masa lambası

• masa ustunde yapilan isler icin kullanilan aydinlatici arac..ders calisirken acilir, diger tum isiklar tercihen sondurulur..tek kotu yani boyle ders calismaya alisinca normal isikta konsantre olmak artik imkansiz gibi bisi olur
• karanlik masalari aydinlatmak icin kullanilan lamba.. geceleri masalari farketmemizi saglar..
• kesinlikle ampülün etrafındaki pervazın göz hizasindan asada asagida tutularak kullanilmasi gereken gerec. bu göz hizasi, masada isimizi yaparken vücudumuzun aldigi normal sekil göz önüne alinarak ayarlanmalidir. göz hizasindan yukarida olan lamba gözümüzün cikmasina sebep olurken, göz seviyesinden fazla asagida ayarlandigi taktirde görüs acimizin dahiline sik gibi bir lambanin girmesine yol acar.
• sigara dumanını şekilden şekle sokup kişiyi derin hülyalara daldırır. dersmiş ödevmiş hikaye olur.
• (bkz: banker lambasi)
• kaidesini saglamlastirmak üzere beton dökülmüs olanlari da vardir. heykel gibi dururlar öyle..
• insanlığın en önemli buluşlarından biridir. icadıyla birlikte artık insanların günlük çalışma saatleri gün ışığıyla sınırlanmadığı için, ve gecenin çok daha ilham veren bir havası olduğu için, önemli buluşlara kaynak teşkil etmiştir.
• (bkz: sari metal kaideli ye$il tepeli masa lambasi)
• guclu duygusal baglarin kurulabilecegi, dost potansiyeli tasiyan esyalardan biri olabilir... masa basinda gecirilen sayisiz saatlerde, bilgisayarin basinda calisirken sicacik sari isigiyla konusabilir bazen... siz uyursunuz, uyuklarsiniz... sehir uyur, ev uyur, calismalariniz bile derin derin uzaklara dalar gider... kafanizi bedeninizin icine hapsedip masaya kapanmisken siz, o tepenizde durur.
  isigini goz kapaklarinizdan sizdirarak sizi urkutmeden uyandirir.
  siz yikilmisken ve yigilmisken o dimdik yaninizdadir. gundogumunun lacivertliginde de, gunun ilk isiklarinda da, siz onun cipink eden dugmesini kapatan kadar... bir sonraki kavusmaya dek...
  
  (bkz: yalnızlığın anlasıldığı anlar)
  (bkz: esyalarla konusmak)
• sanırım yalnızlığı en iyi anlayan nesnelerden biri bu.. masanın en dip köşesinde durmasından mıdır nedir bilmiyorum hep "ben gidiyorum hacı, görüşürüz" modundadır. ama aslında hep orada duran hiçte gitmeyendir. nasıl bir bağsa bu artık deli etmeye başlar bünyeyi.. hafif loş bi ışıtan çıkan bağ nasıl bir demagoji örneğidir anlamak mümkün değil..