• nick güzelmiş ekşi'ye itelemiş sanırım, ayrıca bu elemanın paylaşımları gayet hoş kimin niye zoruna gitmiş acaba ?
  • isminde ciddi bir anlatım bozukluğu olduğu gerçek. fakat anladığım kadarıyla anlatımı pek bozuk olmayan bir arkadaşmış kendileri.
  • az önce isnetus'un altında zavallı bir kancık gibi uzun uzun kıvranmasını gördüm bunun! uykulu muykulu bir gerizekalı daha vardı bir ara... hayır, isnetus bunlara nasıl tesir etmişse artık; herifleri çıldırtmış, maymuna çevirmiş iyice! ahahaha!
  • her yerdeler ne yapsak?
  • yazdiklari dusunduruyor.

    saka maka, devam et bakalim, nereye varacagiz gorelim.
  • valla gayet mantıklı şeyler anlatan bir insan. isnetus'tan çok çok daha mantıklı en azından. şahsen epey ikna oldum.

    aklımı çeldi baştan çıktım tüh deccal'e uyduk.

    yalnız harbiden deccalse ve isnetus'un dediği gibi beni spiritüelist büyülerle kandırdıysa çok ayıp tabii.

    hoş kendisini suçlayamam çünkü ben deccal olsam ben de ilk iş beni baştan çıkartırdım çünkü bensiz olmaz bu işler.

    kürt seçmen gibiyim ne tarafı desteklersem o taraf kazanır.

    bak mehdi bak günde on beş dakika mevlana okuyacak, sana rüya anlatacak halim yok. durumu görüyorsun. ne yap ne et beni kazanmaya bak yoksa işin zor. deccal alır bu maçı her türlü skskks

    edit: iki biga kavunu ya da bir kırkağaç kavununa taraf değiştirebilirim isnetus haberin ola. rakı bile istemiyorum kavun yeter ama kelek çıkarsa yandın. gerçi isnetus kavun gönderirse garanti kelek çıkar. kelekçiymiş gibi bir izlenim alıyorum kendisinden. olsun yine suizan etmiycem. önce bi kavunu görelim de sonra bakarız.
  • önemli konularla dalga geçerek insanları birşeylere ikna edebileceğini düşünen ergen modundaki yazardır.

    inanmadığı peygamberi öven kişilerden bir tanesinde dalga geçici bir üslupla yazılmış yazı bulabilecekse hemen göstermelidir.

    hocaları: ömer hayyam, turan dursun, ilhan arsel'dir. ha bir de müseyleme var kendisi yazmış zaten bunu...

    kılavuzu müseyleme olanın tabii ki burnu ...
  • insanlara dini diyaneti boşverin sadece ahlaklı olun, insan olun diyen ama bir insanla yaptığı özel konuşmaya bile sadık kalamayan, ilk sıkıştığı anda ifşa eden şahıs. adeta yürüyen ahlak. komik gerçekten. ifşa diye koyduğu ekran görüntülerinde de ilginç hiçbir şey yok. işte ahde vefa, işte mertlik, işte adam gibi adamlık.
  • bunlarin alayi boyledir iste. sureti haktan gorunur. yalanin-iftiranin bini bir para! sonra bir gun butun pisligini kusar. bize de once bakib anlamak, sonra ibret almak ve saflari saglamlastirmak kaliyor.

    bunlarin agababalari olan biri vardi zamaninda. dost tarikati midir nedir iste onun lideri. peygamberi aradan cikarinca diledikleri her turlu sapkinligi yapabileceklerine inanirlardi. 28 subat surecinin "sen sipa"larinin bir kismi bu tarikatin mensubuydu. bir kismi da "bahailik"in istanbul kolundaydi.

    kadin kiyafeti giyen erkek sarkicisi, dgm savcisi, sex partisi anchormani, rutbeli generali, bati calisma grubu mensublari v.s. hebsi ayni yolun yolcusuydu. her biri kendini derece derece peygamber saniyordu. mustafa kemal'de onlar icin peygamberdi. ilham aldiklarina inananlari vardi. aydinlanma evreleri vardi bunlarin. isimlerini yazsam;

    - olur mu ya hu oyle sey...

    diyeceginiz medyatik turden adamlar. tek tek helak oldular, oluyorlar, olacaklar...

    afise oldukca yok olub gidiyorlar. layik olduklari yere.

    dunyalari karadir, ahiretleri ise zift. cehennemde beklenenlerdir!

    iste boyle "ndvb" senin de defterin duruldu, hesabin goruldu. allah, senin o inkarini senin intihar ipin kildi. kufur ehli zaten doner dolasir kendisini sokar. yilanlarin, akreplerin tiyniyetidir bu! tevben mumkun mudur onu da allah bilir...

    bugunden sonra hergun biraz daha batacaksin. en dibini hakkedene kadar. o zamana kadar seytanla diledigince birbirinize pandik atabilirsiniz...
  • kayıp yazar.

    ulan ne konuştunuz be dır dır dır...

    bu adamın anlattıklarının aynısını benim babam da anlatıyor. kısaca şunu diyor: muhammet bir adamın adı değil, bir konseptti, bir metafordu; zaten sözlükte sevilen, beğenilen, rıza gösterilen, beklenilen, umut edilen gibi anlamlara gelir. böyle birisinin geleceği ve yeryüzüne huzur getireceği, eski zaman evliyalarınca hep anlatıldı, yazıldı, çizildi; insanlarda beklenti oluşturuldu.

    gel zaman git zaman, romalılarla persler mezopotamya'da birbirlerini ezip çiğnerken uçlarda kalan arap yarımadasında politik bir vakum yarattılar, bu vakumun doğurduğu fırsatı gören arap kabile liderleri de birbiri ardına çıkıp "ben muhammet'im" iddiasında bulundular. burası disneyland değil de dünya olduğu için de elbette en güçlü olanı muhammet kabul edildi. daha doğrusu kendini kabul ettirdi. arap yarımadasında politik bütünlük sağlandı, o öldükten sonra da onun halifesi olduğunu iddia eden adamlar, roma ve akemid imparatorluğunun yıkıntıları arasında bu bütünlüğü oraya buraya taşıyıp devasa imparatorluklara çevirdiler.

    halbuki bu evliyaların müjdelediği asıl muhammet veysel karani idi. zaten bundan ötürü kur'an'ın en eski yazmaları mekke'den değil yemen'den çıkıyor. kureyşliler muhammetliği veysel efendiden çaldılar ve tüm hikayeyi kendi üzerlerine aldılar.

    babam da aynı şeyleri söylüyor ama böyle benim gibi güzel anlatamıyor*

    şimdi bizimkiler de der "la ilahe illallah muhammedun resulullah" diye ama allah derken kast ettikleri göklerde oturan bir ak sakallı değildir; bunu isnetus da söylüyor. o da bir metafor, bir konsepttir. zaten bütün batıniler için mesele böyledir. ha bizimkilerin farkı "muhammet" derken kastettiklerinin de malum kureyşli kabile lideri olmaması.

    vampire haç gösterir gibi "muhammedun resulullah ulan!" diye bağırıp çağırmanız bir fark yaratmayacak yani. aynı şeyi söylüyor bizimkiler de. ne var ki led zeppelin'in dediği gibi "but you know sometimes words have two meanings."

    bu arada bizimkiler diyip duruyorum çünkü benim umrumda değil. ben işinde gücünde, eğlencesinde bir adamım. allah'a inanır, güvenirim; gerisi de normal sıradan insan halleri işte. benim babam böyle oturur, bütün gün yok sanaa manuskriptleri, yok arap yarımadasındaki ticaret yolları, yok ibrahim'in arami etimolojisindeki karşılıkları falan bunları araştırır, anlatır da anlatır.

    tipik emekli, işsiz moruk işte amk tam nerdedallamavar gibi bir adam.

    hatta ben acaba dedim babam sözlük yazarı mı olmuş? nerdedallamavar babam mı? çünkü eşi yurtdışına çıkmış, babam da evde yalnız, kendine macera aramış olabilir. babamı aradım, dedim sözlükte böyle böyle bir adam var, senin dediklerini anlatıyor diye linç ediyorlar herifi; hop başladı yine işte esas olan sevgidir, isa demek bilmemne demektir, sofular meclislerinde toplandılar, şöyle yaptılar böyle yaptılar, son yemek aslında son yönmektir. off. bi de temmuz ayında...

    bakın arkadaşlar mesele şu; hepiniz marifet sahibisiniz. bunu anlayın lütfen. nerdedallamavar da öyleydi. bu kadar araştırma yapmış adam tabii ki marifeti var. isnetus da öyle. bakmayın gidip dalaşıp durduğuma, entry'lerini okuyup feyz de alıyorum. ee ama ben de öyleyim. hepsinden daha öyleyim hatta ohooh hem de nasıl marifet sahibiyim; on parmağımda on marifet!

    işte siz de öylesiniz. hepimizin on parmağında on marifet var. azıcık kendinize güvenin yoksa üzerler sizi.

    inanmıyorsanız alın bir kağıdı, 1. 2. 3. diye 10.'a kadar yazın, her birine de bir marifetinizi yazın: atıyorum bağlama çalabiliyorum, dans edebiliyorum, nazik ve düşünceliyim, evime ekmek getirebiliyorum, dil biliyorum, şu konuda uzmanım, arkadaşlarımın gönlünü alabiliyorum, eşimi sadece dilimle orgazm edebiliyorum, iki kelimeyi yan yana koyup fikirlerimi yazısal olarak ifade edebiliyorum falan... az düşünüp yazın.

    korkmayın yahu spritüel büyü değil; bunların hepsi bilişsel davranışçı terapi worksheetleri. bir psikoloğa gitseniz de artık aynı şeyi söyleyecek ciddi patalojik bir durumunuz yoksa.

    bunu yaparsanız göreceksiniz ki zaten hepiniz marifet sahibi insanlarsınız. bu worksheet'i saklayın, bir dolaba kaldırın. kendinizden şüphe ettiğiniz an çıkartıp marifetnamenize bakın. kendinizi kaybettiğiniz an bu vesileyle kendinize kim olduğunuzu hatırlatın.

    siz kim olduğunuzu bilmezseniz harbiden bir gün deccal gelir size bir kimlik biçer, siz de oh sonunda biri bana kimlik biçti diye fenafillaha erersiniz. bu kadar vahşi, terörist örgüt; pekakası, ışidi, el kayyidesi, hizbullahı, talibanı; nasıl bu kadar taraftar buluyor kendilerine? insanların güvensizliklerine oynuyorlar. çok basit.

    deccal de çıkıp hihihi yaşasın kötülük falan demeyecek fitne çıkartırken. asıl marifet bende, ben allah'ın en bi güzel kuluyum diyecek. bir bakmışsınız toyotolarla rakka'ya ilerliyorsunuz, elinizde de islam sancağı var ama meğersem yabancı istihbarat örgütlerinin oyuncağı olmuşsunuz. yanınızdaki elemanlar "rakka'ya girsek de kürtlerin kızlarına tecavüz etsek" diye avuç ovuşturuyor. siz de cihattasınız. tabii.

    deccal'e karşı en büyük panzehir, kendinize kazandıracağınız öz sevgi ve öz saygıdır. birileri çıkıp da "filanca en büyük marifet sahibidir" dediğinde "siktir ulan asıl marifet bende" diyebilmektir. bunu diyen adam hiçbir tuzağa düşmez.

    yapmayın, etmeyin, kendinizi sevin; aynanın karşısına geçin ve "ben cici bir insanım" diyip sakallarınızı okşayın her sabah. evet, yapın bunu, ihtiyaç bunlar hep.
hesabın var mı? giriş yap