• fr. « immanuel kant’in cinsel yasamı ». sözlü felsefe akımının son temsilcisi, eserlerini yayınlama geregi duymadığından maalesef yeteri kadar tanınmayan fransız düsünürü jean-baptiste botul’un, 1946’da paraguay’daki alman topluluguna hitaben yaptıgı konusmaların müsvettelerinden frédéric pagès’in derledigi ve 1999’da kitap olarak çıkan eser.

    1933’de nazilerin iktidara gelmesi ile königsberg halkinin büyük bir kısmı paraguay’a yerlesir, sehirlerinin yetistirdigi filozofun hayat biçimini benimserler kurdukları yeni-königsberg’de : güzergahı ve saati kesinlikle degismeyen günlük yürüyüsler, transandantal düsünce ve… cinsel hayattan uzaklasma belli basli özellikleridir bu yeni hayatin. büyük bir sehirde büyük bir filozof uyguladigi zaman büyüklük sayilabilecek ancak küçük bir sekilde herkes tarafindan uygulandiginda neslin yok olmasi demek olan bu hayat anlayaşının yanlıslıgını anlatmak üzere, kant uzmanı jean-baptiste botul paraguay’a gider hayranlarına immanuel kant’in cinsel yasami üzerine bir dizi konferans verir. bu konferanslarda botul filosoflarin çogalmaları hakkındaki tezini açıklar. filozoflar duhul araciligi ile degil, geri çekilme* ve tecrit yolu ile çogalirlar ki buna melankoli denir.
  • filmin bir de sarkısı vardır ki o da çok meshur olmustur : "mélodie de mélancolie chantait le coeur d'emmanuel"...
  • düşününce dayanılmaz gelecek bir hadise. her gün aynı saatte yaşanan bir sevişme vakası... bu oyuna başladığı gün kaç posta seviştiyse oyunun sonuna kadar her gün bir rit'e dönüşmüş, hatta ve hatta işin ileri boyutlarında düşünüldüğünde aynı pozisyonlarda defalarca yinelenen bir yaşam. greçekten böyle midir, bilinmez, ama üstadın en azından her gün aynı saatlerde yerine getirdiği, artık bir ayine dönüşmüş olan günlük yaşamına baktığımızda, en azından aniden olan fantezilere asla yer olmayacağı ya da içimden geldi bi sevişeyim diyemeyeceği ortadadır.
  • kant'ın pek durgun olması beklenen seks hayatı. sana yapılmasını istemediğini başkasına da yapma şiarıyla hareket etmesi muhtemel filozofumuz haliyle kendini kısıtlamak zorunda kalacaktır. ahlak nereye kadar ahlak diye sormuş mudur kendisine, bilinmez.
  • kant'ın evliliğin tarifini "karşı cinslerden iki yetişkinin, birbirlerinin cinsel organlarını kullanmak için yaptıkları sözleşme" olarak yapmasını göz önünde bulundurduğumuzda, sadizmin ağırlıkta olduğu, gel-gitlerden fazlasının yaşanmadığı bir cinsel yaşam olarak sayabiliriz.
hesabın var mı? giriş yap