• (bkz: fotograf) (bkz: fotografi) filme gelen ışık miktarına denir.
  • (bkz: poser)
  • (bkz: poz numarasi)
  • fotograf makinasi goruldugu anda yapilan sahte durus.

    ayrica;
    (bkz: poz yapmak)
    (bkz: bu pozlar kime)
  • ermenice "orospu" demektir.
  • kürtçe burun.
  • fotoğraf makinesinde poz bir nevi pause sanırım.
  • kızların fotoğraf çektirirken hemen yandan poz verme tribine girmesine hastayım...
  • evde doksanlardan kalma fotoğraf makinasını bulunca bir heves fotoğrafçıya gidip almak istediğim fotoğraf filmine verilen ad.tabi teknolojinin gelişip , yerini dijital fotoğraf makinelerine ve hafıza kartlarına bıraktığını unutmuşum.fotoğrafçıdaki eleman da 98 doğumlu bir ergen olunca ne istediğimi anlatmak biraz zor oldu tabi.

    + iyi günler ben poz alcaktım var mı acaba sizde ?
    - o nedir abi?
    +yaw işte bu makinalara takıyoduk ya eskiden film.
    - (makinayı eline alıp inceler ve) ustaaaaa! bi gelsene bu abi bişey soruyor.

    ve usta gelir.

    -buyrun?
    +merhaba bu makina için poz lazım.
    -nerden buldun birader bunu mağaradan falan mı çıkardın hahaha poz diyor bide yaw!!!
    +peki iyi günler.

    taşak geçti yani kısacası.
  • ikincikat tiyatro'da izlenebilen, selen uçer, esra dermancıoğlu, gülce oral ve banu çiçek barutçugil'in oynadığı 90 dakikalık bir oyun. oyun kendi içinde açıldıkça güzelliği ortaya çıkıyor. zaman zaman hayır ajitasyona girmesinler allahım hissi geliyor, gelir gelmez ters köşeden vuruyor. çok sevdim. oyunun aynı zamanda bir bütünlük içinde gelişmesi ve bitmesi de çok başarlıydı. yerli yazarların bazen kaçırdığı bir nokta oluyor bu; oyunun genelinden bağımsız, havada kalan sonlar.. poz'da böyle bir sorun yok. oyunculuklar ise şahane. ah esra dermancıoğlu, sen bir harikasın.
    gidip, görülmeli. ne olacak yani; bir gece de karaköy'deki o karanlık sokağa girin..
hesabın var mı? giriş yap