• az önce haberdar olduğum elim hadise. en sevdiğim yazarlardan biriydi ama en çok haksız bir şekilde uçurulmuş olması koydu. sırf kanzuk'a laf etti diye ne zamandan beri yazar uçuruyoruz? uçurulma nedeni ile ilgili açıklamasını paylaşmayı bir borç bilirim.

    katil japon baligi'nin yazısı:

    olayın çıkış noktası ekşi şeyler. entry ise özetle, nasıl bir diktatörlükte yazdığınızı ve kanzuk'un sözlüğü babasının çifliği gibi kullandığını anlatacaktır.

    gelelim konumuza/rezalete;

    dün ekşi şeyler sitesi yazarlara tanıtıldı.
    haklı olarak yazarlardan da fikri mülkiyet hakkında bir serzeniş geldi.
    genel olarak mesele para falan değil, hakları burda saklı olan emeklerle kalkıp bambaşka bir iş, bambaşka bir site kurulması, bu yapılırken en basitinden usuleten bir izin bile istenmemesiydi.
    bunu yaparken istedikleri gibi değiştirebildikleri bir sözleşme ile de kendilerini meşru kılmalarıysa cabası.

    aynı sözleşme ile tüm yazarlar izin verdi kabul edilip, zamanındaki çaylaklardan mesaj alma için yapılan seçenek gibi bir opsiyon eklenip, istemeyen kişiler kullanmayın diyebilirdi.
    ama tüm sözlük biliyor ki kazın ayağı öyle değil.
    çünkü birileri o ayağı dürüme sarıp yedi.

    bu sebepten dolayı birçok kişinin bildiği şeyleri kanzuk başlığına yazdım.
    ama ben sözlüğe geç kayıt olsam da 6.nesil öncesinden beri okuruyum, yani ben malımı biliyorum, silip uçuracağını bildiğimden son yazının yedeğini aldım.

    işte o yazı:

    ----------------------------------------------------------------------------------------------------
    "zamanında ekşisözlük'te yazdıklarından dolayı kapılarına polis gelen yazarlar için 3 maymun oynanırken, bugün ekşi şeyler sitesi ile yazarların fikrine el koymakta beis görmeyen dürüm çeşidi.

    kendisini, istediği gibi değiştirebildiği bir sözleşme ile meşrulaştırıp hem vicdan mastürbasyonu yapıyor hem de yaptığı ahlaksızlıkları koruma altına alıyor.

    ülkemizdeki birçok çeşidinden farkı yok;
    adalet için değil para için,
    hem kazandığı haksız parayı korumak, hem de nasıl haksız para kazanabilirimi öğrenmek için hukukçu olmuş kişi.

    şu hukuki boyutu da olan yardım kampanyalarında/rezaletlerde
    işini gücünü bırakıp, ücretsiz hizmet veren hukukçu yazarları görüyorum,
    bir de buna bakıyorum.

    demek ki eğitim sisteminde, ülkede, toplumda falan değil sorun.
    insanın kendisinde, karakterinde."
    --------------------------------------------------------------------------------------------------------

    şimdi bu ağır bir eleştiri mi evet ağır, zaten öyle olsun diye yazdım.
    madem ekşi, bir özgür düşünce platformu diye pazarlanıyor, sorun olmamalı.
    küfür var mı? yok.
    dürüm'e mi bozuldu? kendisine dürüm göndermeli 10bin tane entry var desem yalan demezsiniz.

    daha ağırları bir çok ünlünün başlığında varken,
    hatta küfür etmememe** rağmen bir çok maç, takım, ünlü kişinin başlığında sinkaflı entriler var ve bu entriler ile yazarları yazmaya devam ediyorken neden ben uçuruluyorum?

    hatta ve hatta mevcut sözlük yönetiminin kontrolü altındaki sözlük, aramaya inanıp "orospu" kelimesini yazınca 20 sayfa başlık veren bir sözlük iken neden bu yönetimden kesiği ben yiyorum?

    tanım bile var entryde. ister beğen, ister beğenme.

    nedeni basit, çünkü beyimiz öyle istedi.
    sorsan saydırır, kutsal der, bilgi kaynağı der, özgür düşünce der, istediğini yazabilmek der, araştırmak der, paylaşmak der hatta söyledikleri daha da değerlensin diye freedom of speech falan da der. çünkü her ekşici bilir ki araya ingilizce sokmak artı puandır. e bunun zaten göbekten 2 tipten 5 puan düşüyor, o sebep araya fransızca liberte egalite fraternite de sıkıştırmak zorunda kalır.

    ama sonuç ne?

    bildiğin bir diktatör.

    sorsan ekşi'deki başlıklarını zırt pırt komple sildiren meslektaşı meltem banko'yu destekleyici konuşmaz. sonuçta herkes onun gibi yapsa düşün sözlüğün halini.
    ama bir de yaptığına bak, daha emrivaki, daha ahlaksız.

    en azından okurluğumu verin de bari zaman ve emek hırsızı olmayın.
    zaten daha yazmam.
    bin küsur entri favoriledim. ama beğendim diye, ama sonra okurum diye.
    vermezseniz de yapacak bişey yok. sonuçta, durum gösteriyor ki bazı taşlar gediğe oturmuş, o da kafi.
    -----------------------------------------------------------------------------------------------------
  • şimdi kesin beni de bu yazıyı paylaştığım için uçururlar....hodri meydan!!!!

    tanım: anti-demokratik haksız uygulama
  • çaylakları sıçırtan haksız infaz.
    noluyor lan burda
  • kıstası ekşi olanın en sonunda düşeceği durumdur. çok içselleştirip büyütmemek lazım, buralarda olan herşey kelimelerden ibaret değil mi zaten?
    ayrıca iyi bilirdik demekten başka bişey de gelir mi? gelmez. çünkü burası türkiye, sözlüğünde bile dikta rejimi su götürmez bir gerçek. herkes birbirine laf atabilir en ağırından ama yukarıya dil uzattın mı çıtırdan bile olsa kelleni koparıyorlar. özgürlüğün bile sıradan insanlar için olduğunu burdan anlıyorsun zaten.ha bide olay ekşide olunca durum enteresanlaşıyor. çünkü bunların cellat çeşmeleri hep akp, erdoğan, esad, kayyum vb. diktatörlükle ilgili entryriler. anlayın arkadaş artık bu ülkede özgürlük ibaresiyle bir işe kalkarsan gün gelecek sende prangalara vurulacaksın. yalama olduk artık, biliyoz bişiler.
  • haksız uygulamadır orası kesin.

    1) kanzuk'u eleştirenin sözlükten uçurulması ile ilgili başlığa bu kadar favori ve beğeni verilip debe'ye girmişken, neredeyse kimsenin olumlu ya da olumsuz görüşünü bildireceği entry girmemesi sözlüğün yazarlar üzerinden uyguladığı indirekt baskının bir sonucudur diye düşünüyorum.

    2) yorum yapmadan önce katil japon baligi'nin entry'sini dikkatlice okumakta fayda var. kimsenin fiziksel özelliğiyle dalga geçen bir kelime yok. küfür yok. amma velakin ağır bir eleştiri var mı, var! öncelikle anlamayanlar/okumayanlar için bunu bir kenara koyalım.

    3) "yazarı evinden götüren polise ekşi'nin ne yapmasını bekliyordunuz" gibi bir soru sorulmuş. herkesin ne beklediğini bilemem ama benim beklentim tabi ki kanun karşısında şüpheli sıfatı olanları savunması onlara siper olması değil ancak, bilgileri paylaşılan kişileri haberdar etmek de boyunlarının borcudur.

    4) sözlüğü çok ciddiye almak eleştirilmiş. bunu diyenlere ayrıca üzüldüğümü belirtmek isterim. yani biz boktan faşist bir yönetimin olduğu ülkede yaşıyoruz. her gün insanlar ötekileştiriliyor, bombalanıyor, öldürülüyor. böyle bir ülkede bunu bulduğuna şükret diyor zihniyet. adamlar yiyor ama çalışıyor kafasıyla aynı kafa. ben ve benim gibi düşünenler her zaman daha iyisi olsun diye tartışmayı ve istekleri doğrultusunda mücadele etmeyi severler. mücadeleden kastım - sözlük için konuşursak- sözlüğü nasıl daha iyi ve özgür bir ortam haline getirebiliriz'in sözlük yönetimi ile tartışılması. yönetim istekleri mantıklı bulmayabilir, bu istekleri uygulamaya sokmayabilir amenna. ancak bu reddetme kararını etkin bir tartışma sonunda vermelidir. aksi takdirde başına buyruk bir yönetim anlayışı olur ki, bu en azından ben ve benim gibi düşünenlerin şükredip oturacağı bir konu değil.
  • sen önce eleştiriyle hakaretin arasındaki farkı bir öğrende. adamın hukukçuluğundan girmişsin utanmadan adam haksız para kazanıyor demişsin. adam sana; zorlamı yazdırıyorum siktir git demiş. bana da bu kadar hakaret etse biri ben de bu hareketi yaparım. adam bakmayın bir sürü geyiğe birşey demiyor ama bokunu çıkarıyorsunuz.
    şimdi siktir git istediğin yerde yaz.
hesabın var mı? giriş yap