• inceleme..
  • yerinde, mahallinde gözlem yapmak.
  • dis tetkikler icin ciddi sekilde kasmak gerekir, ancak ic tetkikler bir nebze de olsa daha rahattır. (kol kirilir. yen icinde kalir)
  • kalite yonetim sistemlerinde teftis ve tetkik farki, tetkiklerde muhasebe ile kesinlikle ilgilenilmemesidir.
  • dikkatle aynı kökten gelir. doğrusu tedkiktir.
  • askeri bir terimdir.
    düzenli orduların ve strateji ilminin ilk var olduğu andan itibaren askeri hareketlerin ve planların daimi parçası ve aşaması olmuştur.
    bir büyük iskender araştırmacısı olarak, tarihin en obsesif askerlerinden biri olan iskender, tam bir tetkik adamıdır. strateji ve planlamaya o kadar takıntılı ve detaycı biriydi ki öncü birliklerini bile kendi içinde ayırırdı.
    biliyordu ki, tetkik en önemli anahtardı. daha fazlasını bilen, daha önde olurdu. daha önde olan daha iyi görürdü ve daha iyi gören ise kazanırdı. o dünyanın sonunu görecekti, yola bunun için çıkmıştı. yolda geçtiği yerlere helenistik kültürü götürecek, cehaleti yok ederken modernliğin tek hakimi olacaktı. bu yüzden yenilmemeliydi, çok iyi anlamalıydı ve hiç hata yapmamalıydı. çok uyuyabilen biri değildi, hep bir yerlere gönderdiği askerlerinin getirdiği bilgileri düşünür, gelmeyenleri merakla beklerdi. bu yüzden hiç yenilmedi. ama kendi tutkusunu paylaşmayan arkadaşları ve yıllardır evlerini görmemiş askerleri yüzünden daha fazla ilerleyemedi. ama yılmadı, planlamalara başladı. arkadaşları ve generalleri biliyordu ki, iskender durmayacaktı, doğuya, en sona gitmek istiyordu. iskender gibi bir adamı durdurmanın tek yolu onu öldürmektir. aksi taktirde onu durduramaz, ikna edemezsiniz.
    onlar da onu yaptılar.*
    her şeyin tetkikini kusursuz yapan iskender, dostlarını tetkikte başarısızdı. çünkü onlara güveniyordu. ve bu, onun daha 33 yaşında ölümüne sebep olan en büyük hatasıydı.
  • “ilim tercüme ile değil , tetkik ile olur”
    (bkz: mustafa kemal atatürk)
hesabın var mı? giriş yap