• lise de hep ayni boktan oyunlari oynatmak(bkz: simdiki cocuklar harika) (bkz: aslinda o kadar da boktan diil ama) ilkbahari yaza baglayan gunlerde oyuncularina okulu kirdirmak maksadiyla kurulmus bir olusumdur genelde lise tiyatrolari.oyunculari o donem meshur birilerini taklit ederek, etkisinden kurtulamayarak ellerinde ki role yapistirmaya calisirlar, yonetmenler genelde edebiyat ogretmenleri arasindan secildiginden bu ekstra angaryayi olabildigince az zaiyatla atlmanin derdine duserler burada.
  • lise tiyarosu ayrica nice gonulleri birbirine baglamak icin uygun bi platformdur, basrolu oynayan erkek, basrolu oynayamayan kiza karsi bi garip ustunluk ele gecirip bunun suyunu cikarabilir, o sene basrolu oynayan kiz ertesi sene top model of the school olabilir. bi nevi isikli dunyasidir liselerin tiyatro alavare dalavere doner, dedikodu birbirinin kuyusunu kazma bol bol gozumlenir.
    lise futbol takimi, basketbol takimi gibi saf, katiksiz bir beraberlik duygusunun yerini yapmacik cikar iliskileri alabilir, yonetmenin yatagindan gecilmesede yalagindan gecilebilir.
  • yine de lise tiyatrosu oynandiktan sonra kuliste yasanan holivud aktoruyum aktrisiyim tribi bile bambaska bi trenddir.bunu yasayip sosyal endisesi ezikligi olabilecek insan olabilemez.zipkin gibi fisek gibi her ortama dalan insanlardir lise tiyatrosunda bi sekilde vakit gecirmis olanlar.evet, oyledirler.
  • gerekli duygu ve ruhla calisilirsa profosyonel oyunlardan cok daha iyi isler basarabililecek bir tur grup cesidi. (bkz: atolye oyunculari)
  • bazı süper liselerin hazırlık sınıflarında da bi defaya mahsus olarak organize edilen ve tüm oyunların ingilizce olduğu ve böylece bırakın ebeveynleri ve idarecileri, öğretmenlerin ve öğrencilerin* bile bir şey anlamadığı garip ve de komik sahne etkinliği. ama, derslerden kurtulup her provadan sonra gezilirdi, kuliste çook eğlenilirdi ve daha da önemlisi ortaklaşa bir şeyler üretmenin çoşkusu yaşanırdı, bunlarda güzellikleridir.
  • en can alıcı kısmı oyunun sonlarına doğru anlatımı pekiştirmek ve etkileyici bir final yapabilmek için oyunu seyredenler arasından figüranımsı oyuncuların fırlayıp sahneye doğru yüksek sesle konuşarak yürümesidir. herkes gülmemek için kendisini zor tutar. tam bir lise tiyatrosu vazgeçilmezidir.
  • lise hayatımın en güzel aylarını geçirdiğim aktivite.

    oyun dekoru olan bisiklete az binmedik kapalı spor salonunda veya melek kanatları takıp bahçede salak salak az gezinmedik. hocamızın oyunda kullanılsın diye getirdiği ve bizim "hocam hamile elbiseniz galiba" dediğimiz elbisenin nişan elbisesi olduğunu öğrendiğimizde az kızarıp bozarmadık.

    alsancakta genel prova arasında su alalım diyip salondan kaçıp saçma oyun kıyafetleriyle az gezinmedik...

    her şey çoktu, çok güzeldi. unutulmazdı, unutulmadı.

    yıllar sonra bambaşka bi topluluk oynadığımız oyunu oynadığında gözlerimiz az dolmadı...
  • (bkz: ssaltt)
hesabın var mı? giriş yap