• pc için final fantasy keyfi hatta daha fazlası. şahane tasarımlar, uçuk hikaye, bozuk japon ingilizcesi, destansı soundtrack, farklı bir savaş mekaniği ve dumb down akımına uymaması ile doyurucu bir oyun olmuştur nazarımda .
  • hak ettiği değeri göremeyen, acayip güzel oyunlardan biri kesinlikle.

    square enix grafik tasarımcıları da hakkını vermiş gerçekten. oyun bir görsel şölen benim için. giysiler, dizayn, sesler, büyüler, kendini geliştirmeye yönelik seçim hakkı falan harika. ayrıca auto-save olayı hayat kurtarıyor gerçekten.

    sadece cinematics kısmı biraz zaman alıyor, ama olsun o sırada yemek yiyebilirsiniz. sorun değil.

    yaratılan dünya da çok hoş. bir çok farklı şehir var, bu şehirlerde de 4 farklı türde canlı mutual bir düzende yaşıyor. insana benzeyen mistik-kombat orantılı mitra, evrim geçirmiş torik balığı şeklindeki kombatçı yama, tavşan ile kurbağa arası mistiği kuvvetli qsiti ve 4 kol iki bacaklı nereye çekersen oraya giden kedi türü sovani.

    --- üstün körü konu ---

    anne babası elysion'da bilim adamı olarak çalışan rush skyes'ın kardeşi irina, remnant denilen mistik ve büyülü güç kaynaklarını ele geçirmeye çalışan olağan kötü karakterler arasında çok popülerdir. ve dolayısı ile rush'ın gözünün önünde kaçırılır.

    ama rush her tarafta irina'yı ararken david adlı yattara gibi esmer üstüne sarı saç stilini benimsemiş athlum'un lordunun savaşı ortasında kalıyor.

    bu savaş esnasında 40 yaşlarında hem çocuk hem kariyer yapmış athlum komutanlarından emma'yı irina sanıp koşuyor. tabii savaş hali, david nassau'muz 100 kişinin nice zorluklarla taşıdığı kitlesel imha silahı olan gae bolg'u çıkarıp ateş ediyor. o sırada patlamanın etkisi ile emma ile rush'ın bulunduğu alan çöküyor ve aşağı düşüyorlar.

    emma ile beraber çıkış yolu ararken, emma ondaki remnantı da fark ediyor. david de emmayı bulamayınca arama kurtarma yapıyor. düştükleri mağara girişinde buluşuyorlar. rush'ın annesini soyunu sopunu remnantını öğrenince "gel biz irinayı buluruz cnmm, athlum neden var sanıyorsun :kıpss" diyerek yanına alıyor. ama tabii david daha çok athlum'un işlerini yaptırtıyor çocuğa.

    bu sırada rush da mistik ve kombat öğreniyor. adamlara yardım ediyor. onlar da dönüşü olmayan bir yola giriyorlar. bakıyorlar ki irina'yı kurtarmak lazım, dünyanın geleceği söz konusu. kötü adamlar remnantları ele geçirip dünyaya hükmetmek istiyor haliyle.

    neyse irinayı kurtarıyorlar ama olay bitmiyor, kötüleri durdurmak lazım geliyor. ölene kadar mokok-- ehem, kötüler tamamen bitene kadar savaşıyorlar.
    --- /üstün körü konu ---

    açıkçası oyun cidden çok güzel ve size bir çok seçim hakkı sunuyor. 2 senedir oynuyorum baştan başlayarak, her seferinde farklı skill oluşuyor. alınan kılıçlar bazen size farklı büyüler veriyor. ya da siz bir büyüye çok kasarsanız, kullanırsanız, bir üst modeline upgrade ediliyorsunuz.

    takımınızdakiler bazen size soracaklar şehir çıkışında: "rush, acaba ben mistiğe mi yönelsem? kombat mı yapsam?" ya da "ya gülüm sende bir kılıç varmış, tam bana layık. alsam onu? he?" veya "kankaa, benim kendimi geliştirmemi istiyorsan gidelim ayder yaylasına, bana maden bulalım" gibisinden.

    oyunda takımınızı kurarken, barlardan, guild'lerden adam alabiliyorsunuz,görevleri tamamlayabiliyorsunuz. özellikle bir sovani olan caedmon'u kesinlikle almanızı öneriyorum. bu güzel yaratık master ranger. nereye çekerseniz onu yapar, ama ben ne mistiğinden ne kombatından ödün veremedim. zira mistik ile palsy skein denen paralize etkili büyüyü yaptığında ya da kombatında scattered petals çıkarttığında zevkten ölüyorum.

    ayrıca irina geri geldiğinde dual snowpetal yapabilmesi için, her şehirde bulup parasını vererek bir şeyler alacağınız pembeli cadı khryina'yı da almayıı unutmayın. ancak dediğim gibi bu pembeli cadı çok gezenti. her şehre uğrayarak bedeli neyse vermeniz gerek. açıkçası alınca bir daha bırakamıyorsunuz lolitacığımı. neyse.

    bir de pagus'a yönelik bilgilendirme yapayım, boşuna kombat kasmayın şahsı. gereksiz. 3 ile vuruyor resmen. ama mistiğe kasarsanız, özellikle de ward'lara ve remedies'lere yoğunlaşın. restore çıktığı gibi ihtiyacınız olmasa bile restore'ye yüklenin savaş anında. ileride second chance ve kiss of life konusunda işinize yarayacak, ölünüzü diriltecek.

    ayrıca geliştirirken caustic blastı da es geçmeyin. oyunun sonlarında değil belki ama ortalarında katliam yapabilmeniz ve bitkiden tasarruf etmeniz için gerekli.

    bir de hakikaten şehir içindeki merchantları dolaşmanızı öneririm. belirli malzemeleri toplayıp bir araya getirerek kendinize kılıç, amulet üretebiliyorsunuz. özellikle sword of seven rush için uzun süre biçilmiş kaftan bence.

    ayrıca atlamadan geçmeyelim, kalkan kullanıyorsanız bash yapma ihtimaliniz var. bunun için ama oyunu oynarken elinizi klavyeden çekmemeniz gerekiyor ki onun gösterdiği tuşa basabilesiniz. ya da kolayı var, otomatiğe alabiliyorsunuz, %20lik şans ile doğruyu tutturuyor ya da tutturamıyor. ama bu şekilde hem siz rahat oluyorsunuz, hem de tuvalet molası verebiliyorsunuz oyun esnasında.

    kısacası oyun çok güzel düşünülmüş. ingilizce alt yazıları, japonca ve ingilizce ses seçenekleri var. oyunun sonunda şok edebiliyor. görevler ile sinir stres yaptırıyor. strateji sorgulaması yaptırıyor. mevliana diye dönen bir remnant var, doğu ezgili saldırı yaptıkça ehehe mevlevi canım be, öldüremem ki seni milliyetçi duygularım var benim dedirtiyor ama 5 turda sizin canınıza okuyor ve diyor ki "aga sempatinden ötürü öldüremezsin değil, güçsüzsün, yetersizsin, ben de buradaki bossların hasıyım, o yüzden öldüremezsin anladın?"

    ve kesinlikle kolay bir oyun olmuyor. en önemlisi de bu herhalde. ergonomik bir arayüz, ama kolay olmayan savaşlar veriyor size. evet.

    puanım 10 üstünden 9, o da uzun süren görselleri space/esc gibi tuşlarla aşamadığımdan ötürü efem.
  • efenim çizimleri günümüz için bile gayet tatmin edici (oyun 5 senelik falan şu anda) olan, en azından yan görevlerin tamamını yapayım olabildiğince ne var yok göreyim diye kasılırsa 100 saatten oyun süresine sahip, konusu da gayet akıcı ve eğlenceli de olan gördüğüm en underrated jrpg'lerden biri. yalnız tüm yan görevlerin yapılabilmesi için kesinlikle yan görev takibi yapılması gerekiyor. zira bazı yan görevler sadece belli noktalara kadar açık ve eğer bu noktalar kaçırılırsa oyuna yeniden başlamak ya da önceki bir save dosyasına dönmekten başka çareniz yok malesef. burası şu yüzden önemli, oyunun ana hikayesini bitirdiğinizde oyun içeriğinin maksimum yuzde 25'ini görmüş olabiliyorsunuz. geri kalan içerik ise yan görevlerle açılmakta. dolayısıyla en azından yan görevin kapanmasından önce görevleri tamamlamak gerekli. bu dediğim elbette ben bütün şehirleri göreyim, tüm bossları keseyim tarzı bir isteğiniz varsa geçerli. bu konuda en önemli yarar kaynağı oyunun wikisi, eğer oynamaya niyetiniz varsa ki jrpg sevenlerdenseniz kaçacak bir oyun değil kesinlikle, wiki daima girdiğiniz birşey olacak benden söylemesi.

    bu arada oyunu steam'in yaz satışlarından 3 euro civarı bir paraya aldım ki hayatımda gördüğüm en karlı alışveriş diyebilirim*.
hesabın var mı? giriş yap