*

  • vallahi nasıl dayanılıyor merak edilesi eylem.
  • çocuğun suçu değil, başlık sahibi tip anne babaların suçudur. çocuğun ağlamasına katlanamayarak veya üzülerek çocuğun her isteğinin yerine getirilmesi sonucu çocuk ağlama eylemimi pekiştirir.

    çocuklara karşı sabırla yaklaşmak ve ağladığında isteklerine fizyolojik veya elzem değilse cevap vermemek ağlama eylemini pekiştirmeycek ve çocuğun gereksiz ağlaması bir süre sonra sona erecektir. ancak çocuğun ağlama davranışını tamamen söndürmek tehlikelidir çünkü bu durum çocuğun fizyolojik ihtiyaç durumlarını ifade edememesine sebep olur. bu yüzden ağlamak yaşamsal bir önem taşır. bırakın ağlasınlar bir kaç dakika. katlanıverseniz ölmezsiniz ya.

    ps: 1. çocuklar gülsün, kuşlar cıvıldasın.
    2. çocukların dini ve ırkı yoktur.
  • nüfus planlamasına katkıda bulunan ağlama. uzun süre maruz kalan birinin evlenip çocuk yapacağını sanmıyorum.
  • bir de aşırı itici olan bu çocuğun ağlamayı silah olarak kullandığının lesh gibi belli olmasıdır. bazen ortamda değişik bir şey olur dikkati dağılır veya ağlayarak istediğini elde edemeyeceğine karar verir zınk diye 1 sn içinde susar.

    e hani üzgündün, hani travmatize olmuştun?

    tam zopalik tam. çocuk değil anne babası tabi ki!
  • birisi siz 3 yaşındayken ne bok yiyordunuz falan demiş. 3 yaşını bilmem de henüz 5 yaşımdaydım. belki de 6 yaşıma çok az kalmıştı. babama “baba yarın akşam erken gelsene lunaparka gidelim.” demiştim. azarlar bir tonda “inşaata gel yardım et de gelelim keyfimizden mi gelmiyoruz ?” demişti. senin ne haddine babayı erken çağırmak pezevenk ? 16 senedir unutamadım. bırakın toplum içinde zırlamayı baş başayken bir şey isteyemedim. lisede yanında çalıştığım halde para isteyemezdim. paran var mı diye sormadığı gün aç gezerdim. herkes şımarık büyüyemiyor bu hayatta.
    tanım: insanın sinirini bozan bir davranıştır.
    edit: ekleme yapılmıştı, silindi artık.
  • ağlama değil böğürmedir. genelde otobüslerde tam önünüzdeki koltuğa denk gelir.
  • istediği yapıldıktan sonra anında kesilen ağlamadır. çocuklar ebeveynlerinin bug'ını bulmuş kullanıyorlar. aferin.
  • gözünden yaş diye şımarıklık akar. türkiye'deki çoğu aile maalesef çocuk yetiştirmeyi bilmiyor. çocukların her dediklerini yapmayı, bir görev, sorumluluk zannediyorlar. çocuklar da bu duruma zaman içinde alışıp, ağlamayı bir yaptırım aracı olarak kullanıyorlar. çocuklar, olgun yetiştirilmeli. çocukluk ve olgunluk birbirinden uzak kavramlar görülebilir ama olgunluk; 'bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş.' demektir. bunu sonraya veya kendisine bırakırsanız iş işten geçmiş olabilir. görgülü ve hoşgörüsü yeteri kadar gelişmiş çocuklar, ağlamak yerine o anki duruma göre hareket ederler. yazmak elbette kolaydır, uygulamak zordur ama bir yerden de başlamak gerekiyor.
  • başka çocukların ağlaması gibidir.

    ulan orospu çocuğu nedir bu nefretiniz.
  • yeni nesil annelerin çocuk yetiştirmeyi bilmemelerinden veya özgüveni yüksek çocuk yetiştireceğiz diye çakma psikologların kişisel gelişim kitaplarını okumalarından dolayı toplum içerisinde artık rahatsızlık verecek boyutlara ulaşan gürültü kirliliği.

    tamam benim kendi çocuğum yok ama yeğenlerim var ama hiç birisinin annesi saçma sapan kitaplarla çocuk yetiştirmediler ve gayet akıllı uslu çocukları var. özellikle ne oldum delisi dedikleri sonradan görme meriçlerin, rümeysaların ve bilumum saçma sapan dinci ailenin çocuklarından toplum olarak illallah ettik artık. insanlar daha kendilerini eğitmeden çocuk yaparlarsa olacağı bu. bu ülkeden daha fazlası olmaz. beklemeyin de.
hesabın var mı? giriş yap