*

  • standart askerlik diyaloglarından biri. yemeklerden önce yapılır. oyuncular: birinci er/erbaş, askerler, komutan.

    birinci er- tanrımıza hamdolsun.
    askerler- tanrımıza hamdolsun.
    birinci er- milletimiz varolsun.
    askerler- milletimiz varolsun.
    birinci er- dikkaaayyt.. komtanım.
    komutan- afiyet olsun.
    askerler- saol.
  • yatili okullarda da her yemek oncesi soyletilir
  • ateist olanlar playback yapıyo.
  • (bkz: dikkayıt), yemeğe başlanır
  • dini inancı kuvvetli olanlar "tanrımıza hamdolsun" kısmını "allahımıza hamdolsun" şeklinde telaffuz eder, şayet inançlılar çok ise duayı yaptıran nöbetçi subay kızar, duayı tekrar ettirir, yine aynı durum olursa yemekhaneyi boşalttırır ta ki formata uygun şeklide telaffuz edilene kadar, yine olmazsa pes eder, "bari kısık sesle söyleyin oğlum" der, tekrar içeri girilir, lakin o leziz yemekler buz gibi olmuştur, kantinin yolu tutulur
  • hatta nöbetçi subayın yemekhanede bulunmadığı durumlarda, duayı yaptıran dini inancı kuvvetli er/erbaş bismillahirrahmanirrahim de der.cemaat havası iyice ağır basmaya başlar.
  • - tanrımıza hamdolsun.. (komutan)
    - allahımıza hamdolsun.. (askerler - bagirarak)
    - kesssss....nizami yapın duayı...başla!
    - tanrımıza hamdolsun..
    - allahımıza hamdolsun...
    - kessssss.....nizami yapın lan duayı...başla!
    - tanrımıza hamdolsun..
    - allahımıza hamdolsun..
    - kesssss...................

    bu loop la geçti askerlik hayatımız...
  • askeri birliklerdeki yemek dualarının, sürekli sorunlara sebep olan ve bizzat tanık olduğum aşağıdaki diyaloğa konu olmuş ilk mısrası:

    - abi, niye yemek dualarında bize zorla tanrımıza hamdolsun dedirtiyorlar? niye allah demiyoruz?
    - eee oğlum, ordu komünist ya...o yüzden işte

    bu diyalog, bizzat tsk'nın iki eri arasında geçmiştir, kızıl ordunun değil !!!

    (bkz: tanrı ile allah arasındaki fark)
  • bunun adina tsk yemek duasi denir..
  • nizami dua kabilinden çok ilginç bir olgudur.

    bu memleket o kadar sekülerdir, sekülaritede o kadar mahirdir ki, askerinin ölünce hangi tanrı'ya ("tanrımıza" ifadesindeki "tanrı"ya) kavuşacağına kadar karışmaktadır. helal olsundur.

    sanırım buradaki amaç "allah", "tanrı", "yehova", vs gibi kavramları birleştirmektir; ancak çok fazla yerine oturduğu söylenemez.
    ordu bir vatandaşın en fazla canına karışabilir; onu da elinden alırsa o adam zaten "şehit" olmuş sayılır ve kazandığı manevi onurun yanında, devlet, kişinin ailesine, bunun için belirli bir para öder vs, ancak herhangi bir ordu, herhangi bir kişinin inancına karışamaz.

    bir hristiyan "allah"'a tapmaz ve bir müslüman da "yehova"ya tapmaz.
    bir ateist için ise, böyle bir ifade gerçek bir işkencedir.

    bırakınız, yediğimiz yemek için sesli olarak yalnızca ülkemize hamdedelim. geri kalan hamd-ü sena'yı herkes içinden yapabilir.
hesabın var mı? giriş yap