• yüzümüze bir tokat gibi inen gerçeklik...

    rte'nin son seçimde yine ülkenin yarısından oy alabilmesine neden olarak binlerce şey yazılabilir fakat en gerçekçisi; kesinlikle rte'nin elinde bulundurduğu medyadır. "yandaş medya" olarak nitelendirmek isterdim ama bir ülkenin medyasının %80'inin bir kişiye bağlı olması, artık sanki o medyayı yandaş olarak değil de genel bir hüviyet kazanmış gibi nitelendirmeyi gerektirir zannımca.

    seçim sürecinin başından beri en "lağım çukuru" olanından, "yanlı gibi gözükmeyeyim ama alttan alta destekleyeyim" tarzı habercilik yapanına kadar birçok medya kuruluşunu takip ettim. yorumlar okudum. sokak röportajlarını dinledim. bunlardan "lağım çukuru" olanları zaten korku ve şiddet yöntemlerini kullanarak takipçilerine "akp giderse, pkk gelir, feto gelir, ülkemizi işgal ederler" vs gibi provokatif haberler yaptı. hal böyle olunca, medya tarafından bu şekilde tetiklenmiş insanlar, diğer tüm sorunları unutup hükümet nezdinde devleti korumak için akp'ye sarılıyor. aynı zamanda hepsi liderlerinin ağzından konuşuyor. rte ne derse, sokaktaki seçmen onu söylüyor çünkü her gün ama her gün yalan da olsa medya tarafından kendisine sunulan bu.

    akp'nin medyadan sonraki en büyük algı oyunu zaten hükümet ve devlet kavramlarını birleştirmiş olmasıdır. insanlar akp'ye devletin devam etmesi gerektiği düşündüğü için oy veriyor. sen "ulan ne alaka?" diyorsun ama sabah-akşam medyadan "abd, rte'yi istemiyor, israil rte'yi istemiyor, bilemem ne rte'yi istemiyor" diye haber okuyor. tersi olsa bile böyle inanıyor, inandırılıyor ve sonu. %52...

    ekonomik krizmiş, hukuk sistemindeki adaletsizliklermiş, toplumsal kutuplaşmaymış, erdoğan denetimindeki medya tarafından her zaman üçüncü, dördüncü derecede sorunlar olarak kabul ettiriliyor. ilk sorun, her zaman rte'nin seçilemezse ülkenin elden gideceği olgusu.

    halkın vergileri ile var olan devlet televizyonu trt'nin seçim performansını hepimiz gördük. seçim süreci boyunca rte'ye 180 saat yer verirken ince'ye 15 saat hak tanıdı. diğer adayları yazmama gerek bile yok zaten. düşünün ki sadece trt kanalının çektiği yüzlerce köy, kasaba var... bu şartlar altında medya tarafından bu denli zehirlenmiş bireyler, soğanın 7 tl olmasını, doların 4.5 tl olmasını önemser mi? size komik geliyor belki ama adam/kadın gerçekten "dolar 10 tl olsa da oyum rte'ye" diyor. ve dediğini de yapıyor.

    eleştirip, çözüm sunamayan tipik ekşici piç zihniyetinde yazmak istemezdim fakat artık tamamen erdoğan'ın eline geçmiş medyayı yıkmanın bir çözümü olup olmadığını takdirlerinize bırakıyorum.
  • ben tüm akpli arkadaşlara gönülden teşekkür ediyorum.
    bizi gördükleri yerde domaltıp sikmedikleri, kör bıçakla dalmadıkları, kıyıda köşede de olsa yaşam hakkı verdikleri için. berberde okuduğum güneş gazetesi ve yarım saatlik ahaber'den sonra hakikaten hissettiğim duygu bu. kimseye karışmadan ömrümü tamamlamayı düşünüyorum ülkede. adana kebapsız yapamadığımdan ülke dışına gitme şansım yok. tekrardan beni yok sayarak hayatlarınıza devam ettiğiniz için teşekkürler.... gerçi geceki silah sesleri ve allahuekber'lerden dolayı hafiften tırstım ama sabah itibariyle görünmez yaşamıma başlıyorum.
  • medya değil ysk'dır o.
    medya olsa duramazsın.
  • (bkz: ekonomik boykot)

    siz rahatınızdan bir süreliğine de olsa vazgeçmezseniz diğerleri neden vazgeçsinler?
  • sadece yarım saat haberlerin sonunu izleyin. 32. katta spor yapanlar, bütün mahallecek pikniğe gidenler hep toplumsal olarak işlerin çok iyi gittiği pompalanıyor. onlara göre wonderland gibi aq memleketi.
  • 1) 2002 ve 2007 seçimlerini akit, zaman vs gibi gazeteler, kanal 7, samanyolu gibi televizyonlar hariç, neredeyse 0 medya desteği ile kazandığını;

    2) hatta bu iki seçim boyunca ana akım büyük tv ve gazetelerde akp ve tayyip hakkkında sürekli yoğun biçimde olumsuz haberler yapıldığını unutmamak lazım.

    doğru biçimde çalışıyorsanız; medya ile seçim kazanılmayacağı gibi, seçim de kaybedilmez. herkes şapkasını şöyle bir önüne koyup düşünse iyi olur.
  • muhalefetin çözmesi gereken en önemli sorun budur. mitinglerden bir şey çıkmadığı anlaşıldı. hazineden gelen yardımların bir kısmını, yeni bir medya grubu oluşturmaya harcamalılar.
    halk tv gibi karşı tarafı uzaklaştıracak yayın politikasıyla değil tabii ki. gerçi halk tv'de insanların yüzünü bile tam göremiyoruz cidden bu ne rezalet lan
hesabın var mı? giriş yap