mevlüt saldoğan

• ali ismail korkmaz'ın katil zanlısı polis(lerden biri. sadece onu aldılar şu güne dek)
  
  http://www.radikal.com.tr/…ine_yardim_ettik-1147057
• zavallı adamcağız (!) hasta hasta işe gitmiş o gün (bkz: zaten ayağım ağırıyordu)
• ali ismail korkmaz'ın katli suçlamasıyla göz altına alınan polis. savunmasında ''zaten ayağım ağrıyordu, sert vurmuş olamam" diyerek gönüllere taht kurmuştur. 'ayağım aksayabilir ama görevim asla aksamaz' düsturuyla yola çıkmıştır
• savunmasının yalan olduğu ortaya çıkan pislik! halbuki midesine vurmuşmuş da, ali ona küfür etmiş de, küfür edeni defetmek maksatlıymış tekmesi.
  
  aşağıdaki videoda, 1:14'ten itibaren ali'nin direkt kafasına 2'şer saniye aralıklarla (ilki en fenası) 3 tekme attığı net bir şekilde görülüyor.
  
  en kısa sürede kendi kanında boğulman dileğiyle...
  
  http://webtv.radikal.com.tr/…boyle-oldurmusler.aspx
• ahmet şahbaz gibi adı unutulmayacak bir katildir!
• kendisinden çok var. ali ismail gibi ölenlerin yanında sakat bıraktıkları, gözünü çıkardıkları, hayatını kararttıkları pek çok fidan da mevcut.
  
  mevlüt ve diğerleri. bilmeliler ki anaların, babaların, kardeşlerin, sevgililerin, komşuların hattâ sadece insan olduğundan yananların ciğer sızısı birikir, birikir başka bir şeye dönüşür. bununla yaşanmaz. metafizik falan değil. hayatın tuhaf bir adaleti vardır..
  
  başkalarına yaşatılan cehennemle yaşanmaz. onun adı nefes almak - vermek olur sadece. yaşayan bir leş olduğunu bilerek devinmenin yazgısı ne ağırdır. yok durum bu değil vicdanın, insanlığın zerresi kalmamış psikopatlıksa söz konusu olan, o başka bir cinnet.
  
  bak mevlüt kendini kandıramazsın, ne kadar uğraşsan da bundan sıyrılamayacaksın. seni belki kollayacaklar, belki ergenekoncu - pkklı trampasından, açılımdan-sıçılımdan ya da dayandığın f tipi "adalet" mekanizmasının sunacağı başkaca yollardan faydalanıp güya yırtacaksın..
  
  fakat bir gün mutlaka mevlüt, birileri o ciğer yangınlarının, içi kıyılmış ana-sevgili kadınların gözyaşlarının, evladını yitirenlerin kavrulan ruhlarının hesabını birilerinden soracak.. hem senden hem seni besleyen, koruyan, azmettirenlerden. bir gün mutlaka..
• ben şurada sana bir şeyler yazarken bile hem gg olmasın, hem de lan acaba bir insanı tanımadan etmeden linç etmek yakışır mı, normal hukuk devletindeyiz suç işeldiyse cezasını çeksin falan diye vicdan muhasebesi yapıyorum.
  tanımadığın etmediğin gencecik çocuğa nasıl o tekmeleri attın sen? ben şimdi sana "inandığın değerleri s....", "varoluş sebebini s.... senin" desem suç oluyor. o çocuk yerde zar zor doğrulmuşken o tekmeyi nasıl attın mevlüt saldoğan? o kadar mı dindarsın? layikçiler ülkeyi bölüyor mu zannettin ne oldu?
  aslında şu adam çıksa konuşsa, teşkilatta kendisi gibilerin ne kadar çok olduğunu anlatsa, mesai sırasında şakalaşırken layikçi kızlar, solcu oğlanlar üniversiteliler vb. hakkında nelerin döndüğünü bir de kendisinden duysak. duysak ki, hayatında yüzünü görmediği gencecik çocuğu eskişehir'in bir ara sokağında tekmeleyerek öldürecek kadar nasıl ikna edildiklerini anlasak.
• günün sonunda cezası yalnızca meslekten atılmakla sınırlı kalması çok muhtemel kişi.
  yüreğinde bir nebze vicdan barındırmayan, insanlığın yerine nefret koyan polis.
  türkiye devleti'nin demeye dilim varmıyor, tayyip'in polisi.
• savunmasına cevaben tüm kötü dileklerimi haykıra haykıra yüzüne de söylemek istediğim zat.
  savunması için:
  (bkz: http://haber.sol.org.tr/…grenc-savunma-haberi-78407)
  
  zalim... zalim... zalim...
  içimdeki en büyük harflerle yazdım bunları, en büyük acıyla yazdım.
  vicdanın ağrısın, vicdanın.
  bir rahat nefes alamayasın.
  gün yüzü göremeyesin.
  çoluğun çocuğun vefasız olsun,
  bir bardak su verenin, bir halin hatrın soranın bulunmasın.
  o bacağın hep sızlasın.
  sızım sızım sızlasın.
  ince ince. derin derin sızlasın.
  kan ter içinde uyan sabahları.
  çok yaşa, geç öl, yaşlan çok yaşlan ama hafızan dipdiri kalsın.
  o bacağın yine ve yine ölesiye sızlasın.
  kulaklarına ses dolsun, çığlık dolsun, yas dolsun.
  yardım iste , bi koşanın olmasın.
  kapını çalan olmasın.
  mezar taşı gör duvarlara baktığında,
  kendi mezarını gör rüyalarında.
  çiçekler kokmasın sana, fesleğenleri elinde tut da zerre kokusunu vermesin sana.
  sen güzel bir manzaraya baktın mı bardaktan boşalırcasına yağmurlar başlasın.
  tek bir refah an, tek bir mavili yeşilli günün, mehtaplı gecen olmasın.
  tepende tek bir beyaz bulut görmek dolaşmasın.
  beti bereketi kaçsın elinin, cebinin.
  tuttuğun kurusun, kum gibi ufalsın. dağılsın.
  sevdiklerin yüz çevirsin, bir taştan farksız ol onlara.
  çok yavaş ama çok yavaş öl.
  nefesin bir gitsin, sonra geri gelsin.
  yıkandığın, yüzünü yunduğun, içtiğin her damla su pare pare dağlasın derini.
  yandıkça yan. yandıkça yan.
  tuz buz olsun çatın.
  kapılar sana sur olsun, hiç açılmasın.
  evin sana mahpus olsun, yuvan sana mahpus olsun,
  pazar yerleri, dükkanlar, esnaf lokantaları hele hele o fırınlar hepsi sana dört duvar gibi gözüksün.
  bir beyaz ekmek kokusu alamayasın, zehri zıkkım olsun her lokman.
  
  hem dışarıda ol ama aynı zamanda da kendi zindanın da gez, dur...
  sarmaşıklar sarsın diktiğin fidanı, boğula boğula ölesin.
  azala azala, canından can çıka çıka yaşa bu dünyada.
  
  sen mevlüt saldoğan,
  senin ardından bir mevlüt okutanın, avuclarını göğe dikip bir fatiha edenin olmasın.
  salalar yükselmesin camilerden.
  
  sen ki zalimlerin en küçük kuklası, en zavallı piyonu, en cahil tokadı.
  yok yere katil oldun. kendi cehaletinin kurbanısın.
  katilsin ve bizim vicdanımızda hafifletici bir sebebin asla olmayacak.
  
  sen o sebepleri beylerine anlat.
  biz ali'nin resimlerine bakıp maktul kim, katil kim, tekrar tekrar görüyoruz.
  
  sızlasın o bacağın.
  sızım sızım sızlasın.
• dengeler değiştiğinde ahmet şahbaz ile birlikte cinayetten yargılanacaktır.