• tepeden bakınca koy gözünüze hoş görünür de kampta kalmak sabır, denize girmek vakit ister. nitekim geceleri bangır bangır çalan abuk müzikler yüzünden rahatsız olabilir, mahşeri kalabalık yüzünden de denize girmeyi eziyet haline dönüştürebilirsiniz. kısacası öyle uzun uzun kalınacak, "aman ne güzel doğa, ne güzel deniz" dedirtecek mekan değildir pek. ha müdavimi iseniz, alışmışsanız bozmayalaım keyfinizi tabi.
  • fethiye merkeze olan uzaklığı yaklaşık 15 km olan (arabamızla yaptığımız km ölçümünden çıkan sonuç),ormanı,güzel kumsalı, temiz,hafif dalgalı çoğu zaman sakin denizi ve fethiye'nin kızgın sıcağından kaçmak için nemsiz,ılık esen havasıyla güzel bir seçenektir.amma velakin haftasonları piknikçilerin akınına uğrar, korkunç bir kalabalık olur,mangal dumanıyla boğulursunuz mazallah (yaz mevsiminde hava sıcaklığının tavan yaptığı bir yerde ateş yakmaya nasıl izin verilir onu zaten hiç anlamadım ama fethiye'de yaygın bir manzara) o zaman tüm güzellikleri kaybolur bir an için.. sonra tekrar sahilden ufka bakınca o manzara ya da denize girmek için atılan birkaç adımla ayakların altında hissedilen yumuşacık kum, tüm o kuru gürültüyü, insan selini, beklenen duş sıralarını unutturur kısacası mutlaka gidilip görülmesi gereken bir yerdir...
  • http://www.katranci.org/ adresinden önümüzde ki sezon aktiviteleri duyurulacak gibi.yapım aşamasında sanırım.
  • aynı zamanda konya'nın karatay ilçesine bağlı bir köy.
  • küçük kargı'nın küçüğü. zaten komşudurlar.
  • restaurant kısmında bu sene işletmeciliğine başlayan ekip insanları yolunacak kaz olarak görmektedir. kuruyemiş tabağında gelen yarım domatese 5 lira istedikleri için mekanı terkeden müşteri gördüm. çıtır tavuk diye 2,5 yaşındaki kızımı bile doyurmayacak bir tabağa 12 lira istediler. gidecekler yemeğini,şemsiyesini alıp kamp tarafında oturursa daha iyi olur
  • bazen dersiniz ya ağzınızdan şöyle bir cümle dökülür ''duvarların dili olsa da anlatsa'' diye. işte ben bu lafı katrancıya uyarlayarak ''şu ağaçların dili olsa da anlatsa'' diye derim. katrancı bir kamp olmanın ötesinde büyülü bir yerdir. katrancı, ilk öpüşmenizi yaşadığınız, gerçek aşk nedirin sorusunun cevabını bularak kamp yaptığınız süre boyunca aşkı tattığınız, en az 2 sene peşinden koştuğunuz kızın bir gün ansızın size sürpriz yaparak katrancıya gelmesi ve onu gördüğünüz o an kalbinizin yerinden fırlarcasına çarpması, sevgilinizle katrancının plajında ve 2. koyunda sabahlayarak güneşin doğuşunu izlediğiniz o anda sevgilinizin kulağınıza en güzel aşk tılsımlarını fısıldaması, bir kıza abayı yakarak katrancı?da çadırların kurulduğu tarafın arka kısmında otoparkları geçen beton basketbol sahasında en az 12 tane mumları kalp şeklinde ve sevdiğiniz kızın adını yazarak gece olduğunda ona sürpriz yapmak ve o mumların arasında titreye titreye öpüşmek, katrancı?da aynı kamp yerinde 5 yıl önce gördüğünüz ve ilk anda aşık olduğunuz kızı çadırların arasından gizli gizli hayran hayran izlerken bir 5 sene sonrasında katrancıda da aynı kamp yerinde aynı kızla bu sefer sevgili olarak kamp yapmanızı, kampta türkçe bilmeyen bir rusa tatili boyunca rehberlik ve tercümanlık yapmanız, banana deniz aktivitesine sevgilinizle binerek akdenizin serin sularında fethiye denizinin üstünde sevgilinizle öpüşmeniz, katrancının sol tarafında ki patika yoldan tuanaya giden dar yollarda arkadaş grubunuzla öküz gibi büyük bir yılan görmek, her gece günlükçüler gidip yaşlı çadır sakinleri de uykuya daldığı andan itibaren sahile iki havlu atarak sabahlamak, artık yıldız kayması gördüğünüzde şaşırmamak çünkü bu doğa olayına her gece şahit olmak, katrancının en meşhur ve seksi sakini olan manken bir kıza her sene aynı hayranlıkla bakmak, işte benim hikayeme dahil olacak olan bu kız o dediğiniz anda o kızın sizin değil de bir başkasının hikayesine dahil olmasını göz göre göre saniyesi saniyesine şahit olmak ve son olaraktan katrancının güvenlikçisi, bekçisi ve her şeyi olan ilyas abiyle her gece birer kahve içtikten sonra o meşhur projektörüyle karşı dağları gündüze çevirme keyfidir.

    katrancı demek katrancıda kamp yapmak demek sadece kamp yapmak demek değildir. katrancı demek hayat demektir, hayatı yaşayarak hayatı öğrenmek ve her ne olursa olsun her duruma karşılık bile olsa iki ağaç arasına hamağınızı kurarak hayata inat hamağınızda sallanmak demektir
  • baştan söylüyorum: gitmeyin.

    otopark sıkıntısı var . gidecekseniz erken gidin. dün denizi durgun olmasına rağmen ki koy olunca durgun olmak zorunda zaten suyu berrak değildi. ha ama sıcak su isteyenler için ideal. iztuzu gibi git git hala belinde değil su ama hemen de derinleşmiyor. ideal denebilir. iki tane duba var. türlü şoparlıklar yapılabilir. fakat gelen halk orta direk ve daha az gelir grubu. yani işte kendi yemeğini getirip yanınızda piknik havasında takılanlara, mangal dumanına, elbiseyle denize giren teyzelere hazır olun. ha bu arada araç ile giriş ücreti olarak 17 tl alıyorlar. benim çadırım var bana yer göster çadırı koyayım dersen gecelik 32 tl. sizin çadırınız yok mu ben çadır takılacağım derseniz 112 tl. öptm. kib. bye.

    ekleme: bugun bir şans daha verdik ve artık şunu diyebilirim ki suyu resmen pis ve bulanık. kro dolu. cafe gibi bir yer var. fiyatlar aşırı pahalı. garsonların hepsi dayaklık. ama net dayaklık. mekan da bokum gibi zaten. gidilmeyecekler listesinde en başlarda.

    2. koy daha güzelmiş.

    (bkz: katrancı koyu)
  • en güzel tatillerimden birini geçirdiğim güzel koy. ilk çadırımızı kurduğumuz doğa harikası. ağustos böcekleri, denizden gelen dalga sesleri, yeşil ve mavi daha ne olsun. şimdi de ailemle kamp yapmak istediğim yer.
hesabın var mı? giriş yap