the whirlwind

• (bkz: do the whirlwind)
• transatlantic adlı güzide grubun 78 dakikalık güzide parçası. uzunluğuyla ters orantılı olarak zamanın çabucak akmasını sağlıyor. içinde çok eğlenceli partisyonlar da var, 70'lerden kopup gelmiş melodiler de. parçalar arası geçiş gayet yumuşak, bir iki yer dışında hoppa nolduk dedirten yer yok. ama yer yer ve zaman zaman portnoyun verdiği gazla insanın çok fena davul çalası gelir, orası ayrı. bir de nedense "is it really happening?" kısmı pink floyd'un "is there anybody out there?" adlı şaheserini hatırlatır. konsept olarak benzemese de gerek ilk kısmının soru cümlesini tekrarlayarak beynine kazıması, gerekse ikinci kısmının tamamen enstrümantal olduğunu göz önünde bulundurunca biraz esinlenme olduğu yadsınamaz.
  
  elemanlar bireysel olarak bakıldığında fazlasıyla kendilerini vermişler. morse vokalde gel bak dinle beni çok güzel söyledim demiş ama stolt'a pek fırsat tanımamış. ki şahsımca stolt'un çok daha orijinal bir vokal tarzı var. portnoy da tarz değişikliğine gitmeden önceki son güzel eserini vermiş diyebiliriz. kurban olduğum aksak ritmlerini esirgememiş bizden.
  
  ama genel olarak bu isimlerin üretkenliklerinin son demlerini yaşadıklarını da görmüş oluyoruz. çünkü önceki albümleriyle kıyasladığımızda müzikal olarak çok da farklı bir iş çıkardıklarını söylemek zor biraz. çünkü hem smpt:e hem de bridge across forever, sadece symphonic progressive rock değil genel olarak 70'ler sonrası çok sesli rock müzik dinleyen herkesin takdirini kazanabilecek albümler; ve maalesef the whirlwind bu albümlerin üzerine hiçbir şey katamamış. çok güzel şarkı, ama yenilikçi değil.
  
  he ama zaten bu adamların tarzı, kişilikleri oturmuş. artık bu saatten sonra değişmeleri gibi bir şey söz konusu olamaz sanıyorum ki. bunu istemem de zaten. ama zaten var olanı bir daha yaratmaya uğraşmaları da beni üzüyor birazcık. hepsi gözümde büyük müzisyenler çünkü. tarzlarının adı da progressive yani ilerleyici (ya da artık nasıl çevirmeyi tercih ederseniz) olduğu için yaptıklarını tekrarlamaları gözümdeki ilahlık mertebelerini düşürüyor.