• "daha da giymem!

    google’da “sesimiz nefesiniz” diye bir arama yaptım, karşıma 5950 sonuç çıktı. kot kumlama işçileriyle dayanışma konserinin adıydı “sesimiz nefesiniz”. abdülhalim ile mehmet bekir başta, bütün komitenin hayaliydi bu konser. cahit berkay, arif sağ, mustafa erdoğan, anadolu ateşi, kardeş türküler, mor ve ötesi, zeynep tanbay, şebnem sönmez, iclal aydın, yasemin göksu... aynı gecede, aynı sahneye çıkacaklar... aynı yöne dönüp yüksek sesle aynı şeyi söyleyecekler: “kot işçilerinin haklı mücadelesini destekliyoruz” diyecekler. “bu çağda, bu utanca ortak olmak istemiyoruz” diyecekler. “kumlama yöntemiyle kot beyazlatma yasaklansın”, “bu işte çalışıp silikozis hastalığına yakalananların tedavilerini devlet üstlensin” diyecekler! “işçileri ölümcül hastalığa mahkûm eden işverenler, işçilere, ölenlerin ailelerine tazminat ödesin”, “bu insanlık suçuna göz yuman, izin veren yerel yönetimler ve kamu görevlileri dahil tüm sorumlular cezalandırılsın!” “artık kimse kayıtsız, sigortasız, güvencesiz çalıştırılmasın” diye bağıracaklar! “taleplerimiz karşılanana kadar susmayacağız, durmayacağız!” diye de bitirecekler sözlerini! mümkün mü bu sesi türkiye’nin duymaması? mümkün mü, cumhurbaşkanı’nın, başbakan’ın, bakanların, milletvekillerinin bu sese kulak tıkaması?..."

    devamı
    kaynak: radikal
  • çok övünüp durduğumuz tekstil sektörünün ağır sömürüye ve kötü şartlarda işçi çalıştırmaya dayalı olduğunu bir kez daha hatırlatan arkadaşlar.
  • "sağlık bakanlığı, ölümle sonuçlanabilen bir akciğer hastalığı olan silikozise yol açtığı gerekçesiyle her türlü kot giysi ve kumaşlara uygulanan püskürtme işleminde kum, silis tozu veya silika kristalleri içeren herhangi bir madde kullanılmasını yasakladı..."

    yazının devamı için: http://www.radikal.com.tr/…04.04.2009&categoryid=77

    "sağlık bakanlığı görevini yaptı, sıra çalışma bakanlığında
    sağlık bakanlığının kot kumlamayı yasaklaması, iki yılı aşkın mücadelemizin en somut kazanımıdır.
    ancak yeterli değildir:

    •mülki amirler ve yerel yönetimler, bölgelerindeki kaçak işyerlerini en kısa sürede tespit edip kapatmalıdır.
    •çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı, bugüne kadar bu işte kayıt dışı çalışmış ve mağdur olmuş binlerce işçinin sosyal güvenlik haklarını geriye dönük sağlamalıdır.
    •adalet bakanlığı, mağdur işçilerin yargı harçlarından muaf olması için “adli müzaheret” kararı çıkarmalıdır.
    •çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı bu konuda sorumluluğu olan kamu görevlileri hakkında davaların yürüyebilmesi için, adli soruşturmalara izin vermelidir.

    kot kumlama işçileri dayanışma komitesi tıbbi, adli ve idari tüm sürecin yakın takipçisi olmaya devam edecektir."
  • "t.c. başbakanlık makamına

    türkiye, tekstil sektöründe ölümcül “silikozis” hastalığı görülen ilk ülke.

    kot, yüksek basınçla kum püskürtülerek ağartılıyor. bu işte çalışan işçiler, soludukları toz yüzünden silikozis hastalığına yakalanıyor.

    sağlık bakanlığı, önemli bir adım atarak tekstil sektöründe kot kumlamayı yasakladı. ancak sorunun köklü çözümü için bunun gibi pek çok adım daha atılması gerekiyor.

    silikozis hastalarının sosyal güvenceleri yok.

    çünkü büyük markalar da dâhil, kot beyazlatma işi taşeron şirketler eliyle yapılıyor ve onlar da kot kumlama işçilerini sigortasız olarak çalıştırıyor.

    silikozis hastası arkadaşlarımız "vaktiyle kot kumlama sektöründe çalışmış olduklarını" kanıtlayabilmek için mahkeme kapılarında ömür tüketiyor.

    “kayıt dışı” çalışan taşeron şirketleri bulmak, o şirketlerin kot kumlama işi yaptığını kanıtlamak zorundalar. en sonunda da mahkemeleri, orada çalıştıklarına ikna etmeleri gerekiyor.

    yani devlet, zamanında yap(a)madığını; ölümle pençeleşen, hasta, yoksul, güçsüz insanların yapmasını bekliyor.

    bu bize hiç adil gelmiyor. işçilerin ömürlerinden bile uzun sürecek mahkeme süreçleri sonunda adaleti bulacağımıza inanmıyoruz.

    geç kalmış olmakla birlikte, yapılması gerekenler çok basittir.

    1. sağlık bakanlığı, kot kumlama işinde çalışmış herkesin, göğüs hastalıkları hastanelerine ulaşması için ülke çapında bir kampanya başlatmalıdır.
    2. çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı, (sigortası olup olmadığına bakmaksızın) tüm silikozis hastalarının hastalıkları oranında sosyal güvenlik haklarından yararlanmalarını sağlamalıdır.
    3. adalet bakanlığı, slikozis hastalarını mahkeme giderlerinden muaf tutmak üzere acilen bir genelge çıkarmalıdır.
    4. hükümet, denetim görevini yapmayan kamu görevlilerinin soruşturulmasına engel olmamalı, yargılanmalarını engellememelidir.
    5. silikanın havada solunabilecek şekilde serbest kullanımı, yalnızca kot kumlama işinde değil, tüm sektörlerde yasaklanmalıdır.

    biz aşağıda imzası bulunanlar, kot kumlama işçilerinin mücadelesini yakından izliyor ve destekliyoruz.

    hükümeti gerekli yasal ve idari düzenlemeleri yapmaya çağırıyoruz."

    imza vermek için tıklayın
    http://img199.imageshack.us/…umlamailanmilliyet.jpg
  • "kot kumlamada sosyal devlet olma adına ikinci adım da atıldı. kot kumlama işçileri dayanışma komitesinin 2008’in haziran ayından beri yürüttüğü mücadele ikinci meyvesini de verdi: sağlık bakanlığı 2009 yılı mart ayında kot kumlama işini yasaklamıştı, ardından şimdi de bakanlar kurulu kararıyla silikozis hastalarının sağlık hizmetinden ücretsiz yararlanmaları için bir kanun eki üzerinde değişiklik yapıldı. bu kazanım sadece kot kumlama işçilerinin değil tüm silikozisli işçilerin kazanımıdır ve eğer mücadele edilirse sigortasız çalıştırılıp herhangi bir meslek hastalığına yakalanmış tüm işçilerin kazanımı haline getirilebilir.

    biz kot kumlama işçileri dayanışma komitesi olarak bakanlar kurulunun bu adımını büyük bir içtenlikle önemsiyoruz. ancak bunun için bir yönetmelik ile düzenleme gerekmektedir. silikozis hastalarının bu hizmetten yararlanabilmeleri için bu başvurdukları sağlık kurumundaki hekimin tanısı yeterli olacak mı, yoksa meslek hastalıkları hastanelerinden rapor almaları mı gerekecek? eğer öyleyse meslek hastanelerine başvuru hakkı bütün sigortasız hastalık şüphelilere tanınacak mı ? bunu için hızla bir düzenleme yapılıp sağlık kurumlarına iletilmesi gerekmektedir.

    kot kumlama işçileri dayanışma komitesi olarak asıl talebimiz ise bu hastaların sosyal güvenlik kapsamına alınıp haklarının verilmesidir. bu insanlar hasta ve çalışamaz durumdalar, hepsinin geçindirmek zorunda olduğu aileleri var. bunlar denetleme mercilerinin görevini ifa etmemesi sonucu hastalandılar. bakanlığın bu kanun üzerinde değişiklik yapması da zaten bunu ifade ediyor. sosyal devlet olacaksak önce hatalarımızın telafisini yapmalıyız.

    sigortasız olarak çalıştırılmış işçilerin bu kadar kayıt dışılığın olduğu bir ortamda işçi olduklarını, o iş yerinde çalıştıklarını, o maddeye maruz kaldıklarını ve bakanlığın kayıt altına alamadığı işverenleri bulup mahkeme süreçleri ile ispatlamaları mümkün değildir. biz tüm milletvekillerinin artık vicdanlarına kulak vermesini istiyoruz. ölen 44 can ve ölecek yüzlerce insanın feryadı duyulup, gereği bir an önce yapılmalıdır.

    bizim temel isteğimiz özel bir yasa ile meslek hastası olduğu rapor ile doğrulanmış tüm işçilerin sigortalı çalışmış olanlar gibi hak ettikleri oranda sosyal güvenlik haklarından yararlandırılmalarıdır.

    saygılarımızla
    kot kumlama işçileri dayanışma komitesi"
  • "kot kumlama işçileri dayanışma komitesi desteğe çağırıyor:

    kot kumlama işçileri ve aileleri ankara yollarına düşüyor…

    kot kumlama işlemi sonucu silikozis hastalığına yakalanan kot kumlama işçileri, 2008 yılında işçiler, doktorlar, avukatlar, sanatçılar, sendika ve siyasi parti temsilcileri ve gönüllülerden oluşan bir komite kurdu. kot kumlama işçileri dayanışma komitesi, iki yıldır hasta işçilerin ve vefat eden işçilerin ailelerinin hakları için uzun bürokratik süreçlerle boğuşuyor. ancak, ölümler bürokrasiyi beklemiyor. son iki yılda ölenlerin hiçbiri 35. yaş gününü göremedi…

    eylemlerimiz sonrasında sağlık bakanlığı, kot kumlama işini tekstil sektöründe yasakladı, silikozis hastası işçilerin sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanması için bakanlar kurulu kararı çıkarıldı. işçilerin kötü çalışma koşullarında çalışmasına neden olan işverenler ve bu koşulları denetlemekle sorumlu olup görevlerini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında şikayetlerimiz doğrultusunda ceza davaları açıldı.

    şimdi kot işçileri ve aileleriyle birlikte ankara’ya gidiyoruz. işçilerin, anayasa ile güvence altına alınmış “sosyal güvenlik hakları”nın tanınması talebimizi bir kez daha, bu kez 3 gün ankara’da konaklayarak hükümete ve meclise taşıyacağız. kot kumlama işçileri dayanışma komitesi olarak, 22-23-24 haziran tarihlerinde ankara’da gerçekleştireceğimiz eylem için sizleri dayanışmaya çağırıyoruz, güven park’a destek ziyaretlerinizi bekliyoruz. hükümeti göreve çağıran aşağıdaki imza metnimize kurumsal imzalarınızla destek vererek sesimize güç katabilirsiniz.

    kot kumlama işçilerinin ölümlerine son vermek için hükümeti göreve çağiriyoruz!

    insanlık dışı çalışma koşulları nedeniyle silikozis hastalığına yakalanan 5 bin kot kumlama işçisinin birer birer ölmesine sessiz kalmayacağız. sigortasız çalıştırılan ve sosyal güvenlik haklarından mahrum bırakılan kot işçilerinin, evlerinde sahipsiz ölümü beklemelerine izin vermeyeceğiz.

    sosyal güvenlik hakkı, anayasa ile devlet güvencesi altına alınmış en temel insan haklarından biridir. hükümet, sorumluluğunu işçilerin ömürlerinden bile uzun sürecek mahkeme süreçlerine devrediyor. oysa gecikmiş adalet, adalet değildir!

    sigortası olup olmadığına bakılmaksızın tüm silikozis hastalarının, hastalıkları oranında sosyal güvenlik haklarından yararlanmaları sağlanmalıdır.

    biz aşağıda imzası bulunanlar, kot kumlama işçilerinin mücadelesini yakından izliyor ve destekliyoruz.

    hükümeti derhal gerekli yasal ve idari düzenlemeleri yapmaya çağırıyoruz.
    imza at
    www.kotiscileri.org/ info@kotiscileri.org * 0-212-635 88 52 / 0-535-333 54 45"
  • "kot kumlama işçileri meclis'te
    ...kot kumlama işçileri dayanışma komitesi, beraberinde kot kumlama işçileri, chp grup başkanvekili kemal anadol'u, mecliste ziyaret ederek, sorunlarını dile getirdiler.

    dayanışma komitesi adına konuşan istanbul üniversitesi tıp fakültesi göğüs hastalıkları ana bilim dalı başkanı dr.zeki kılıçaslan, türkiye'de kot kumlama işinde 10 bin kişinin çalıştığını, bunların yüzde 95'nin silikozis hastalığına yakalandığını bildirdi.

    kılıçaslan, 650'ye yakın işçide bu meslek hastalığını tespit ettiklerini, türkiye genelinde silikozis hastalığına yakalananların belirlenmesi gerektiğini kaydederek, bu işi yapanların en yakın sağlık merkezlerine başvurmalarını istedi.

    yaptıkları çalışmalarda sadece bingöl'de 350 kişinin silikozis hastalığından muzdarip olduğunu anlatan zeki kılıçaslan, bu hastaların oksijen tüpüne bağlı olarak yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını bildirdi. artık kot kumlama işinin yasaklandığını ve hastalara tedavi hakkı verildiğini hatırlatan kılıçaslan, ''ancak bu hastalığın tedavisi yoktur. çok açık söylemek gerekirse, hastalığa yakalananlar ölecekler'' dedi ve hastaların hepsinin de akıbetlerini bildiklerini söyledi..."
    devamı
    kaynak: haberturk
  • "kot kumlama işçileri anlatıyor
    şahin oral, iki akrabasını silikozis hastalığından kaybetmiş. kendisi ve amcasının oğlu da hasta. mehmet bekir başak ve kardeşi gibi. her iki kot kumlama işçisinden birinin silikozis hastası, hastaların çoğunun sigortasız olduğunu anlatıyorlar. hastalara maluliyet aylığı bağlanması talebiyle, çocuklarının geleceği için ankara'dalar..."
    devamı...
    kaynak: bianet

    "kotlar beyazlıyor ciğerler kararıyor
    tüketici dernekleri federasyonu (tüdef) genel başkanı ali çetin, kot taşlama işinde çalışan işçilerin sigortasız ve güvenliksiz koşullarda çalışarak silikozis hastalığına yakalandıklarını dile getirerek, "kotlar beyazlarken, yaşamlar kararıyor. kızlarımız ve oğullarımızın giydiği kotlar üzerinde ciğerleri sönen bir işçinin izi var. insanlık dışı üretilen taşlanmış kotları boykot edelim" çağrısında bulundu..."
    devamı...
    kaynak: milliyet

    "genç yaşlarında ölüme mahkumlar
    herbiri 20’li, 30’lu, 40’lı yaşlarındalar ve “kurbanlık nasıl kesilmeyi beklerse, ölümü bekliyor” kot taşlama işçileri de. denetimsiz, merdiven altı tekstil atölyelerinde günde 10-12 saat maruz kaldıkları kum tozları, yapıştığı ciğerlerini bitirmiş, silikozis hastalığı peşlerini bırakmıyor. onlarca arkadaşlarını vermişler, kendilerini de aynı akıbetin beklediğini bilerek, hiç olmazsa çocukları, geride bıraktıkları perişan olmasın derdindeler.
    abdi ipekçi parkı’na gelen 50 kadar silikozis hastası kot taşlama işçisi, eş ve çocukları, genç yaşta eşlerini bu hastalığın aldığı dul eşler, babasız çocuklar..."
    devamı...
    kaynak: evrensel

    "ben ölüyorum bari çocuklarım yaşasın
    tedavisi olmayan silikozis hastalığına yakalanıp, hayatlarının baharında ölümlerini bekleyen kot kumlama işçileri, ankara'da sorunlarına çözüm arıyor. bu hastalığa yakalanan erdal inal, 'ben öleceğim, bunu biliyorum. ama arkamda kalan çocuklarım perişan olmasın, devlet onlara sahip çıksın' çağrısında bulundu.
    ölümcül silikozis hastalığına yakalanan kot kumlama işçileri birer birer hayata gözlerini yumuyor. akciğer nakli dışında herhangi bir tedavisi bulunmayan bu hastalığın kurbanları ankara'da üç günlük oturma eylemi başlatarak, siyasi partiler ile görüşüyor..."
    devamı...
    kaynak: günlük
  • (bkz: toz belgeseli)
hesabın var mı? giriş yap