade edebilmesi için noterlerce düzenlenmesi zorunludur. yine aynı kanun hükümleri uyarınca, bu sözleşmenin üçüncü kişilere karşı öne sürülebilmesi, tapu siciline şerh verdirilmesine bağlıdır.
  • bu konuda müteahhitler 3 kağıtçı gibi gösterilmek istense de asıl 3 kağıtçı ev sahipleridir. 50 yıl önce yapılmış bırakın depremi rüzgarda yıkılacak hale gelmiş evinin yenilenmesi için kira + taşınma bedeli + ankastre'nin yanı sıra klozetini bile altın kaplama isteyecek hale gelmişlerdir.
  • arsayı evler yapmak ve bu evlerden pay vermek için müteahhite vermektir. bence arsayı satmak, müteahhite vermekten daha karlıdır. çünkü arsayı verme karşılığında alınacak evlerin değeri arsanın değeri kadar etmeyebilir. çoğu kez müteahhitler bu durumu kendi lehlerine kullanma eğilimindedir.

    her zaman peşin para iyidir. çünkü kat karşılığı alacağın evleri bırak kaça satacağını, satabileceğini dahi bilemezsin. betondurlar. ama para öyle değildir. evi ancak yapıldıktan sonra değerlendirebilirsin. ki ev yapılana kadar hayatta kalırsan. ama para öyle değil. hemen kullanırsın.

    bu sistemin, mal sahibi kişilerin ev, kat fetişizmi yüzünden bu kadar yaygın olduğunu düşünüyorum. yoksa müteahhitlerin para darlığına düşmesi gibi bir durum olamaz.

    her zaman peşin para iyidir. bu yüzden takas geçerliliğini günümüzde yitirmiştir. tabi bunlar benim fikirlerim.
    _________________________________________________________________________________________
    hayır! egemenlik kayıtsız şartsız milletindir! egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz." (anayasa madde 6)*
  • bu eskiden çok tatlı olan bir paylaşımdı adam 7 8 kat dikiyordu mal sahibine de 2 3 daire veriyordu çift daire yapıp parayı misliyle vuruyordu şimdi kat sorunu olduğundan mal sahibi için pek cazip değil
  • tam yeni başlık açacakken, bu başlığı bulduğum iyi oldu, hortlatmak lazım...

    aslına bakarsanız yakın zamanda müteahhit ile anlaşma yapacak bizimkiler. bu tür şeyleri daha önce hiç tecrübe etmediğimden sorum şudur; sözleşme yaparken neler istenebilir?

    örneğin ampül kırmızı olsun, kapı kolları saplı olsun, yerler laminant yerine çim olsun, yatak odasına fare deliği yapılsın, komşunun kızını götüren genci yakalamak için güvenlik kamerası koyulsun, aç aç gelsin gibi gibi...
  • bu kadar istek sözleşme fesih sebebidir.
    tabi ki vitra'dan döşenebilir herşey, ankastren olabilir, istersen iki daireyi birleştirebilirsin bile, fakat bunlar sözleşmeye eklenmelidir.
    ayrıca sözleşme incelenmeden tamamı okunmadan kesinlikle imzalanmamalı, sana vitra seramik döşeyeceğim deyip sözleşmeye witra seramik yazar, mazallah elinizde patlamasın.
  • bağımsız bölüm numaralaması müteahhit tarafından yapıldığından ve tapudaki bağımsız bölüm numarası ile size vaat edilen dairenin numarası sonradan farklılaştırılabileceğinden; noterden sözleşmeyi yaparken müteahhitten alınacak daireler için örneğin sadece "projedeki 16 ve 18 nolu daireler" ibaresi ile yetinilmemeli ve dairelerin konumlarına da atfen "beşinci kat doğu ve güney cephe ile batı ve güney cephe daireler" ibaresi eklenmelidir. sonra bir bakmışsınız projeye sonradan yok yüksek giriş eklenmiş yok kot alınmış, asansör projesi değişmiş derken, anlaşırken orman manzaralı ve güney cephe olan sizin 16 no'lu daireniz, tapuyu elinize aldığınız zaman istinat duvarı manzaralı kuzey cephe bir daireye dönüşüvermiş. tabi ki bir de belediyeden iskan alınmadan müteahhitin hakkı olan dairelerinin tamamının tapudan kendisine verilmemesi var; yoksa iskan almak için o daireleri satar, sgk ve diğer borçlarını kapatırsınız. şimdi diyeceksiniz ki, ama yasal olarak, borcu yüklenmek için böyle bir zorunluluk yok. doğru ancak, "yapılan işin ruhsata ve kullanıma uygunluk şartı ile", dolayısı ile belediye, iflas etmiş müteahhit peşinde koşmaktansa zaten iki pencerenin terazisinin birbirini tutmadığı projede ruhsata aykırılıkları belirleyip, iskanı vermeyecektir ve en iyi ihtimal ile o parayı sizden tahsil ile yetinecektir, inşaatı mühürlemez veya iskandan önce inşaatı projeye uygun hale getirin demez ise şükredin.

    her sözleşmede olduğu gibi, ihlal edilemez değildir, esasen hakların korunulması ve gerektiğinde savunulmasına hizmet eder. ama evleri sattığı anda müteahhit her şart altında pırrr der uçar. o nedenle profesyonel olmasanız bile öyle imiş gibi davranın; sözleşmeyi önce işin kurdu emlakçılardan birine sonra da danışma ücretine kıyarak konuda uzman işinin ehli bir avukata gösterin.
  • arsa sahibi ile müteahhit arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ana unsurları arsa sahibinin kendisine devredeceği belirli arsa payı veya daireye karşılık, müteahhidin kendi malzemesiyle arsa üzerine bağımsız bölümler inşa ederek, bir bina meydana getirmeyi taahhüt ettiği sözleşmelerdir.

    bu sözleşmelerde arsa sahibi inşaatın karşılığında bir gayrimenkul hissesi devretmeyi üstlendiği için bu sözleşmeler tapu dairesince veya noterlikçe düzenlenmelidir. bu şekil şartı olarak ispat değil geçerlilik üzerine düzenlenmiştir.
  • kişisel servete dahil arsanın, kat karşılığı müteahhitlere verilmesi suretiyle yaptırılan inşaatlardır. uygulamada karşımıza sık çıkan örneklerdendir. vergi mükellefi olmayan kişilerin yıllar önce yatırım amaçlı olarak aldıkları arsayı, inşaat işiyle uğraşan müteahhitlere kat karşılığı anlaşarak inşaat yaptırmalarıdır.
hesabın var mı? giriş yap