salva

• "içeriğindeki mentol, okaliptus, nane yağı ve badem yağı özleriyle, günlük yaşantının getirdiği stres ve benzeri sıkıntıların hafiflemesine ve nemlendirici özelliği ile de cildin yumuşamasına yardımcı olur" iddiası ile satışa sunulan "salva plus" ürününde kullanılan bir materyal.
• isveçli progressive rock grubu, birbirinden başarılı 3 albümleri var:
  
  2004 - a handful of earth
  2007 - left to burn
  2011 - thirst
  
  genel bir kalıp koymak kolay değil müziklerine. zaman zaman hayli sert riff'lerle metale kayıyor (son albümde bu olay aşmış bir şekilde kendini görsediyor, grubun en sert şarkısı diyebileceğim "exclamation point" müthiş bir açılış olmuş), kimi zaman da folk'a falan dahi uzanabiliyor. amma genel sound symphonic progressive rock diyebilirim. vokalin gelişimi de enteresan. ilk albümle sonuncusu arasında baya fark var, hatta değişmiş mi diye kontrol falan ettim. sesi gayet iyi yalnız, hakkını vermek lazım.
  
  totalde acayip beğendim bir grup oldu. son albüme refere ettiğimize göre en sevdiğim de o olmuş besbelli, ama genel olarak 3'ü de gayet iyi albümler. biraz biberli olsun hacı diyorsanız lifo yapıp sondan başlayın o kadar, koca koca farklar yok öyle albümler arasında.
  
  ha bir de, yad etmeden olmaz (bkz: salva ballesta)
• (bkz: sigh of boreas)
• denizcilikte sancak çekmek için kullanılan 1,5 burgatalık ince halat.
• (bkz: victor salva)