soğuk deri ^*

• dünyanın bir ucundaki minnacık bir adaya bir yıllığına meteoroloji görevlisi olarak gidiyorsunuz.adada sizden başka bir de fener görevlisi var.bir yıl belki daha fazla bu adada yaşamaktan başka şansınız yok. çünkü bu adacık tüm deniz ticaret yollarına çok uzakta ve haritada bile yeri zor bulunmakta...
  başlarda değişik versiyon robinson hikayesi beklerken olaylar gelişiyor ve "savaş" kelimenin tam anlamı ile başlıyor . fantastik bi şeyler okumayı sevenler sürprizlerden hoşlananlar için ilginç bir kitap.
• okuduğum en iyi kitap olmasa da en etkileyici kitap diyebilirim. öyle ki; okuduktan 2 sene geçmiş olmasına rağmen başlığı gördüğüm anda bir huzursuzluk hissettirdi kitap. yıkık dökük bir fener, taramalı tüfek sesleri, bombalar, her gece fenere akın eden yaratıklar, pencereden uzanan incecik kollar.
  bunların yanında kitaba bir korku romanı olarak bakmak istemeyenleri de düşünmüş albert sanchez pinol. ve belki de asıl amacı oymuş. savaşı anlatmak, en iyi şekilde...
• albert sanchez pinol 'in yazdığı tuhaf bir kitap. 2018 yılında filmi de çekilmiş. fragman. kitabı okumaktansa filmini izlemeyi tercih edeceğim nadir eserlerden.
  edit: filmini izledim ama yine kitaptaki tadı alamadım. yanılmışım halkım affetsin beni.
• sıradaki okunası kitap.. “nefret ettiğimiz insanlardan sonsuza dek uzak kalamayız. öte yandan yine aynı nedenle sevdiklerimize asla büsbütün yakın olamayacağımızı da düşünebiliriz.” diye başlayan bir girişi var. bu
• güzel kitaptır. özellikle ıssız bir ada, yaratıklar, iki kişiden başka canlılar vs. kitabi okuması çok sürmez, kısa zamanda bitirebilirsiniz.
• ön inceleme olması adına kitabın adını google'a yazmamla birlikte filme uyarlandığına ve kitapta geçen canavarların görseline tanık oldum. kitabı okurken o görsel aklımdan çıkmadı ve özellikle ilk 40-50 sayfa okurken beni gerçekten ürpertti. ortalara doğru düşen tempo, tekrarlanan savaş kısımları okumayı sıkıcı bir hale getirse de genel anlamda başarılı bir gerilimdi.
  
  ayrıca jaguar yayınevinin prospero kitaplığı adı altında yayımladığı ilk kitaptır kendileri.
• jaguar yayınevinden okudum kapak tasarımı nedense çok hoşuma gitti.
  kitabı okurken sürekli filmi var madem becerememişler yoksa 'avatar' kadar iyi ve ünlü bir film olmalıydı diye düşündüm.
  
  hoşuma giden bir roman oldu bu kadar az bilinmesi şaşırtıcı.
  sabah uyandığımda son elli sayfası kalan başka bir kitabı okumuştum.
  sonra kırk elli sayfada bundan okuyayım derken 210 sayfalık kitabın hepsini bitirip kalktım okuması kolay akışkan bir kitaptı elinizden bırakamıyorsunuz.
  
  edit: filmi izledim anca bu kadar ırzına geçebilirdiler kitabın sara sara on dakika da izledim kitabını okuduysanız filme hiç bulaşmayın.
• ada hikâyeleri okumaktan hazzetmiyorum, albert sanchez piñol'un soğuk deri'si (bkz: la pell freda) ada hikâyesi olduğunu bilmeden elime geçti başlayınca da bitirmek istedim.
  
  başlangıçta fazlasıyla klâsik ada hikâyesi olacağını düşünüyordum ancak roman ilerledikçe kendi içinde farklılığı barındırdığını görmem ve enrique vila-matas'ın referansının olması romanı bitirmemi sağladı.
  
  yazarın oldukça ölçülü, soğuk ve kötücül karakterleri var, belki bu farklı karakter oluşturamadığının, bir kusurunun göstergesi bilemiyorum. yaşanan olaylar da bu kirlilikte elbette.
  
  son olarak fantastik boyutunu hiç hissetmedim romanın, elbette yaşananların, karakterlerin boyutu fantastik ama filminin fragmanına da baktığımda bu yoğun görsellik, fantastik havanın romana ait olmadığını düşünüyorum. elbette bu benim okuma deneyimimdi. sanchez piñol'un bu kitabını okumam başka kitaplarında neler yaptığını merak etmemi sağladı. umarım daha çok eseri türkçeye kazandırılır.
• roman türünün tüm araçlarının usul usul, dengeli bir biçimde kullanıldığı bir eser.
  
  hakkında çok şey söylenebilecek ama bence biraz kafada demlenmesi iyi olacak dört başı mamur roman.
  
  iyi çeviriyi de unutmamak lazım.
• “ağlamak, içimdeki daha başka şeyleri de gevşetmişti.anılar, doludizgin üstüme geliyordu. ağladıktan sonra, hiç olmadığı kadar özgür düşünürüz.”