• i.o 3. yuzyil baslarinda yasamis syrakusa'li yunan sairi. bukolika isimli eseriyle pastoral siirin oncusu olmustur.
  • yazılış tarihi belli olmamakla birlikte theokritos’un olgunluk dönemi eseri gibi görünen xvııı. (bkz: eidyllion), helenas epithalamios (helene’nin düğünü)adını taşıyan bir (bkz: epithalamion) ’dur. koro liriği ozanlarından biri olmamasına karşın, theokritos’un bu şiirinde matauroslu (güney italya) lirik şair (bkz: stesikhoros)’tan esinlendiği ileri sürülmüştür. ayrıca, sappho’nun düğün şarkılarının etkisi sezilmekte, yer yer alkman’ı ve bakkhylides’i anımsatan ifadeler bulunmaktadır. theokritos, kendinden önceki ozanların düğün şarkılarını örnek alarak günün zevkine uygun bir eser yaratmıştır. helenas epithalamios ’ta gelinin ve güveyin arkadaşlarının duyguları ifade edilerek gelinin güzelliği ve hamaratlığı övülür ve yeni evlilerin gelecek yaşamı için iyi dileklerde bulunulur (theokritos, xvııı. eidyllion; çev. sinanoğlu,1949:132139):

    işte böyle günün birinde ısparta’da, sarışın menelaos’un evinde,
    kızlar saçlarında çiçek açmış sümbüllerle,
    resimlerle yeni süslenen gerdeğin önünde bir oyun tertip ettiler;
    şehrin ileri gelen on iki kızı, ısparta’nın en ihtişamlı kızları.
    o gün atreus’un küçük oğlu talip olduğu tyndareos’un
    sevgili kızı helene ile bir odaya kapanıyordu.
    kızlar hep bir ağızdan şarkı söylüyor, ayaklarını yere vurarak dans ediyorlardı.
    ev baştan başa düğün türküsü ile çınlıyordu.
    “ bu kadar erken mi uyuya kaldın? ey aziz evli!
    yoksa sen dizleri pek ağır bir insan, uyku düşkünü bir adam mısın?
    madem ki erkenden yatmaya can atıyordun, bırakmalıydın,
    kız şefkatli anasının yanında kız arkadaşları ile tan ağarıncaya kadar eğlensin;
    çünkü bu genç gelin öbür gün de, yarın da, gelecek yıllar
    boyunca da hep seninle kalacaktır, ey menelaos!
    ey mutlu evli! sen diğer yiğitlerle ısparta’ya gelirken başarılı olasın diye dost biri
    aksırmış: yarı tanrılar arasında yalnız sen kronosoğlu zeus’un damadı olacaksın.
    seninle bir örtünün altında yatmaya gelen zeus’un kızıdır;
    akhaialı kadınlar arasında, yeryüzünde dolaşan onun gibi bir tane daha yoktur.
    doğuracağı çocuk bir harika olacak, eğer anasına benzer bir çocuk doğarsa...
    biz hepimiz onun akranıyız: erkekler gibi zeytinyağı sürünerek
    hepimiz aynı yerde, euratos’un suları yakınında koşar, idman yaparız;
    dört kere altmış kızız, bütün bir genç kız milletiyiz!
    ve hiç birimiz, helene ile mukayese edildik mi? kusursuz değiliz.
    ey kudretli gece! şafak o güzel yüzünü yüksetirken gösterir;
    ışıklı bahar, kış sona ererken; altın helene de aramızda kendini öyle gösterir.
    yüksek bir ekin, yağlı tarlanın; selvi, bahçenin; thessalialı kısrak, koşumun süsüdür;
    aynı şekilde gül tenli helene ısparta’nın süsüdür.
    hiçbir kız dokuyup da sepetine o kadar güzel işler koyamaz;
    sanatla işlenmiş tezgahın üzerinde iplikleri mekikle birbirine geçirip
    uzun kollardan o kadar sık dokunmuş bir kumaş indiremez.
    bir kız yoktur ki artemis’i ve geniş göğüslü athena’yı terennüm ederken,
    onun gibi, bütün cazibelerin toplandığı helene gibi lyra çalmayı becersin.
    ey güzel, sevimli kız! sen artık ev hanımı oldun.
    biz ise sabah erkenden koşu yerimize ve çiçek açmış kırlara döneceğiz,
    tatlı tatlı kokan çelenkler toplayacağız ve seni sık sık anacağız, helene;
    ilk önce biz yerde gelişen lotustan bir çelenk örüp gölgeli bir çınara asacağız;
    ilk önce biz gümüş bir şişeden alıp yağlı sıvıyı gölgeli çınarın altında damla damla akıtacağız;
    kabuğuna bir yazı yazılacak, gelip geçen okusun diye;
    dor usulü bir şey: “ bana tap: helene’nin ağacıyım.”
    sağ ol, ey gelin! sağ ol, asil kaynatalı damat!
    leto, çocuk yetiştirici leto size güzel çocuklar versin!
    kypris de, tanrı kypris, birbiriniz aynı aşkla sevmek lutfunu bağışlasın!
    zeus, kronosoğlu zeus da size sonusz refah versin!
    ve bu refah asil sahiplerinden, başka asil sahiplere geçsin!
    uyuyun birbirinizin göğsünü aşk ve arzu dolu nefeslerinizle ısıtın;
    ve şafakla uyanmayı unutmayın. tanrı yeri ağarırken
    ilk şarkıcı tüylü boynunu uzatıp tüneğinden öter ötmez, biz de geleceğiz.
    ey hymen, hymenaios, bu düğüne şeref ver!
hesabın var mı? giriş yap