• georges brassens şarkısı. onun adına yapılan bir toplamada dinlemiştim, saez adında bir gruptan, tedirgin edicidir, öyle sözlere ve müziğe sahip. baştan sonra kıtaların yanına yazılan başlık türevi şeyler, isanın çarmıha gerilmesinin etapları ve şarkı üretilebilinecek/yansıtılabilecek en ürpertici ucubelerin bir araya toparlanıp betimlenmesinden oluşuyor.tüm bu hasta,orospu,fakir .. ağzından sizi selamlıyorum meryem lafı.
    brassens'in ağzından dinlemedim ama saez vurgusu oldukça yerinde olmuş. ikinci kıtada başlayan müzik sona doğru rahatsız edici hale geliyor ve bir o kadar rahatsız edici bir çocukla sonlanıyor, hele ki çocuğun "je vous salue marie"yi 40 kez söylemesi..
    çevirisi bulunup okunmaya değer bi brassens şarkısı.
    la prière
    par le petit garçon qui meurt près de sa mère
    tandis que des enfants s'amusent au parterre
    et par l'oiseau blessé qui ne sait pas comment
    son aile tout à coup s'ensanglante et descend
    par la soif et la faim et le délire ardent :
    je vous salue, marie
    par les gosses battus par l'ivrogne qui rentre,
    par l'âne qui reçoit des coup de pied au ventre
    et par l'humiliation de l'innocent châtié,
    par la vierge vendue qu'on a déshabillée,
    par le fils dont la mère a été insultée :
    je vous salue, marie.

    par la vieille qui, trébuchant sous trop de poids,
    s'écrie: " mon dieu ! " par le malheureux dont les bras
    ne purent s'appuyer sur une amour humaine
    comme la croix du fils sur simon de cyrène;
    par le cheval tombé sous le chariot qu'il traîne :
    je vous salue, marie.

    par les quatre horizons qui crucifient le monde,
    par tous ceux dont la chair se déchire ou succombe,
    par ceux qui sont sans pieds, par ceux qui sont sans mains,
    par le malade que l'on opère et qui geint
    et par le juste mis au rang des assassins :
    je vous salue, marie.

    par la mère apprenant que son fils est guéri,
    par l'oiseau rappelant l'oiseau tombé du nid,
    par l'herbe qui a soif et recueille l'ondée,
    par le baiser perdu par l'amour redonné,
    et par le mendiant retrouvant sa monnaie :
    je vous salue, marie.

    par l'âne et par le boeuf, par l'ombre de la paille,
    par la pauvresse à qui l'on dit qu'elle s'en aille,
    par les nativités qui n'auront sur leurs tombes
    que les bouquets de givre aux ailes de colombe
    par la vertu qui lutte et celle qui succombe :
    je vous salue, marie.
  • ne olursa olsun, umutla biten sarkidir...

    "par la mère apprenant que son fils est guéri,
    par l'oiseau rappelant l'oiseau tombé du nid,
    par l'herbe qui a soif et recueille l'ondée,
    par le baiser perdu par l'amour redonné,
    et par le mendiant retrouvant sa monnaie :
    je vous salue, marie. "

    *
  • (bkz: donne-moi)
  • bugün 37. istanbul film festivali dolayısıyla rexx sineması'nda izlediğim 2018 yapımı film.

    film, dua yoluyla kurtuluşu arayan genç bir eroin müptelasını izliyor. bağımlılığını sonlandırmak isteyen thomas, fransız alplerinde herkesten izole bir tesiste, dua yoluyla terapi uygulayan bir topluluğa başvurur ve bu yolda disiplin, sadelik, çalışma, dostluk ve (inançlı olmasa da) duanın dönüştürücü gücünü keşfeder.

    hayata neredeyse sıfırdan başlamak zorunda kalan bir bağımlıyı merceğine alan film, kendini izleten bir dönüşüm hikayesi. uyuşturucu batağına saplanmış bir gencin her şeyden izole olmuş bir yerde inanç gücü ile çalkantılı değişim sürecine yoğunlaşıyor. ilk geldiğinde orada bulunmak istemeyen ve her şeyi reddeden bir tavır sergileyen thomas oradan kaçtığında hayatına giren bir kız sayesinde tekrardan geri döner ve kendini iyileşmeye koşullandırır. bu, onun için başlarda kolay olmasa da zamanla dua ve inancın gücü ile kendi kişiliğini şekillendirmeye çalışır. huzur veren fransız alplerinde geçen film eşsiz manzaralar ile çok güzel deneyimler yaşatıyor seyirciye. uzun süresine rağmen kendini sıkmadan izleten film tedavi yöntemi olarak maddiyat yerine maneviyatı ön plana çıkarıyor.
  • 2018 cédric kahn filmi olup bir karakter dönüşüm tanikligidir.
    --- spoiler ---

    film, uyuşturucu bağımlısı agresif gencimizin* bir dua topluluğuna katılmasını ve bu yolla bağımlılıkla savaşını, toplulukla uyum kazanma sürecini anlatir. inanmak, dua etmek aslında içten inanmayan gencimize oldukça iyi gelir ve hatta papaz olmaya karar verir. son sahnesine kadar misyonerlik filmi olup olmadığına emin olamayacağınız film, elbette aklın yolu bir bir finalle kapanır.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap