kav
-
içi boş ve boşaltmak ile ilgili türkçe olabilir. öte yandan hint-avrupa kökenli de olabilirmiş. her ne ise kofa, kof ve kavak, kova ile öyle veya böyle ilintili görünüyor. cave, cavern, cavernous, kavernöz, kavuk, kaval, kovuk da listede.
kav yaptıydım der anam. küle yatırılır, eğelenmiş* olur. çekiçle vuru vuruverirsin, burcu burcu kokar. sonra çakmakla yakar denersin. asıl çakmak taşı ve çakmak demiriyle kıvılcım çaktırarak yakması otantik ve zevklidir.
"kavı, düven taşını*, kırık eğe demirini çıkardım, çaktım. kav geç yandı. ilk nefes kötü, öğürtücü ama insan alışıyor." yusuf atılgan - bodur minareden öte (tutku öyküsünden)
(bkz: kavcar), kavlak, kavlamak
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap