*

  • hayatımın 5 yılını geçirdiğim koşuyolundaki imkanları kısıtlı kantininde salçalı,patatesli gibi değişik seçeneklerin bulunduğu sevgili lisemiz...
  • koşuyolunda, süper yerde mevzilenmiş, patatesli ve salçalısıyla ekol haline gelmiş. 1995 yılında mezun olduğum lise.
  • 1994' te ortasondayken fenerbahçe stadında 19 mayıs gösterilerine katıldığım okul.
  • arkadaşımın oturduğu müstakil evin hemen yanında olması sebebiyle müdürün (ya da muavininin) sabahları öğrencileri fırçalamasına defalarca şahit olduğum okul.yine bir azarlama seansında semt sakinlerinden biri dayanamayıp "yeter ulan sus iki dakka! ne bu hergün hergün huzur bırakmadın be it herif" şeklinde bağırarak karşılık vermişti.
  • orta kısmında üç güzel yılımı geçirdiğim okul. tertemizdi o okul, her akşam üzeri bütün katları arap sabunu ile yıkanır paklanırdı, sıralarda toz diye birşey olabileceği aklımızın ucundan geçmezdi, çok sevimli öğretmenleri vardı; tuhaf ve gıcık öğretmenleri olduğunu da duydum ama bana hiç denk gelmedi. dersler pek bir zevkle takip edilirdi; evime barkıma epeyce yakın olması nedeniyle hep geç kalırdım derslere, geç kağıdı filan da alırdık hani o yıllarda.

    bahçesinde amerikan yardımları zamanında hibe edildiği düşündüğüm iki yarım silindir şeklinde oluklu tenekeden barakası vardı, birinde teknik iş dersi yapılırdı ötekinde de erkekler beden dersi öncesi ve sonrası soyunma odası gibi kullanırdı; müzik odası ve fen laboratuvarı da ayrı bir mekanda, cenap şahabettin ilkokulu duvarına yaslı bir kulübede yapılırdı.

    çok güzel günlerdi.

    okulun arsasını bağışlayan muhteremin* ismini vermişler diye bilirim.
  • sözellerin ve tm'lerin benim okuduğum dönemde bir barakaya kapatılarak, "siz daha çalışmayın eşşek sıpaları " dermişçesine dandik sınıflarda okumaya itildiği cici-kaka okul. okuldan pek akıllı çıkmazdı hatırlarım, ben kaydımı okula yaptırdığım sene anadolu yakasının en başarılı okullarından biriydi ama sonrasında bereketini mi kaçırdım nedir, kendini toparlaymamıştı. kantin'den hergün salçalı patates ve kentin küçük şekerlerinden almadan günü bitirmezdik. adını hatırlayamadığım semi-kel müdürümüz tarafından her sabah öğlen hatta okuldan çıkarken devamlı olarak azarlanırdık(ben yırtardım hep o ayrı*) ceketsiz okula almama gibi bi tripleri vardı, aylarca ceketimi yıkadık kurumadı diyerek çeşitli mind trick hareketleriyle müdür yardımcımızı atlardım. senenin sonlarında hocalar sürekli kitap okuyup, bişeyler çizmeme kızmak yerine ne dinlediğimi sorup kitaplarımı çizimleri mi incelemeye başlamıştı. en çokta tarih hocamızı severdim. ayrıca bir düz lise olan kazım işmende 98-01(sanırım) eğitim yılları boyunca yabancı dil eğitimi şu şekilde olmuştur;
    lise 1 - ing - fr
    lise 2 - ing
    lise 3 - ?*
    bu açıdan da efsane bir okul olmuştur gözümde. hiç bir zaman çok sevemedim okulumu ama iyidir genede.
  • bağrında nev gibi bir müzik dehasını barındırmış okul. şöyleki; erkeklerin yalnızca yarım dönemliğine kabul edildiği günlerde nev çamlıca kız lisesinde okumuştur. işte bu yarım dönemin dışında kalan bütün yıllarda nev kazım işmen de okumuştur, yani aslında bir kazım işmenlidir nev.
  • ingilizce, fransizca, türk dili söyle bir kenara dursun, 90'larin ortasinda roman vatandaslarin yerlesim alanina yakin olmasindan mütevellit innavca nin beginner seviyesine beni ulastirabilmis, kosuyolu nun gulu, okul.
hesabın var mı? giriş yap