*

  • akşam üzeri kalkıp afyon patlamamış vaziyette bilgisayar başına oturursunuz, arkadaşınız misafir gelecek der, "off kim gelcek neyse gelende bizdendir sonuçta, en azından erkektir" deyip en paspal halinizle devam edersiniz..

    kapı çalar, salonun kapısından ince bir merhaba duyarsınız, kafayı döndirince gelenin aslında daha önce bi iki kez gördüğünüz ama tanışamadığınız hoş kız olduğunu görürsünüz, sonra karizmayı toplama çabaları ve evlilik*
  • kampüsistan adlı dizi de bunun örnekleri fazlasıyla görülmektedir...
  • genelde mugla* da okuyan ogrencılerın yazın basına gelen bır seydır. sayfıye yerlere yakınlıgından oturu butun arkadaslarınızın ozellıkle sınav zamanı gelmesı hayretler verıcı bır durumdur. bu kısıler her yola badem olabılırım edasıyla eve coreklenırler butun gun peynır ekmek versenız yerler ve en az bır hafta olmak suretıyle kalırlar. evdekılere de sureklı "abı sız ders calısacaksanız ben gıdeyım" gıbı kolpadan * bır laf eder. kesınlıkle guneslenmeden komur gıbı olmadan gıtmezler. (bkz: kendimden biliyorum)
  • cogunlukla eger gelen misafir kafa arkada$lardan ise tadindan gecilmeyecek bir durumdur ama sozkonusu misafir bele$cigillerden ise evi mesken edinmeyi $iddetle deneyecektir..
  • istanbulda taksim,kadıköy gibi eğlence mekanları civarında bulunan öğrenci evleri için vazgçilmez bir cuma/cumartesi gecesi ritüelidir.
    hafta sonu için evde kalıp film izleme,ders çalışma,nazlı yar ile baş başa kalma planları yapılmış olsa bile bu tür insanlar gelmeden yarım saat önce açtıkları telefonla genelde emri vaki şekilde misafir olacaklarını haber verir,hatta bir kısmı telefon bile açmadan kapıya dayanır gecenin bir vakti.utanmadan ev sahibinin tanımadığı insanları peşlerinden sürükleyenleri de görülmüştür.hatta ve hatta sarhoş halde gelip,bi kenarda sızan evin sağına soluna kusanlarına bile rastlanmıştır.
    beline meşe odunu ile vurulması farz olan cemiyet mikrobu ,öğrenci düşmanı insanlardır bunlar.
  • sınava az bir zaman dilimi kalmışken, ev sahibi yine ders çalışmayı son zamana sıkıştırmışken, bu sınavdan yüksek not alması gerekmekteyken, saat 11 olmuşken ve iki ev sahibi bir de kankaları piskopata bağlamış hala 3-5-8 oynamaktayken, gerginlikten nereye sarılacağı bilinmezken, şu oyun bitse de derse otursak diye beklenirken çalan telefonla geleceğini bildiren misafir grubu.
    bunu duyduktan sonra ev acele içinde toplanmaya başlanır.gitme diye yalvarmalara karşı kanka "yok ya napçam abi ben gider" der, daha da bir can sıkılır.gerginlik hat safadayken 20 dklık yoldan gelen misafir grubu 1 saat geçmesine rağmen gelmez, ev sahibinin canı sıkıntıdan patlar.arasak mı napsak düşünceleri içinde saat 00.00'da kapı çalar.günlerden çarşamba.ertesi gün okulun var mı, yok mu, yorgun musun, sınavın var mı soruları sadece kızgın iki beyinde dönerken gülümsemeler ve hoşgeldinizler dudaklarda belirir.
    gece sabaha uzanır...

    okuyucuya not:yazar bu entrysinde okuyucuyla gerginliğini paylaşmış.ancak atlanmaması gereken nokta şudur ki; öğrencinin, öğrenci evinin, gençliğin, arkadaşlığın tadı burdadır.tam o 00.00'da..
  • özellikle de odada kaptırmış ders çalışıyorken, cama tıklatıp elinde kendi yaptığı pasta, cappucino ve muhabbetiyle peydahlanan misafir candır.
  • odanın ortasında aniden cisimleşerek veyahut duvardan içeri süzülmek suretiyle yürekleri ağza getirirler.
  • kendisinden evde temizlik yapması , yemek yapması , çöpleri atması ve bulaşıkları yıkaması istenerek kurtulunabilecek misafirdir. ha ben misafirim derse de misafir çağırılan davet edilen adamdır sen buraya ışınlandığına göre bunları yapmaya gocunmayacaksın denilmelidir. ev işlerini yaparsa amenna ama yapmazsa gözünün yaşına bakmayın koyun kapının önüne.
  • yemek üstü gelir, açtır....
hesabın var mı? giriş yap