the glass prison

• 13 küsür dakikalık şarkı. albümün açılış parçası olması itibariyle bu işi başarıyla yerine getirmiştir.
• mike portnoy'un biyonik adam olduğunu sadece bass sesinin ne kadar gaza getirebilecegini gösteren harika six degrees of inner turbulence şarkısı.
• sepultura tadinda bir dream theater $arkisi. 2:22'de ba$layan sweep picking bolumu güzeldir.
• istanbul konserinde gazı verecek $arkı.
• türkçeşi şöööledir
  
  the glass prison
  
  i. reflection
  kurnazlık, şaşırtmak, güç
  bir posa olana kadar dövüldük
  enerjik, dayanılmaz
  hasta ve yorgun ve yatalak
  baskıcı, görünmez
  baygınlık, kontrolü kaybetme
  ezici, dindirilemez
  ben güçsüzüm,gitmem gerekir
  
  bundan kaçamam
  bu beni zayıf ve aşınmış yapıyor
  buna daha fazla dayanamam
  hislerim yırtık pırtık ve bölünmüş
  
  umutsuzca teslimiyet
  saplantı beni halletti
  yaşama arzumu yitirtti
  yenilgiyi kabul ediyorum
  
  ölümcül baskın
  etrafımda pervane
  çok uzaklaştım
  tekrar geri dönmek üzere
  
  umutsuz girişim
  işleyişi durdurur
  her uzunlukta
  bu saplantıyı yükseltir
  
  kimsenin bilmediği
  camdan hapisaname sürünürken
  benim gizli yalnız dünyam başlar
  burada daha güvende
  gidebileceğim herhangi bir yerden
  günlük günahlarımı unutmak için
  
  yaşamak daha önceden evim dediğim
  şimdi camdan hapishane olan bu yerde
  geceleri olan büyük mutluluklar var
  uzun zamandır kayıp olan bir
  arkadaşının peşine düşmek
  daha fazla kontrol edemeyeceğim
  şimdi sadece bu umutsuz sonu bekleyeceğim.
• x men'de magneto'yu içinde tutabilen tek mekan. sonsuza dek olmasa da uzunca bi süre tutmuştur.
• (bkz: this dying soul)
• sözlerine aldırmadan dinlendiğinde uçmaya sebebiyet verebilecek şarkı.
  (bkz: en gaz şarkılar)
• mike portnoyun bu albümde yaptığı en hızlı twinlerden bazıları bu şarkıdadır.(2:32-2:51) diğeri ise the great debate şarkısının 7:18-7:26 saniyeleri arasında geçmektedir.
• progressive rock’ın bağımsız dünyasındaki tahtını sanki kaybetmek üzere olan “nerede o eski dream?” dedirten dream theater’ın a1 şarkısı. ^*