sıra dayağı

• ogretmenler icin yorucu bir$ey olsa gerek ki bizim ilkokulda ozel olarak mudur atardi sira dayaklarini.. e tabi adam butun gun oturuyor arada de$arj olmasi lazim.. ayni mudur din derslerine de gelip arada "cehennemde insanlar nasil cezalandirilir" konulu saatler suren hikayeler anlatirdi..
• enine kesiti lami teoremi şeklinde olan 3 kısımlı cetvellerle vurulduğu takdirde acının katlanarak artmasına sebebiyet veren ilkokulda yapılan tuhaf grup aktivitelerinden biri.
• ustunden yirmi sene gecince, dayagin sebebini hatirlamak guclesiyor; konusanlar tahtaya yazilirdi,^* sadece onlar mi sopa yerdi acaba. bellekten silinmeyen manzara ise, ogretmenin iltimas gecip adamakilli hirpaladigi cocuklar. hos, cogu alisikti belki de, evde beterini goruyorlardi. vedat ve idris'i alalim: kulaklarindan tutup havaya kaldirirdi ikisini, salkim salkim sallanirlarken de kaval kemiklerine tekme yerlerdi boyuna. uzulurdum ama ses cikaramazdim, oyle oyle sindirmis bizi demek. vedat bir gun altina kacirdi sonra, ders sirasinda, oturdugu yerde; herkes gulduydu. tahtanin onune dizilir, siramizi beklerdik. rasit ile asli, cetvel avuc icine tam inecekken geri cekerlerdi ellerini, o vakit cetvel kafalarinda patlardi, mecbur kalirlardi ellerini uzatmaya, gozlerini kirpistira kirpistira, bakamazlardi, fazladan birkac kere daha vurulurdu onlarin avcuna; buna ragmen, yerine donerken siritirdi rasit, salakti. hic dayak yemeyenler de vardi: irem, evren, nurbanu... irem ve evren keyif alirdi, sira dayagini seyretmekten, ellerini goguslerinden asagi kaydirir, "oh, canima degsin" derlerdi; nurbanu melek tabiatliydi, yapmazdi boyle seyler. ayse selin'in irem'lere husumeti bir parca da bundan kaynaklanirdi herhalde, o halleri sinirini tepesine cikarirdi. salak rasit gibi elimizi cekmezdik, burak'la^* ben, safa'cigim, cenk, onur, todor. sert vurmazdi zaten bize, caliskan talebeydik. dorduncu siniftaydik^*, yeni yeni acilan ozel okullardan birine transfer oldu ogretmen. hic ozlemedim.
• parayla degil sirayla yenen dayaktir. illa odemek isteyenler egitim gonulluleri vakfina bagi$ yapabilirler.
• sebepsiz yere cetvelin tadına varıp , elinin acısından çok,sevdigin öğretmenin kırdığı kalp ile gözler dolar ve tüm sınıfın içinde " seni sevmiyorum artık !!" diye haykırılır.
• biz ilk okuldayken milli egitimin ozel olarak bu iş için tasarladığı bir metrelik cetveller vardı. en ve boy olarak elin içine cuk oturur muthiş bir ses cıkardı. vurduktan sonra elin içinde sıcak kumlardan soguk sulara atlamış gibi bi kaşıntı hissedilir, el dizlere surtunerek acı hafifletilmeye calışılır. biz alışmıştık bi süre sonra hissetmemeye başladık. sanıldıgı gibi ellerimizdeki nasırlar masturbasyondan değil işte bundan.
• işe başlamış yetişkin için sıra fırçası.
• 7-12 yaşlar arasındaki çocuğun haketmediği bir şiddete maruz bırakılıp yüreğine bir çentik atılmasıdır.
• (bkz: elle gelen düğün bayram)
• güneydoğu kökenlidir. eş, dost, akraba erkekleri toplanıp bir yandan çiğ köfte yer, bir yandan ellerinde türlü enstrümanlarla müzik yapar, bir yandan da çat küt girişirler.