• sahadaki mücadelenin kazananı belirlememesi.
  • futbol , futbol gibi oynanmadığındandır. dijital terim pek bilmem ama avrupa futbolu hd yayın gibi. bizim futbol onun alt levelinin leveli. kadın olarak bunu görüyorum. erkek gözü niye görmez bunu.
  • önem sırasına göre yazacak olursak:

    -ülkenin ekonomik ve kültürel durumu göz önüne alındığında insanların maça gitmeyi gereksiz ve masraflı bulması. sadece maça gitmeyi değil bir çok sosyal aktiviteyi yapmayan ve yapmaya gerek duymayan, en büyük keyfi televizyon,avm ve android telefon olan insan toplulukları.

    - rekabetten uzak futbol düzeni, temposuz ve seyir zevki düşük futbol. çoğu kulübün düzenli olarak maça gidecek taraftar kültürünün olamaması ( 1.maddeyle entegre olarak).

    -stadyumlara ulaşımın genel olarak zor masraflı olması. ekonomik yapısı belli olan bir topluma göre maç biletlerinin, stadyumda satılan yiyeceklerin genel olarak pahalı olması.

    -absürd günlere ve saatlere konulan maçlar, zaten ulaşması zor olan stadyumlara bir de saçma saatlerde ve günlerde oynanan maçların ekstra zaman kaybına yol açması. maç günü aktivitesi diye bir kültürün zaten olmaması.

    -durum zaten iç açıcı değilken herkesin maça girebilmek için plastik bir kart almaya zorlanması. zaten maça gitmeye üşenen, önünde maç seyretmek için bir çok engel bulunan bir toplumun önüne bir engel de böyle çıkması.

    ve daha başka bir sürü psikolojik ve maddi yan sebepler...
  • oynanan futbolda kalite olmaması, ceza ve kurallarda standartın olmamasından ötürü kimsenin kimseye güveninin kalmaması ve son olarak da kan emicilerin çıkartmış olduğu, vurgun amaçlı passolig uygulamasıdır.
  • passoligin büyük bir etkisi var ama, futbol seyircisinin stadı yakıp yıkma, sahaya inme, hatta inip futbolcuya tekme atma vb. eylemleri olduğu için, passolig şu an için düşünülmüş, mantıklı bir çözüm yolu. yeterli olur mu bu sorunu nasıl çözer orası şüpheli ama bazı şeylerin yapılması gerekliydi.

    fakat passoligi, (her ne kadar reklamları da ekranlarda boy gösterse de) toplum yeteri kadar algılayamadı ve yabancı kaldı. üstüne üstlük tembel bir halk olduğumuz için, bu kadar işlemlerle uğraşmaktansa evde, kahvede izlemek daha çekici geldi.

    seyirci sayısının az olması en çok beşiktaş maçlarında dikkatimizi çekti. fakat anadoluda da artık güzel stadlar yapılmasına rağmen yine seyirci sayısı düşük, ama gerek digiturk aboneleri gerekse umuma açık alanlardaki maç gösterimlerindeki izleyici sayısı oldukça fazla. bu da akıllara şu soruyu getiriyor;
    seyirci neden stadyumu tercih etmiyor?

    -yolculuk sıkıntısı ve geri dönüş
    -bilet fiyatlarının yüksek olması
    -hava durumları
    -konforsuzluk
    -passolig

    bu nedenlerden hiçbiri passolig dışında şu anki durumu açıklamıyor. şike süreci uzun yıllardır süregelen bir durum; seyirci sayısında ise bu senede inanılmaz bir düşüş var. bunun da ana sebebi passolig.

    sözün özü taraftar yöneticileri ve tff'yi suçlamayı bırakmalı ve tribündeki yerini almalı. takımına klübüne ve bu sektöre destek olmalı. çünkü taraftar hem ekran başından izleyen için hem de saha içindeki oyun için çok önemli. fakat rakibe ve kendi takımına saygılı olmayı da hiçbir zaman unutmamalı.
  • kitleleri bir araya getirtmeyip, toplumsal hareketlerin önüne geçme isteğidir.
  • zevk vermeyen fútbol kalitesi nedeniyledir.
  • (bkz: tüpçü)
    (bkz: kalitesiz futbol)
    (bkz: passolig)
  • (bkz: tüpçü)
hesabın var mı? giriş yap