verelim bunu o çöpçüye baba orospu olacak yoksa

• erdal özyağcılar'ın beni yaran cümlesidir çöpçüler kralı filminde.
  tam olarak doğrusu şuymuş
  "istiyorsa ver bu kızı o çöpçüye baba orospu olacak yoksa"
  katil etme bizi.
• esasında bir hakaret değil, altında derin bir felsefe barındıran çöpçüler kralı vecizesi. https://youtu.be/d8u-frs2zim?si=0jnervn7bpwpx_fv
  
  film, 1970 ve 80'li yılların anlayışını ifade etse de meselenin günümüz sosyolojisinde de devam ettiğini söylemek yanlış olmaz.
  
  içinde bulunduğumuz modern çağda istikrarlı bir ilişki elde edemeyen genç kadınların çeşitli partner deneyimlerinde yaşadıkları kararsızlık ve mükemmeliyetçilik hali bir zaman sonra kadınları ilişki kurmak, evlenmek fikirlerinden vazgeçiriyor.
  
  dolayısıyla ataşehir'deki 1+1 konutlarında tamamen kendine dönük, özgür, yalnız bir yaşam anlayışına geçen kadının bu süre sonra - maalesef- erkek nazarında kolay ulaşılabilir- sevişilebilir olarak kodlanması kadının bir anlamda hedef haline gelmesine yol açıyor.
  
  bilindiği üzere toplumlarda yalnız kadın tarihin her döneminde tehlikeli olarak nitelendirilmiştir. sanıldığı aksine bu yalnızca islam/ortadoğu kültürüne özgü değil, hristiyan geleneklerinde de aynıdır. 15 ve 18. yüzyıllarda avrupa'daki cadı avları'da bunun ne denli tehlikeli sonuçlara yol açtığını gözler önüne serer.
  
  dolayısıyla semavi dinler bunun önüne geçmek adına bir takım roller üstlenmişlerdir. islam hukuku, kadına sahip çıkmak adına bir erkeğin dört kadınla evlenebilmesini, hristiyan geleneği de bekar kadınların kiliseye sığınıp yaşamının geri kalanına rahibe olarak devam etmesini ister. bu, bir anlamda kadının varlığını korumak adına gerçekleştirilen bir izolasyon yöntemidir.
  -
  söz konusu sahnede karar verici sıfatıyla bir araya gelen erkekler antik roma'daki aristokratik senato'yu temsil etmektedir. zira o dönem yönetim ve hukuk bu üç erkin elindeydi. ve senato üyelerinden olan en büyük abi ailenin refahı açısından meselenin çözülmesini istiyordu.
  
  buyrun, aristokratik senato: görsel :)
  
  dolayısıyla bu sahnede herkes en büyük abi'nin ( erdal özyağcılar) orospu lafına takılsa da ben kendisini bu senato üyelerinin içinde en makul ve yardımsever üye olduğunu düşünüyorum.
  
  zira baba ve diğer kardeşler damat adaylarının maaşları ve maddi getirilerini düşünürken, abi toplumsal refahı düşünüp kimsenin başına bi iş gelmeden meseleyi çözümlemek isteyen taraf olmuştur.